3- Bιɾ ƙüçüƙ Ⴆυƙҽƚ

84 5 1
                                    

Hinata giderken seslendi. "Akşam yemeğinde burada ol"
Ses tonu biraz tavırlıydı. Boruto da söz verip dışarı çıktı.
Yolu kullanmak ve kullanmamak arasında kalmıştı.
Kimseden kaçmadığı için gizlenmesi gerekmiyordu. Çatılar yerine sokağa
attı kendini. Adımlarını hızlı tutuyordu. Önce Mitsuki ile konuşsa daha iyi olabilirdi. Ne de olsa ılımlı biri daha iyi gelecekti. Hızlı hızlı yürürken ve gözleri kaldırım taşlarını seyrederken vardığı eve baktı. Burası Sasukelerin evi idi. Yanlış mı gelmişti? Yoksa gelmek istediği yer burası mıydı? Bunu düşünmeyi bir kenara bırakıp üstüne başına çeki düzen verdi. Sarada'nın öfkesine kendini hazırlaması gerekiyordu. Evin kapısına doğru yöneldi. Utanmaya başladığından eli ayağı titriyordu.

"Hey, Burada ne arıyorsun?" Ses gelmeyince tekrar bağırdı. " Sana dedim ki burada ne arıyorsun"
Boruto olduğu yere kitlenmişti.
İçindeki çığlıkları susturup düzgünce konuşacaktı. Buraya kadar ne için gelmişti? Elbette yüzleşecekti. Arkasını döndüğünde Sasuke ustası'nın da Saradaya eşlik ettiğini gördü. Gözleri kıpkırmızı parlıyordu.
Konuşmak için seçebileceği en yanlış vakti seçmiş gibiydi.
"Hayır.. Hayır.. Hayır!"
"Kage bunshin no jutsu"
Klonlarını etrafa salıp kaçmaya başladı. İşe yaramayacağını bildiği halde başka nasıl kaçacağını bilmiyordu şu an için.
Tüm klonları farklı noktalara koşuşturuyordu. Kendisi de eve doğru son sürat koşacaktı.
Sasuke gitmesine izin vermişti. Boruto'nun tam bir baş ağrısı olduğunu biliyordu.
Sarada peşinden gitmeye yeltenir gibi oldu ama vazgeçti. Babası ile eve döndüler.

Boruto eve geldiğinde pencereden girmek yerine kapıyı tercih etmişti. Hinata, sandığından erken geldiği için çok şaşkındı. Ifadeleri Borutoya ulaşınca, Boruto selam verdi. "Ben geldim, babam burada mı?"
Naruto kapı ucundan gözüktü. "Baba olmadı. Ben galiba erteleyeceğim." Boruto'nun dediklerine gülmeye başladı. "Ne oldu? Sasuke müdahale mi etti?" Evin diğer üyeleri birbirine anlamsızca bakıyordu. Elini ensesine götürdü. Yüzü kızarmıştı. Arkadaşı meğer ne kadar da kızgındı ona. İşlerin kolay geçmesi için kendine şans diledi ve sofraya oturdu.

Ertesi gün

Sarada canı sıkkınca yemek yemeye çalışıyordu. Annesi görünce müdahale etti. "Yemeğinle oynama Sarada."
Somurtan yüzünü annesine çevirdi. "Boruto evin önünde ne halt yiyordu?"
Sanki Sarada ile alay ediyor gibiydi. En azından arkasına döndüğünde özür dileyebilirdi. Ya da bunca zaman ne yaptığını anlatabilirdi. Konuşmak için gelmiş olmalıydı. Ama fazla korkak davranmıştı. Borutoya benzemiyordu o davranışlar. "Ah derdi neydi cidden?"
"Sarada çatalı yamultma. Yemeği yemeyeceksen dolaba kaldır lütfen."
Annesine kısa bir bakış atıp yemeğe kaldığı yerden devam etti. Bitirince tabağını yıkayıp yerine kaldırdı. Odasına çıktı. Tam da yeni bir üye aradıkları zaman ortaya çıkması ne kadar ironik diye düşündü kendi kendine.

~~~
~~~

Boruto, annesi ile beraber çarşıya çıkmışlardı. Çiçekçi dükkanının önünden geçerken İno beliriverdi. "Gözlerime inanamıyorum! Sonunda aramıza katılmışsın."
Boruto mutsuzca homurdandı. "Daha iyi olmaya çabalıyorum. Ve annemlerle geçirdiğim zamanları çoğaltmak istiyorum."
İno bu cevaba karşılık mutlu yüzünü takındı. "Gel sana bir buket hazırlayalım. Benden olsun." Boruto annesine baktı. Gülümsüyordu. İçeri girdiler. Annesine en sevdiği çiçekleri sordu. Çiçekleri seçerken Boruto'nun gözü köşedeki çiçeğe takıldı. "Anne baksana şuradaki çiçek Saradaya çok benziyor. Bunlardan ayrı olarak bi buket alabilir miyim İno-san?" Özür dilemek için iyi bir yoldu. Boruto kendini kutladı. Annesine döndü, bakışlarına anlam veremedi. İnoya döndüğünde onun da muzip bakışları arasında kaybolduğunu görünce sordu. "Neler oluyor? Yanlış bir şey mi söyledim?"
İno cevap vermek için yaklaştı ve kulağına fısıldarcasına "Meğer çok romantik bir tarafın varmış Boruto." dedi. Hala anlamsız gelen gülüşlere surat asıyordu Boruto. Yiyeceği yumruğun şiddetini azaltmaya çalışan birine neden bu denmişti? İno buketleri hazırlayıp, uzattı.
Annesinin buketini tutup "Bunlar senin için" dedi. Saradaya vereceği buketi de eline aldı. Dükkandan çıktı. Annesi, İno ile biraz daha konuşacaktı anlaşılan. Kısa bir göz gezdirerek etrafına baktı. Her şey iyi gibiydi ama arkasında karartı gördüğünü sandı. Tekrar bakınca, karartı yaklaşıyordu. Anlaşıldığı üzere gelen Sasuke idi.

Hızlıca annesinin yanına döndü. Sarada için hazırlattığı buketi de ona verdi. Hemen geleceğini söyleyerek anında kayboldu. Eskiye nazaran gelişme gösteriyordu. Annesine açıklama yaparak vakit kaybetse de böylesi daha sağlıklı olacaktı.
İnsan arasına karıştı. Sharinganı olan birinden böyle kaçamazdı tabii. Ara sokağa girip kage bunshin yaptı ve her klonu ayrı bir yere sürdü. Sasuke olduğuna emindi. O yüzden kaçmaya devam ediyordu. Gariptir ki hala yakalanmamıştı.

----
----

Sarada chocho ile buluşacakları dükkanın önünde bekliyordu. Bugünün menüsünde kavunlu dondurma vardı. Birlikte deneyeceklerdi. Arkadaşına bakınırken gözleri sarı saçlı birine takıldı. Borutoya çok benziyordu. Hayır. Bu Borutodan başkası değildi. Ne selam veriyordu ne özür diliyordu. Öylece yanından koşup gidecek miydi? İyiden iyiye sinirlenmişti Sarada. Elini yumruk yapıp yaklaşan Borutoya savurdu.
"Shannarooo!"
Vurduğu anda yok olmuştu. Kısa bir süre şok olsa da kendini toparladı. "Bir de benimle alay mı ediyor?" Öfkesinden domatese bürünen Sarada, omzuna dokunan eli hızlıca savurdu. "Yemin ederim ölüm fermanını ben imzalayacağım."
Chocho korkuyla beraber anlamsız bakışlarını Saradaya doğrulttu. "Bu da ne demek oluyor Sarada?"
"Üzgünüm Chocho planı iptal etsek olur mu?"
Chocho kabul etmemişti. "Bugünü iple çekiyordum."
Koluna sarılıp onu dükkana sürüklemeye başlamıştı bile. Sarada içinden lanetler savuruyordu.

BORUTO "İç Savaş"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin