Sıla'nın dürtüklemesiyle uyandım. Etrafa 'n'oluyor lan' bakışlarımı attıktan sonra Müdürümüzün sınıfta olduğunu farkettim. Acaba beni uyurken görmüş müydü? Anneme yumurtalamasını istemezdim. Bir şeyler konuştuktan sonra sınıftan bir 'OOOOOOO' sesleri yükseldi. Anlamaya çalışırken Sıla dönüp bana bakmaya başladı.
"Kanka gider miyiz?" diye sordu. Anlamsızca ona bakıyordum.
"Elif sana diyorum."
"Kanka ben olayı anlamadım yaaa!" diye isyan edip kapşonumu kapadım. Eda dürtükledi.
"KANKA GİDELİM KANKA N'OLUR KANKA GİDELİİİM" diye sevinç çığlıkları atıyordu. Bunlar böyle sevindiklerine göre kesin ViaLand falandır. Neyse kafamı koyup yatacaktım. İçeri Matematik Hocamız girdi. "Çocuklar gelmek isteyen adlarını yazdırsın. Sonra sorun çıksın istemiyorum." dedi. Sıla kolumdan sürükledi beni. Utku'nun ismini görünce kesin yazdırmam gerekiyordu adımı. Sıla bizi yazdırınca merakıma yenik düştüm.
"Neydi o?" dedim. Aldığım cevapla ağzım açık kaldı.
"Yaz tatiliymiş ama yaz tatilinde ders görecekmişiz. Yani yaz kursu gibi bir şeymiş." dedi.
Lan ben n'aptım? Şimdi annemler izin vermezse Utku terk başına mı gidecekti? Haahahahha yok artık. Çok fazla kişi gelmiyordu. Ama Utku'da gidemezdi tek başına.
Tenefüste Sıla, Eda ve ben koşa koşa annemin yanına gittik. İzin vermedi. Sanmıyordum zaten. Neye izin verir ki?
Okul çıkışı Utku'yu görmüştüm. O da beni görmüştü ama görmemezlikten geliyordu. Yaptığım tek şey; Onu bir kızdan kıskanıp aralarındaki bağı koparmaktı. Bence öyle suçlanacak bir şey yoktu. Acaba aramızda ki her şey bitmiş miydi? Bunu nasıl öğrenebilirdim? Beytu'yu gördüm köşede. Utku'nun yanında değildi. Koşarak yanına gittim. Onu Utku'nun görebileceği bir yere çekmiştim. Ama ona hiç bir şey anlatmamıştı. Ona söylememesini tembihledikten sonra gitmesine izin verdim.
Biliyordum kesinlikle soracaktı. Ama söylemeyecekti. Servise bindik ve Turgut abiye radyoyu açmasını istedik. Faruk ve Selen ön tarafta dans ediyorlardı. Normal zamanımda olsa bende dans ederdim fakat şimdi hiç istemiyordum. Eve girdiğimde hemen kıyafetleri çıkarıp yatağa uzandım. Tam 1 hafta vardı tatile. Telefonum titremesiyle elime aldım.
Utku: Onla ne konuştun?
Ben: Kiminle?
Utku: Bilmemezlikten gelme kiminle olduğunu gayet iyi biliyorsun.
Ben: Seni ilgilendirir mi?
Utku: Konu sensen ilgilendirir Elif.
Ben: Hiç sanmıyorum. Ben uyuyacağım. Sonra konuşuruz.
İnternetimi kapadım ve telefonumu masamın üstüne koydum.
Geri zekalı çok güzel şeyler söylemişti.
Zilin çalmasıyla irkildim. Kapıyı açtığımda gelenin annem olduğunu fark ettim. Sinirli gözükmüyordu. Bu konuyu konuşmak için tam zamanıydı bence.
"Şey yaz kampına gidebilir miyim?" Diye nazikçe sordum.
"Hayır." dedi netçe. Üzülmüş gibi yaptım.
"Ama anne herkes orda olacak ve ben bu yaz belkide Armutlu'ya gitmekten başka bir şey yapamayacağım. Birazcık düşünsen ve sonra karar versen?" dedim ama umutluydum biliyordum kabul edeceğini.
"Düşünürüm." dedi. Onu kocamaaan öpüp yatağıma geçtim. Telefonumu elime aldım ve interneti açtım.
Utku: Bana sormadan ne hakla kendi başına tatile gitmeyi düşünürsün?
Ne birde ona mı soracaktım? Bu tam bir saçmalık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey Senle
ChickLit"Unutma!" dedi. Kısa bir kahkaha sonrasında hışımla yaklaştı. "Sadece nesnelere sahip olabilirsin, insanlara değil." Sinirli olduğu belliydi. Biraz geriye çekildim. Söyleyecek bir şey bulamıyordum. Benden bir şey söylememi bekler gibi bir ifadesi va...
