02/01/2021
Güneşin doğmasıyla İngiltere yeni bir güne merhaba demişti, Londra sokakları yeni bir haftaiçine günaydın demiş ve bazıları iş yerlerine, bazıları ise okula gitmek için caddelerde, sokaklarda koşturup duruyordu. Bu sokaklarda koşuşturanların arasına Cody'de dahildi.
Babasından kalan tamirhaneyi gözü gibi seviyor ve işini elinden geldiğince iyi yapmaya çalışıyordu. Ajanlığın yanı sıra bu tamirhane sayesinde araçlara karşı da ilgisi epey artmıştı.
Cody sokağın solundan döndüğünde varması gereken yere, tamirhaneye vardığında cebinden anahtarları çıkardı ve kepenge ait olan anahtarı bulduktan sonra aşağıda bulunan kilidi açarak kepengi kaldırdı.
C.C: Birkaç gündür görüşmüyoruz ha?
Ellerini birbirine çarpıp kısmen temizledikten sonra ana kontrol yerinden tamirhanenin ışıklarını açtı ve boşta duran koltuğa oturup, köşede kalan gazeteyi eline alıp incelemeye başladı.
~~
Bu esnada ormanda işler biraz garipti, dün geceden beri avcılardan kontrolünü kaybetmiş bir şekilde kaçan ve saklanan Troy, kendisini ormanın içerisinde üzerinde hafif yırtıklarla birlikte başı ağrırken bulmuştu. Ayağa kalkıp, kollarını iki yana açtı. Önce üzerini şaşkın gözlerle hızlıca taradı, ellerini ve yüzünü kontrol etti. Normale döndüğünü fark ettiğinde derin bir "oh" çekti. Elini cebine götürdüğünde telefonunun orada olmadığını fark etti ve gözlerini yerde gezdirirken telefonunu düşürdüğünü gördü. Yerden aldı, yerden gelen toprak parçalarını telefonunun üzerinden temizledi. Telefonunu açtığında karşısına çıkan bildirimlerde hem Maria, hem de Dylan tarafından onlarca kez arandığını görünce bir küfür savurdu ve önce Dylan'ın numarasını çevirerek açmasını beklemeye başladı.
Birkaç saniye süren çaldırmanın ardından telefonun açılması ve aniden gelen Dylan'ın sesiyle birlikte rahatlamış olsa da Dylan sinirinden dolayı art arda küfürler saydırıyordu.
T.D: Sakin ol, açıklayamayacağım kadar saçma bir durumdayım.
D.C: Senin evinde uyuyakalmışım, gel de konuşalım. Bir saate kadar çıkmamız gerekiyor.
T.D: Tamam, yoldayım.
Troy telefonunu kapatmasından hemen sonra telefonu cebine atıp, üzerindeki tozları elleriyle silkeler ve etrafına bakınıp yolu bulduğunda oraya doğru yürümeye ve evine dönmek için yürümeye başlar.
~~
Cody'nin gazete okumaya devam ettiği sırada müthiş bir şekilde duyulan egzoz sesiyle birlikte Cody gazeteyi kenara bırakarak ayağa kalkar ve kapıya bir kolunu yaslayıp gelen Fernando'nun aracını yüzünde oluşan hafif gülümseme ile izlemeye başlar. Kafasını aracının camından çıkaran Fernando bir şeyler söylenmeye başlamıştır.
F.M: Sana tanışman için birisini getirdim dostum!
Aracı tamirhanenin önünde durduran Fernando hızlıca araçtan inip Cody ile tokalaşırken, ön koltuktan yaşlı bir adamında yanlarına gelmesiyle Fernando bir anda konuşmaya başlar:
F.M: Bay Chan, bu Cody Clark. Londra'nın en iyi araç tamircilerinden. Ve Cody, bu da Bay Chan Sang, Hong Kong'lu deneyimli bir dövüşçü.
C.C: Vay canına, memnun oldum efendim.
C.S: Ben de öyle, Fernando senden çok kez bahsetti.
C.C: Sizden de bahsetti efendim. Anlaşılan bir kavga esnasında onu kurtarmışsınız.
C.S: Sadece rezil olmaması için uğraştım, yarışlarda herkese üstünlük kuran birisi birkaç aptal yüzünden tüm üstünlüğünü kaybetmemesi için..
F.M: Açıkçası ben tam onları haklıyordum ama dikkat dağınıklığım yüzünden doğru zamanı kaçırdım. Her neyse, sende işler nasıl Cody?
Cody boş dükkanın içerisini ellerini açarak gösterirken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu.
C.C: Gördüğün gibi. Sen resimde olanların kim olduğunu çözebildin mi?
C.S: Ne resmi?
F.M: Oh şey! Sanırım peşimizde birileri var, geçen gün olan silahlı saldırıda neredeyse Cody ile beni beceriyorlardı.
C.S: Elinizde onlara ait bir fotoğraf var mı?
C.C: Evet var efendim. Bir saniye..
Cody cebinden telefonu çıkarır çıkarmaz, galerisinden fotoğrafları buldu ve hızlıca Chan'a doğru telefonu uzattı. Chan birkaç saniye telefona boş bakışlar attığı sırada başını olumsuz anlamda iki yana sallayarak geri yaslandı. Cody ise telefonu geriye çekerek tekrar cebine attı. Aklına gelen bir şeyle birlikte Cody ortaya bir fikir attı.
C.C: Bizi gizli bir numaradan aramışlardı. Fernardo'yu, beni ve Bay Chan. Sizi. Eğer bu adamlar telefondaki kişi ile bağlantılıysa hepimiz tehlikedeyiz demektir.
F.M: Bizi her an takip ediyor. Fakat uzun zamandır boş olan bir kasaba tekrar yerleşime açıldı, oraya gitmeye ne dersiniz? Geçici olarak.
C.S: İyi bir plan evlat ama takipteler dediniz. Her halükarda bizi bulacaklardır.
C.C: Gittiğimizde hazırlıklı olursak hiçbir şey yapamazlar.
F.M: Ne yapabiliriz?
C.C: Sadece bekleyin.. Bu bir-iki günümüzü alacak.
Cody hızlı bir şekilde oturduğu kanepeden kalktı ve Fernando ile Chan'e peşlerinden gelmesi için bir işaret yaptıktan sonra tamirhane içerisinde bulunan küçük bir odaya üçü birlikte girdiler, bu esnada Cody gizli bir yeri eliyle ittirerek açmasının ardından bir sürü silahla dolu olan içerisi oyulmuş bir yer onları karşılamıştı.
C.C: Belki de savaş olduğundan da yakındır.
- Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın -
(Bölümün kısa olmasının sebebi diğer bölümden kaynaklı, iyi okumalar)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COTSWOLDS [FINAL]
General FictionYaklaşık birkaç sene önce Cotswolds adlı kasaba sebebi kimselere söylenmeden girişlere kapatılmış ve orada yaşayan halkta kasabadan çıkartılmıştı. Tekrardan yerleşime açılan kasaba oldukça garip bir hâl almaya başladı, bu kasaba geçmişte yaşadığı ga...