(Boruto)
Akşam yemeğinin ardından koşarak eve döndüğüm için babamlar da kalkmak istemişler fakat Sakura izin vermemişti.
Yol boyunca arkama dönüp bakmıştım. Gelmelerinin uzun süreceğini anlamıştım böylelikle. Eve geldiğimde Kapıyı Kawaki açmıştı.
-Oi burada ne arıyorsun?
Onu görmezden gelmek istiyordum. Bugün beni her şey sınava tabii tutmuştu. Ama onun da bir açıklamaya ihtiyacı olabileceği aklımı meşgul ediyordu.
Yüzüne bakıp konuşmaya başladım.-Kawaki! Görüşmeyeli nasılsın?
-Hn. İçeri gir.Sasuke'nin bir oğlu olsa bu kawaki olabilirdi.
Belki benimle konuşmak istemiyordur diye düşünürken, elinde taiyakilerle karşımda belirmişti. Salona geçip karşılıklı koltuklara oturmuş, taiyakileri ortamıza almıştık. Bu kadar uğraşmasını beklemediğim için, içimde küçük bir kıpırtı meydana gelmişti. Kim bilir, belki o bile òzlemiştir beni.-Anlat. Bu kadar zamandır hangi cehennemdeydin?
Durgunlukla birlikte elimdeki karmayı gösterip geriye yaslandım. Onda da karma olduğunu biliyordum fakat Otsuki'siz karma taşıyıcısıydı. Benim yaşadıklarımı az çok tahmin edebilirdi. Bir yandan taiyaki yiyip bir yandan beni süzüyordu. Ağzındaki lokmayı bitirmeden konuşmaya başladı.
-Yani? Bu kadar mı?
-Bu kadar.İçimdeki Otsuki ile savaşıp durduğumu belirtmek gereksiz bir detay mıydı? Emin olamıyordum.
Beni uzun süredir çileden çıkarıyordu.
Yüzüme anlamsız bakışlar atıp elindekini yemeye devam ediyordu. Bende taiyakiye uzandığımda elime vurup, almak istediğim parçayı almıştı.-Sana yok, p** kurusu. Ne zamandır Hinataları endişelendirdiğinin farkında mısın? Bir de taiyaki mi vereceğim sana?
Gelmeme sebebini s*****m, Boruto.Olmayan moralimin, ardında kalan küçük kırıntılarını süpürüp atmıştı bu lafları ile. Kalkıp odama gidecek iken durdurdu.
"Orası artık benim odam."
diyerek benden önce yukarı çıkmak için koşmaya başlamıştı. Kage bunshin çıkarıp Kawakiyi sırtından tutmuş, geriye fırlatmıştım. Arkada kalan iki bunshin onu oyalamaya yetecekti. Hızlıca odama çıkıp kapımı kitledim. "Çok sıcak bir karşılamaydı Kawaki." Alaya almaya devam edip "Ben de seni özledim kardeşim." dedim. Hızlıca etrafa göz gezdirip eşyalarımın kaldırıldığı dolabı kurcalamaya koyulmuştum.
İşte, ceketim buradaydı. Üstüme geçirmek istedim ama çoktan küçülmüştü bu bana.
Bakınmaya devam ettim. Dolabın kenarına bir kutu konmuştu. Burada küçük eşyalarım vardı. Ve cep telefonum.
Alıp elimle kontrol ettim. Gitmeden önce fırlatıp attığıma emindim. Babamlar ya tamir etmişti ya da yenisini almıştı çoktan.Telefonu açmaya çalıştım. Ekran ışığı ile birlikte yığılan bildirimleri görünce tamir edildiğini anlamış bulundum. Shikadai, Cho Cho, Mitsuki... Ve Sarada? Kalbim çarpmaya başlarken onun bildirimine dokunmuştum. Ekran kararmıştı.
"Lanet.."
Kutudan şarj aletini bulup şarja bıraktım. Sandalyeme oturdum. Pencereyi açıp gökyüzüne bakınca içimde bir sıkıntı belirdi. Yarın Mitsuki ile konuşacaktım.-------------
-------(Sakura)
Hinata sağ olsun. Mutfakta hiç işim kalmamıştı. Salondaki sesleri iç açıcı bulmadığım için oyalanıyordum. Sonunda Narutolar gittiğinde Sasuke'nin normale dönmesini beklemiştim. Elbette normali bu olan kocamın daha normal olmasını bekleyemezdim. Sohbet ortamını da mahvetmişti.
Umarım Boruto iyi olur diyerek içeri geçtiğimde Sasuke ile göz göze gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORUTO "İç Savaş"
Teen FictionUzun bir sessizliğin ardından, Boruto tekrar normal yaşantısına döner. Fakat olaylar istediği gibi gelişmeyecektir.