SUSKUNLAR!

1. Bölüm

Selam bebiş'ler bir kitaba başlıyoruz umarım hoşunuza giderr iyi okuma' lar.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

💭

Elini masaya vurdu terörist ve pis bir sırıtışla taşını geri bıraktı.
Evet şuan terörist'lerin arasına sızmış ve okey oynuyoruz. 3 aydır bir görev yüzünden bu pis insanlarla aynı yerde durmak zorundayım ve yakalanmam an meselesi.

Taşa baktım kırmızı 5'li atmıştı elim kötü değildi ama şuanlık açamıyordum taş çektim. 12'li siyah geldi. Evet işte bu elim açıyor. Tam açıcaktım ki bişey oldu ve gözlerim kapandı.

Gözlerimi açtığımda terörist'lerin mahkum'ları tuttuğu taş bir oyuntunun içindeydim. Yakalanmış' mıydım ama nasıl anlamışlardı ve bana ne yaptılar gözlerim yavaş yavaş kapanıyor açamıyorum zorlanıyorum. Arkadan o pis gülüş geldi kulağıma.
Doktor denilen o pis terörist' in sesiydi bu
Yaklaştıkça yaklaştı ve konuştu.

"ee Tomris nasıl gidiyor tutsaklık" güldü hemde en pislik gülüşü ile nefret ediyordum ondan ama bir görevdeydim şuan hemen ele veremezdim kendimi.
"Ne saçmalıyorsun sen ne tomrisi benim adım rojda, rojda heval" demiştim ama inanmiyacağına emindim.
"Ah tomris seni yakalayamayacağımı mı düşündün sen" dedi. Ve içeriye baktı dik dik beni izledi sonra yavaşça yüzüme dokunuyordu ki tekmemi karın boşluğuna savurdum.

Karnını tutarak geriye sendelendi.
Sinirli bir şekilde kafasını kaldırdı anlamıştım bişey yapıcağını ama hiçbişey yapamadım.
Hızla üstüme yürümeye başladı yürüdü yürüdü ve tam elmacık kemiğime yumruğunu savurdu.

Yüzüm yana düştü yavaşça kafamı kaldırdım ve en öfkeli bakışlarımı kuşandım
"seni öldürürüm asker anladın'mı beni SENİ ÖLDÜRÜRÜM" sonunda sesi baya yükselmişti.
Güldüm evet ciddi ciddi güldüm "gücün buna mı yetiyor lan it" dedim gülerek hemde. "ne diyon lan sen" dedi bozuk bir Türkçe ile yaşlı bir adam değildi bu doktor denen adam saçları biraz beyazlamış, kirli bir sakal,her yerinde çizikler ama en büyüğü boynunun altında bir yara ama bıçak izi gibiydi ne zaman olmuştu hiçbir fikrim yok

"elleri kolları bağlı bir askere vurmak gücün buna yetiyor dimi it çöz ellerimi deneyelim kim kimi öldürüyor" dedim. Gine güldüm ama bunu pek umursamış gibi gözükmüyor çünkü oda bir anda gülmeye başladı.
"ne sanıyorsun seni kurtarmaya geliceklerini falan mı çok beklersin asker sen çok beklersin" dedi. En pis sırıtışı ile. gelirlermiydi bilmiyorum gelirlerdi onlar hep geldi onlar Türk askerini bu pisliklerin eline bırakmazlar gelirler inşallah gelirler.

Kulaksız denen o adam geldi bu sefer yanımıza. Elinde bıçak, sopa, çekiç,büyük bir varil, su, ve iğne'ler vardı. İşkence yapıcak'lardı belli.

Gülerek yaklaştı bize doğru "heval sen mi yaparsın ben mi yapayım."dedi kulaksız.
"kulaksız beraber yapalım ben yoruluyorum bir zamandan sonra" dedi doktor. Güldüm hemde avazım çıkana kadar. Baktılar bana niye gülüyor bu diye baktılar. "niye gülüyor heval bu delimidir ki bu" dedi kulaksız. "deliyim lan hemde zır deliyim" diyip kahkaha attım.

"kulaksız sen işine bak o Türk askeri işkence çekerken bile güler'ler devam et ki bizimle uğraşmak neymiş anlasın."dedi doktor. Kulaksız sopa'yı eline aldı aldığı gibi kasıklarıma şiddetli bir şekilde vurdu. Art arda vurdu yüzümü ekşittim ama milim ses çıkartmadım. Doktor su'yu varile doldurmaya başladı her hareket'lerini izliyordum. sopa'yı karın boşluğuma hızlı bir şekil'de vurdu kafamı hafifce kaldırdım kulak'sızın suratına en öfkeli bakış'larımı attım.

"noldu asker canın mı acıdı yoksa" dedi kulaksız. Elindeki sopa' yı bıraktı onun yerine çekiç'i aldı. "konuşsana asker yoksa kemiklerinin hepsini teker teker kırarım senin." dedi. Ve koluma çekiç' i geçirdi busefer canım acımıştı ama belli etmedim kafamı aşşağı eydim sonra gülerek havaya kaldırdım. "ulan piç herif seni varya bulduğum yerde geberticem ANLADIN MI LAN BENİ SENİN YEDİ SÜLALENİ SİKİCEM" kükremiştim hemde içimdeki küçük tomrisi korkutan bir sesle aynı BABAM gibi....

Çekiç'i çektiler kafamı su'ya sokup çıkarttılar buldukları bütün işkenceleri yaptılar. En sonunda bıçakla yüzümün bir kısmını çizdiler ve karnıma bıçağı sapladılar ilk defa inlemiştim acımıştı canım ama bunu belli etmemem lazımdı onlara zevk yaşatmamam lazımdı.

"ulan ulan ikinizinde eceli ben olucam lan anladınızmı ikinizinde eceli ben olucam nefesinizi kesmeden bu dünyadan göç etmiyeceğim anladınızmı lan benü he anladınızmı."

Güldüler sadece güldüler. Koluma bişey hissettim iğne miydi o iğne mi yaptılar yani bana ne iğnesiydi o hiçbir fikrim yoktu.

Bir süre sonra Gözlerim kapanmaya başladı bana ne yapmışlardı halsizleşmeye başlamıştım neden böyle olmuştu anlayamıyorum ve bilinç altım artık oyun oynar gibiydi sesler uğultular ve en derinlerden bir ses.

"Gitmiceksin lan evde gitmiceksin anladınmı" diyordu BABAM denen o piç
Anneme diyordu anneme beni bırakıp giden anneme. Sesler gidiyor uğultular susuyor herşey bitiyor gibiydi ve gözlerim ve bilincim kapandı.

💭
Özlemek ne garip şey.
Ölüyorum sanıyorsun ama ölmüyorsun.
CEMAL süreya

Bölüm nasıldı lütfen yorumlarınızı yazıınn yanlış yazdığım yerler olabilir kusura bakmayın 2. Bölüm en kısa zamanda sizlerleeee🤍