S2B3 - Avcı Birliği

5 2 1
                                    

Doğan güneşle birlikte aydınlanan Cotswolds Kasabası yeni bir güne merhaba diyor ve haftasonuna uyanıyorken gün bazıları için çok hızlı başlıyordu. Karşılıklı duran iki evden de birer erkek koşturmaya başlamıştı, birisi sarışın mavi gözleriyle kasabaya liderlik eden Cody, diğeri ise kasabanın tek doğaüstü olanı ve tek kurtadam olanı Troy idi.

Birkaç dakika sonra Troy ormanın girişine varmış, Cody'i bekliyordu. Geldiğini gördüğünde önce gülümsedi daha sonra elini sallayarak karşıladı.

C.C: Küçük pislik burada güçlerini kullanmamalıydın!

T.D: Bir dahakine daha dikkatli olurum Bay Clark.

Cody, dün geceden beri yanında taşıdığı pompalıyı bu sabahta yanına almış sıkıca kavramıştı. Ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başlayan ikilinin tek hedefi, dün gece olan bağrışmalar sonucu ortaya çıkan iki cesetten ikincisiydi.

T.D: Bay Clark, biliyorum şu an sırası değil ama benim kurtadam olmam sizi rahatsız ediyor mu? Avcılar sonuçta doğaüstülerin peşinde.

C.C: Bak evlat, biz bu yola birlikte çıktık. Hepimiz bir aile gibiyiz ne ben seni bırakabilirim ne de diğerleri. O yüzden kafan rahat olsun.

T.D: Peki ya güçlerimin kontrolünü kaybedersem ne yapacağım? Bana öğretecek kimse gerçekten yok mu yani?

C.C: Aslında var ama biraz uzakta her neyse işimize dönelim.

T.D: Nasıl isterseniz..

Bir yandan konuşup diğer yandan da patikada ilerleyen ikili sonunda diğer cesedin izinin olduğu yerlere yaklaşmıştı. Yerdeki kan izleri onları korkutmuş olsa da vazgeçmeyip yürümeye devam ettiler.

Birkaç dakika daha yürüdükten sonra Troy dizlerinin üzerine düşmüş ve Cody bakışlarını aniden Troy'a çevirmişti hemen yanına koşup eğildi. Troy'un yüzünü ellerinin arasına alıp sarsmaya başladı.

C.C: Troy, iyi misin? Toparlan.

Bu esnada Troy gözlerini kırpıştırıp duruyor ve Cody'e bir tepki vermiyordu.

C.C: Lanet olsun, uyansana!

Hafif yüksek bir sesin yükselmesiyle arkasına bakan Cody, karşısında avcıları gördüğünde hemen ayağa kalktı ve elinde tuttuğu pompalıyı avcılara doğru nişan aldı.

C.C: Siktirin gidin! Derdinizi biliyorum ama bu çocuğa dokunamayacaksınız.

A: Bırakta buna biz karar verelim.

C.C: Karar verildi piç kurusu, ÖLÜM!

Cody karşısında gördüğü avcıları teker teker vurmaya başladı, avcılarının vurulduğunu gören lider hemen bir ağacın arkasına geçip saklanırken Cody çoktan dört avcıyı yere yığmıştı.

C.C: Saklandığın yerden çık korkak herif, artık savunmasızsın. Zayıfsın!

A: Ben asla zayıf olmam Cody Clark. Ağacın arkasından çıktığım an beni vursan bile kurtulamayacaksın.

Cody ve avcı grubunun lideri orada tartışmaya devam ederken yerde öylece yatan Troy ağaca tutunarak ayağa kalktı, gözleri sarımsı bir renge dönüştü ellerinden pençeleri çıktı ve hızlıca ağacın tepesine tırmanıp kükremeye başladı. Cody bakışlarını ağaçtaki kurtadama çevirdiğinde tipinden onun Troy olduğunu anladığında hafif bir gülümseme suratında belirdi. Ona bakmaya devam ederken imalı bir şekilde konuşmaya başladı.

C.C: Sanırım işin bitti avcı bozuntusu.

A: Gel ve beni vur o zaman seni lanet-

Troy'un avcının kafasına atlamasıyla tek bir hamlede avcının kafası bedeninden ayrılmıştı, ormanda bulunan tüm avcı grubu yere yığılmış ve hiçbiri nefes bile almıyordu. Katliam desek yeriydi.

COTSWOLDS [FINAL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin