14

141 14 33
                                    


Nicholas

"İyi misin? Ben özür dilerim! Maki'yi orada görünce ne yapacağımı şaşırdım." Euijoo elini uzatarak benden özür diliyordu.

"Canım çok acıdı."

"Neresi acıdı? Ne yapmalıyız?"

Ayağa kalkıp öne doğru eğildim ve dudaklarımı büzdüm.

"Burası acıdı, öpersen geçer."

"Sen çok fırsatçı biri oldun, acımaya devam etsin orası."

Kollarımı birbirine kavuşturdum ve dil çıkardım. Güldü.

"Ne gülüyorsun bakayım sen?"

"Koca bir bebek oluşuna gülüyorum. Başka neye gülebilirim?"

"Sinirleniyorum ama."

"Tamam tamam. İşin bittiğine göre ne yapacağız?"

"Aslında bitmemiş olabilir."

"Daha ne var?"

"Sana dövme yapmamı ister misin şimdi, buradayken?"

Şaşırdı. Bu işten sonra çıkıp gideceğimizi düşündüğünden bunu beklemiyordu.

"Olabilir aslında."

Ayağa kalktı ve üzerini çıkardı. Yaraları yavaştan kapanmış, yalnızca izleri kalmıştı. Sedyeye doğru uzandı ve bana doğru bakmaya başladı.

Ayağa kalkıp ben de yanına geçtim.

"Nasıl bir şey istiyorsun?"

"Çiçekler. Yaralarımı kapatacak kadar çok, kötü gözükmeyecek kadar narin çiçekler."

"Senin bedeninde hiçbir şey kötü gözükmez ki Euijoo. Eminim ki çiçekler sana çok yakışacak."

Eğilip alnına bir öpücük kondurdum. Elimle yanağını okşadıktan sonra dolaptan ufak bir battaniye çıkarıp ona uzattım.

"Ben model çıkartıp geliyorum, bunu üzerine ört ve rahat ol."

Başını salladı ve battaniyeyi açtı. Ben de odadan çıkıp bilgisayar karşısına geçtim.

Euijoo'nun istediklerine uyan birkaç çiçek modeli bakmaya başladım. Ona yakışacağını düşündüğüm her şeyi not ettim. Araştırmam bittiğinde birine karar verecek veya hepsini birleştirerek modeller oluşturacaktım.

Tek tek onlarca çiçeğe baktım ve karar veremedim. Bir çoğunun çıktısını çıkardım ve boş bir kağıt daha alarak odama döndüm.

Elimdekileri ona doğru uzattım ve masayı kendime doğru çektim. Önüme getirdiğim boş kağıdı koyup bir kalem aldım.

"Özellikle istediklerin var mı? Çiçekten farklı desenler de olur?"

Kağıtları eline aldı ve uzunca inceledi.

"Hepsi çok güzeller ama sanırım bu ikisi."

Kağıtların arasından seçtiklerini ayırdı ve bana uzattı. Onları çabucak taslağa geçirdim. Beraber karar verdiğimiz desenleri de çizerek son şeklini verdik. Çizimi hallettiğimizde kaldığımız yerden başladık.

Sağ kolunu uzattı. İrili ufaklı yaralar geçmiş olsa bile içimi acıtıyordu. eğildim ve dövme yapmak üzere olduğum ilk yarasına bir öpücük kondurdum. Euijoo bana anlamaz ifadelerle bakıyordu.

"Hepsine." dedim. "Hepsine başlamadan önce birer öpücük konduracağım. Belki etkisi olmaz, belki de kalbinde bir çiçek de ben açtırırım."

Gülümsedi ve başını salladı. Ondan aldığım onayla ben de işime başladım. Dövmeyi yaparken bir yandan onunla konuşuyor, sürekli canının yanıp yanmadığını soruyordum.

İlk dövmesi bittiğinde güzelce sardım ve devam etmek isteyip istemediğini sordum. Ondan onayımı aldığımda devam ettim.

Ben dövmeleri yaparken iyice alışmaya başlamıştı, çoğunlukla kendim konişur olmuştum. Kollarına bile bakmıyordu, uyuklar haldeydi. Neredeyse tüm kolunu bitirdiğimizde, son bir taslağı değiştirerek kalpli bir çiçek taslağı koydum bileğine.

Ona bir mola vermem gerektiğini söyleyerek odadan çıktım.

Ona yaptığım taslağın aynısından çıkarttım ve bileğime koydum. Euijoo onun dövmesine neden hala başlamadığımı merak etmiş olacak ki, gözlerini açtı. Genişce gülümsedim ve bileklerimizi işaret ettim. Gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Bu da ne Nicholas?"

"İlk çift dövmemiz."

"Ciddi olamazsın."

Eliyle kızaran yanaklarını gizlemeye çalıştı.

"Benimkini bitirip hemen seninkine geçeceğim bebeğim, bekle biraz."

Tekrar kafasını salladı, sonrasında uzandığı yerden kalkıp yanağımı öptü.

"Bu ne içindi?"

"Bende dövme başlamadan önce seni öpmek istedim."

Gülümsedikten sonra ben de işime döndüm. Bileğime ufak dövmeyi işledikten sonra güzelce sardım ve onunkine geçtim.

Euijoo'nun dövmesi bittikten sonra sağ kolunu tamamen sardım ve bugünlük bu kadar yeter diye belirttim.

Uzun süren bir çalışmam olacaktı. İlk kez bu kadar uzun bir dövme yapıyordum, o şans sevdiğim kişiyeymiş.

Dövme bittikten sonra diğerleriyle oturup yemek yedik ve hava karardığı için dönmek zorunda kaldık.

Yudai hyung ve Fuma hyung bizi arabayla bırakmayı teklif etse de yürümeyi tercih ettik. Yolda bol bol atışarak gitmeyi planlıyorduk, her zamanki gibi.

"Nicholas."

"Hm?"

"Gelecekte bize ne olacak?"

"Ani bir soru, biraz düşünmeliyim. Hmm...belki bir ev tutarız beraber?"

"Bundan sonrasında da, hep beraber olacağız, değil mi?"

Elini tuttum ve kendiminkilere kenetledim.

"Elbette, başka ne olacak ki? Kusura bakma genç adam, senden ayrılmaya niyetim yok."

"Sorun değil, benim de ayrılmaya niyetim yoktu zaten."





_________________________________________

final mi yapsak yapalim di mi

serinin en cringe bolumu

dövmeci || NichojooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin