Arda Cabbar Vol2

4.1K 195 129
                                    

______________________________________

"Oha ama!! Gerçekten yuhh yani! Kafayı mı yediniz siz ya?? Ayrılmamızı mı istiyorsunuz?"

"Yani belki Arda'dan daha iyileri vardır, neden olmasın..?" dedi Sinem. Sonra bakışlarımı görüp sırıttı. "Şaka şaka, kızma hemen. Ama sevgilin de hak etti yani Elçin.."

Kucağımda Poyraz var diye çok delirmemeye çalışıyordum ama kendimi tutamadım. "Ya manyak mısınız, benim ne suçum var be!! Başlarım şakanıza ha!"

Ben böyle söylüyordum ama Melis çoktan aramıştı Arda'yı. Telefonu açmasını bekliyordu.

O arada "Senlik bir durum yok Elçin." dedi bana. "Ama Arda gerçekten hak etti. Hem Sinem'i, hem beni ne kadar üzdüğünü sende biliyorsun. O yüzden bize yardımcı olacaksın."

"Ha bide ben de dahil olacağım, öyle mi??"

Kafayı yicektim ya.. Valla bu hikayede yanan bendim!

"Evet." dedi Melis hiç düşünmeden. "Sus şimdi.."

Sonra nihayet telefonu açan Arda'yla konuşmaya başladı.

"Günaydın gereksiz.. Naber?"

Hiç değilse konuşmaları duyabileyim diye "Hoparlöre al!" dedim Melis'e fısıltıyla. Dediğimi yaptı ve Arda'mın cevabını dinledim bende.

"İyiyim Melis, sana da günaydın."

Melis sessiz bir şekilde Arda'nın taklidini yaptıktan sonra devam etti konuşmaya.

"Aslında, sana çok sinirliyim Arda, biliyorsun değil mi? Ne boklar yediğini öğrendim yani.. Ve sırf bu yüzden kavga edecektim seninle ama şuan edemem.. Çünkü, bilmiyorum ya.. Sanırım senin yerinde olsam kahrımdan ölürdüm."

"O niye?"

"Yani.." dedi Melis iç çekerek. Sesinde üzlüyormuş gibi bir tını vardı. "Eğer bir başkası benim sevgilimi öpse, ben dayanamazdım..."

"Ne diyorsun Melis?" dedi Arda telefonun diğer ucundan. Bir anda gerilmişti sanki.

Melis devam edip "Bunu söylediğim için özür dilerim Arda ama.." dediğinde ağzım açık izliyordum onu. Nasıl bu kadar iyi rol yapabiliyordu acaba..? "..bugün berbat bir şey oldu. Herifin biri Elçin'i-"

"Melis. Bak bu eğer şakaysa ciddiyim hiç iyi olmaz. Bana neler olduğunu doğru düzgün anlatır mısın?"

"Şaka olmadığına emin olabilirsin Arda, ben senin gibi gevşek bir insan değilim. Ayrıca bana inanmıyorsan Elçin'i arayıp sorabilirsin tamam mı? Zaten herif zorla öptü kızı.. Elçin'in hiç bir suçu yok."

Arda'nın kendi kendine küfür ettiğini duyduğumda Melis'e yavru kedi gibi bakıp "Yeter.." dedim sessizce. "Yazık ya.. Devam etmeyin."

Ama omuz silkti zalımın kızı. "Arda." dedi sonra. "İyi misin?"

"Telefonu Elçin'e ver." dedi yalnızca Arda. "Şarjım az, biraz seri olun."

Melis onun emir vermesine göz devirirken telefonu bana uzattı. Sinem de o arada Poyraz'ı aldı kucağımdan. Elim ayağım titriyordu gerginlikten! Telefonu alınca titrek bir nefes verip "Arda.." dedim. Allah'ım cidden benim suçum ne!

Arda önce yutkunup sonrasında "Elçin." dedi sakin olmaya çalışarak. "Melis'in neyden bahsettiğini bana açıklamak ister misin?"

"Şey.." dedim ne söylemem gerektiğini bilmediğim için ama Arda fazlasıyla sabırsızdı. "Söyle." dedi sert çıkan sesiyle. "Ne demek oluyor bu?"

Umarım işin aslını öğrendiği zaman beni affederdi..

"Aşkım, yemin ederim zorla öptü.. Ben ne olduğunu bile anlamadım! Bana kızma lütfen.."

"Elçin sen dalga mı geçiyorsun benimle??" Sesi fena halde sinirliydi. Aradaki mesafeye rağmen korktum resmen.. "Herifin biri gelip seni öptü mü yani?!"

"Evet.."

"Sen başka bi herifle mi öpüştün?"

Yemin ederim kalp krizi geçirecektim ya... "Ben öpüşmedim Arda. Adam beni zorla-"

Sözümü dinlemedi bile.. Yarıda kesip "Sikerim böyle işi!" dedi öfkeyle. Ardından telefonu yüzüme kapattı..

Ağzım açık bir şekilde kızlara bakarken "Kapattı." dedim görüyor olmalarına rağmen. "Yüzüme kapattı.."

"Sinirliydi çünkü." dedi Sinem Poyraz'la uğraşırken. "Bırak biraz kudursun, sonra gerçeği öğrenir."

Kalbim deli gibi çarpıyordu ve içinde bulunduğum durumdan rahatsızlık duyuyordum ama Arda bunun aynısını kızlara yapmıştı.. Kızamıyordum onlara. Haklılardı yani.

Sinem'in dediği gibi biraz kudursun, sonra sakinleşirdi herhalde..

Yani sanırım..

Ama ya beni affetmezse?

❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

Yatağımın içinde huzursuzlukla bi o tarafa, bi bu tarafa dönüp dururken yüzümü yastığıma bastırıp kafamdaki tüm iğrenç düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.

Saatler olmuştu.. Sabahki boktan şakanın üzerinden saatler geçmişti ve Arda o dakikadan sonra benimle hiçbir şekilde görüşmemişti..

Kaç defa aradım bilmiyorum ama en az bir 15-20 kez denemiştim şansımı. Onlarca mesaj bırakmış, arkadaşlarından ulaşmaya çalışmıştım ama yok, konuşmuyordu benimle.

Alaz'la konuştuğumda bana Arda'nın bugün onlara hiç gitmediğinden bahsetmişti. Arda onlardan ayrı yaşıyordu çünkü, ama her gün gidiyordu yanlarına, buna emindim. Bugün ne olduysa gitmemişti işte! Çok korkuyordum ona bir şey oldu diye..

Gerçi, benim için kendisine zarar vermezdi herhalde ama, ne biliyim, aklıma gelmedi değil. Muhtemelen kafa dinliyordu evde. Çünkü bildiğim kadarıyla öfkeden deli olmuştu.. Yine de aramalarıma veya mesajlarıma cevap verebilirdi. Bu olayda benim bir suçum yoktu ki!

Offf.. Geberiyordum ya korkudan! Bir daha konuşmayacak mıydı benimle? Niye böyleydi bu çocuk ya????

Sabaha kadar tek düşünebildiğim konu buydu. Uyuyamadım. Asla uyuyamadım, debelenip durdum yatakta.. En son, sabaha karşı, dayanamamış olmalıyım ki, uyuyakalmıştım. Ama o da çok uzun sürmemişti zaten.

Uyandığımda ilk işim Arda mesaj atmış mı diye bakmak oldu ama boşuna umutlanıyordum. Mesajlarıma bakmamıştı bile.. Gerçekten ağlayacaktım artık.

Belki açar umuduyla bir kaç kez daha aramayı denedim. Açmadı tabi.. Sızlanarak kalktım yataktan.

Lavaboya yönelip elimi yüzümü yıkadığımda ev fazlasıyla sessizdi, kızlar daha uyanmamıştı herhalde. Onların keyfi yerindeydi tabi! İntikamlarını almışlardı nasıl olsa..

Ama eğer Arda bir süre daha açmasın telefonlarımı, bu sefer de ben intikam alacaktım onlardan! Saçma bir şaka yüzünden sevgilimi kaybetmek istemiyordum.

Lavabodan çıktığımda açlıktan geberdiğim için mutfağa yöneldim ama kapı çalınca, ve uyanık kimse de olmayınca, kapıya yönelttim adımlarımı.

Eğer şu aşağıdaki herif geldiyse değmeyin keyfime! Bakın bu moralle nasıl kaydırıyorum hayatını! Zaten sinirim tepemdeydi, bide saçma sapan insanlarla uğraşamazdım şuan..

Bunları düşüne düşüne kapıyı araladığımda zihnimdeki ve yüzümdeki tüm gerginlik bir anda uçup gitmişti sanki.. Karşımdaki adama şaşkınlıkla bakarken ellerim titriyordu resmen.. Zar zor ve fısıltıyla konuştum..

"Arda?"

______________________________________

Bu bölüm içime sinmedi asljnda çünkü başım çok ağrırken yazdım ama önceki bölümün yorum sınırı dolmuş ve bölüm atmam grekiyordu, umarım çok kötü olmamıştır....

Sonraki bölümde görüşrz, HAYDİN BB.

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin