2~ "Sana aşık olsam yanına otururdum."

260 87 4
                                    

Valizim bir türlü kapanmak bilmiyordu. Gitmek için tabii ki izin almıştım. Siz beni ne sandınız? En sonunda eski Türk filmlerindeki gibi üstüne çıktım. Ama tek başıma kapatamam. Yanıma aldıklarımı annemin görmemesi gerekiyordu. O yüzden kardeşim Eren'i çağırdım. 

''Bakma öyle yardım etsene.'' dedikten sonra valizin üstüne çıktı. Ya kimlerden yardım istiyorum. 25 kiloluk çocuğun bana nasıl bir yardımı dokunabilir? Artık pes etmiştim. Valizin yanına çaresizce oturdum.

Hadi tahmin edin ne olmuş olabilir? Gözlerimi büyüttüm. Daha valizime koymadığım baya bir kıyafetim vardı. Bana öyle bakmayın çok normal. 2 buçuk aylığına gidiyorum yani boru değil. Telefonumun titremesiyle elimi cebime attım.

KİMDEN: Sılacıkım

''Kanka acaip derecede valizim kapanmıyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Acil yardım srghghgfrh''

Aaah! Demekki yalnız değilmişim. Suratımda hafif bir gülümseme oluştu. Direk cevap yazdım.

KİME: Sılacıkım

''Üzgünüm kanka benimki de kapanmıyor fkffjf''

Saate baktığımda daha 6 saat olduğunu farkettim. Birşeyler atıştırmak için mutfağa girdiğimde melodik bir ses duydum. Hayır bu karnım değildi. Telefonum çalıyordu.

Ben: Efendim?

Annem: Hazır mısın?

Ben: Henüz değil.

Annem: Acele et biraz. Geliyorum eve hadi.

Ben: ANNNNEEĞĞ?

Annem: Efendim

Ben: Yolda yenebilecek türden şeyler alır mısın?

Annem: Tamam.

Telefonu kapadığımda farkında olmadan odamdaydım. Diğer valizimi odama getirdim. Bütün ne varsa içine tıktım. Parfümlerim, deodorantlarım, diş fırçam, diş macunum ve benzeri şeyleri ön gözüne yerleştirdim. Giyeceğim kıyafetleri ayarladım. Yatağımın üzerine koydum. Banyo yapmayı sevmezdim ama girince de çıkmıyordum. Banyodan çıktım ve üzerime mavi 'GOOD' yazan tişörtümü ve altıma dar paça kot pantolonumu giydim. Artık hazırdım. Daha yapacak birşey yok diye düşünürken aslında birşeyin var olduğun fark ettim. ojelerimi sürmemiştim. Siyah ojelerimin hepsini kaybettiğim için lacivert ojelerimi sürdüm. Annem gelmişti. Sırt çantamı da hazırladıktan sonra Utku'ya yazmaya karar verdim.

Ben: Hazırıım.

Daha mesajıma cevap vermemişti. Ben yazmadan bir dakika önce aktif olmuştu. Artık onu umursamayacaktım. Tatilde nasılsa barışırdık. Yani ben öyle umuyordum.

********************

Annem: Kendine dikkat et. Bol bol fotoğraf istiyorum. Telefonun kapalı olmasın. Seni seviyorum.

Ben: Anne ben çocuk muyum? Sanki Eren'e öğüt veriyorsun. ' diye alay ettim. Anneme ve Eren'e sarıldıktan sonra otobüse bindim. Gözlerim Sıla'yı arıyordu. Sanırım gelmemişti. Bende ortalarda bir yere oturup yanımı tuttum. Utku geliyordu bana hala yazmamıştı. Bana bakarak arkama geçti. Arkama oturamazdı. Sıla'ya anlatmam gereken onca şey vardı. Arkaya döndüm ve ona tip tip bakmaya başladım.

Utku: Ne bakıyorsun kızım dönsene önüne.

Ben hiç bir şey söylemeden aynı durumda ona bakıyordum.

Utku: Ne var yine ne istiyorsun?

Ben: Arkama neden oturdun?

Utku: Ne?

Ben: Arkama neden oturdun dedim.

Utku: Sanane?

Ben: Verecek cevabın olmadığı için cevap veremiyorsun ve bana aşık olduğunu varsayıp arkama oturduğunu kabul ediyorum.' diyip muzipçe gülümsedim.

Utku: Ne saçmalıyorsun? Sana aşık olsam yanına otrurdum. Buraya değil.

Ben: Belki de.... Haklısındır.

Utku gülümseyip önüme dönmemi işaret etti. Gözlerimi devirip önüme döndüm. Ha Ha Ha süper. Arkamda oturuyordu. İçeri Sıla ve yanında tanımadığım bir çocukla geldi. Yanıma geldiklerinde elele olduklarını fark ettim. Ağzım ve gözlerim kocaman açılmıştı. Sıla mal mal gülüyordu. Lan bunun ne zaman sevgilisi oldu?!?!?! Sıla Utku'ya döndü. Bir şey istercesine güldü.

Utku: Ne? Ne varda bakıyorsun? Ne gülüyorsun? Psikopat mısın?

Sıla'nın yanındaki çocuk kıkırdadı. Lan sen benim sevgilime ne kıkırdıyorsun?!

Sıla: Ya şey.... Utkucuğum... Tek boş yer bu iki koltuk var ve sende .... Iıı... Anlarsın ya. Biz yeni sevgiliyiz ve yan yana oturmak istiyoruz. Sen kalkıp Elifciğimin yanına geçer misin?

NE?! Gözlerimden ateş saçıyordum. Sıla'ya ölümcül bakışlar atıyordum. Utku bana baktığında kıkırdadı. Kafa sallayıp yanıma geldi. Ben aramızdaki kol aletini kaldırdım.

Ben: Eğer bunu geçersen kafanı olduğu yerinden sökerim.

Kafasını onaylar gibi salladı ve elini kol aletinden dışarı fırlattı. Ya bu çocuk inat inat.

Ben: Ya sen inat mısın ya? Çek şu elini.

Utku: Uykum var azıcık sus.

Elini dudaklarıma götürüp bir kaç dakika öyle kaldı. İtiraz etmediğime şaşmış olacak ki elini çekip kıkırdadı. 

''Ha çok komik.'' diye mırıldandım. 

''Duymadığımı mı sanıyorsun?'' dedi. Gözlerimi devirdim ve omuz silktim. Kafasını omzuma koymuştu. Elimi kıvırcık saçlarına attım ve kafasını yukarı kaldırdım.

Ben: İyi misin sen?

Utku: Omzunda uyuyabilirsem sabaha daha iyi olurum.

Burnumu sıktı. Yüzümü ekşitip kafamı geri çektim. 

''Bu seferlik öyle olsun'' diye homurdandım. Ellerimi göğsümde birleştirdim. Beni izliyordu. Ona 'Ne bakıyorsun?' bakışımı attıktan sonra kendine geldi. 

''Galiba bu yatabilirsin demek.'' dedi gülümseyerek kafasını koydu.

O an heyecandan ölebilirdim.


Herşey SenleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin