38 16 12
                                    

♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hafta ortasına doğru, elimi bir cam parçasıyla, hem de oldukça derin kestim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hafta ortasına doğru, elimi bir cam parçasıyla, hem de oldukça derin kestim. Plak raflarından birinin kenarının kırılmış olduğunu fark etmemişim. Elim öylesine kanadı ki şaşırdım ve kan damlaları çok geçmeden ayağımın dibinde, yerde kırmızı bir leke oluşturdu. Patronum birkaç küçük havlu getirip elimi sıkı sıkı sardı. Sonra da gece açık bir ilkyardım servisi aramak için telefon etti oraya buraya. Pek ilgi çekici bir çocuk değildi ama, bu tür işlerde becerikliydi. Neyse ki yakında bir
hastane varmış, ama ben oraya gidinceye değin, havlular kıpkırmızı olmuştu ve kan damlaları, iri iri,
asfalta damlıyordu. İnsanlar bana yol vermek için telaşla çekiliyorlardı. Bir kavga sırasında yaralandığımı sanıyorlardı herhalde. Pek acı duymuyordum. Sadece bir türlü dinmeyen bu kan vardı işte.

Doktor, kanlı havluları, önemsemeden, açtı, kanı durdurmak için bileğimi kuvvetle sıktı ve yarayı mikrop öldürücüyle temizledikten sonra dikmeye başladı. Sonra da ertesi gün gene gelmemi söyledi.

Plakçıya döndüğümde patron, bana izin verdi, eve gitmemi söyledi, gündeliğimi kesmeyecekmiş gene de. Otobüse binip yurda döndüm. Sonra Seungcheol'ü görmeye, odasına gittim. Yaralanmak beni heyecanlandırmıştı, biriyle konuşmak istiyordum, üstelik arkadaşımı görmeyeli de epey zaman
olmuştu.

Televizyonda İspanyolca dersi izleyerek birasını içiyordu. Sargımı görünce, ne olduğunu sordu, ben de yaralandığımı ama önemli olmadığını söyledim. Bir bira önerdi, istemedim.

- "Bekle, şimdi bitiyor," dedi.

Ve İspanyolca telaffuza çalışmayı sürdürdü. Poşet çay yapmak için su kaynattım. Bir İspanyol kadın bir tümce okudu: "İlk kez böyle şiddetli yağmur yağıyor. Barcelona'da birkaç köprüyü sürüklemiş.''

Seungcheol, önce tümceyi yineliyor, sonra da, hiç de ilgi çekici olmadığından yakınıyor ve zaten tüm
yabancı dil derslerinin hep böyle olduğunu söylüyordu. İspanyolca dersi biter bitmez Seungcheol televizyonu kapadı, küçük buzdolabından bir bira daha alarak içmeye koyuldu.

imkansızın şarkısı✧seoksoo✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin