40 18 14
                                    

bölüme oy vermeyi unutmayın♡

Ertesi perşembe günü, sabah beden eğitimi dersim vardı, elli metrelik yüzme havuzunda birkaç kez gidip geldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ertesi perşembe günü, sabah beden eğitimi dersim vardı, elli metrelik yüzme havuzunda birkaç kez gidip geldim. Bu ağır çalışma beni kendime getirmiş ve çok acıkmıştım. Ucuz bir lokantada iyice karnımı doyurduktan sonra, araştırma yapmak için Edebiyat Fakültesi'nin kitaplığına giderken Midori Kobayaşi'yle karşılaştım. Yanında gözlüklü, ufak tefek bir kız vardı ama, uzaktan beni görür görmez.
Kızı bırakıp yanıma geldi.

- "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.

- "Kitaplığa."

- "Gitmesen de benimle yemeğe gelsen?"

- "Şimdi yemekten geliyorum zaten."

- "Ne olacak, zarar yok, benimle gene yersin!"

Sonunda onunla birlikte bir kahveye gittim, o, körili tavuk yedi, ben de kahve içtim. Uzun kollu beyaz bir gömlek, üzerine balıklar işlenmiş sarı bir yelek giymiş, boynuna altın bir zincir, koluna da Disney marka bir saat takmıştı. Tavuğunu gerçekten beğenmiş gibi yedi ve üç bardak da su içti.

- "Şu son günler, ortalarda yoktun, değil mi? Birkaç kez telefon ettim de."

- "Benden bir şey mi isteyecektin?"

- "Hayır, öylesine aradım işte."

- "Yaa, iyi öyleyse."

- "Ne demek oluyor, bu "Yaa, iyi öyleyse?'' "

- "Özel bir anlamı yok, sadece onayladım," dedim. "Demek son zamanlarda yangın mangın çıkmadı?"

- "Sahi, ne kadar eğlenmiştik değil mi? Zaten pek bir zarar da olmamış, ama gene de o dumanla filan, gerçek gibiydi, hoş olan da buydu ya." -Midori bir bardak su daha içti. Sonra içini çekti ve bana ciddi ciddi baktı.- "Anlatsana, Seokmin, neler oldu? Bir garipsin sanki. Sonra bakışlarını da hiç beğenmedim."

- "Yolculuktan döndüm ve çok yoruldum da ondan. Ama önemli değil."

- "Sanki hayalet görmüş gibisin."

- "Yaa, öyle mi? "

- "Söylesene Seokmin, öğleden sonra dersin var mı?"

- "Evet, Almanca ve dinler."

- "Kırabilir misin?"

- "Hayır, Almanca'yı olmaz. Bugün sınav var da."

- "Kaçta bitiyor?"

- "İkide. "

- "Sonra biraz kafa çekmek için şehre inelim ister misin? "

- "Öğleden sonra saat ikide mi? "

- "Arada bir olsa ne çıkar ki? Öyle berbat görünüyorsun ki, benimle içki içmek sana iyi gelecektir. Ben de, seninle birlikte içerek kendimi toparlamak istiyorum. "

imkansızın şarkısı✧seoksoo✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin