Nikah - Changlix

18

Görüntülü konuşuyorlardı. Hyunjin heyecanla sordu:

" Şimdi JYP de mi çalıďacaksın yani?"

" Evet!" dedi Felix çocuk gibi heyecanlanarak.

Hyunjin mutfakta kendine sandiviç yapıyordu. Felix de çevirisindeki kelime hatalarını düzeltiyordu bir yandan konuşurken.

" Şimdi görüşmen ne zaman tam olarak?"

" İki gün sonra." dedi ekranda bir şeye odaklanarak.

" Bütün belgelerin hazır mı?" dedi Hyunjin bir ısırık alırken sandiviçinden. O sırada beline Minho sarıldı. Felix bilgisayarının ekranına baktığından telefona bakmıyordu.

" Evet. Sabah e posta olarak atacağım."

Hyunjin'in kıkırtı sesi geldiğinde bakıslarını ekrana çevirdi. Minho Hyunjin'in boynunu öptüğünü gördü. Hyunjin arkasını döndü. Minho'yu zorla durdu.

" Yapma." dedi.

" Niye ya?" dedi Minho çocuk gibi.

" Arkadaşımla görüntülü konuşuyorum. Sonra."

" Niye baştan söylemedin ki?"

" Gelirken haber verdin mi ki salak?"

" Büyüğünum ben senin."

" Abi mi diyeyim sana?"

" Hayır da..."

" Ee o zaman?"

" Patronunum ben senin."

" Evimde işin var o zaman."

" Sevgilimsin çünkü."

" Evet, salak sevgilim."

Felix gülmemek için kendini tuttu. İşine döndü.

" Ayıp ama ya."

" Ben Felix ile konuşacağım. Git"

Minho gidince Hyunjin telefona döndü. Sadiviçinden bir ısırık aldı.

" Kusura bakma." dedi ağzını eliyle kapatarak.

" Sorun değil." güldü " Tatlısınız."

Hyunjin ağzını dolu olduğundan teşekkür ettiğini belli edecek biçimde eğildi.

Akşam olduğunda Felix böyle düşünmüyor  ya da gülmüyordu.

" Biz de böyle olabilirdik. O beni sevseydi ya da ben korkak olmasaydım." diye düşünmeden edemedi. İşine odaklanamadı kafasındaki düşüncelerden dolayı. Yatağına oturdu. Gözü doldu işini bırakır bırakmzz. Ofladı. " Niye olmadık hyung?" ağlıyordu. Bundan nefret ediyordu. Telefonuna gelen bildirimle ekranına baktı gözlerini silip. Gelen fotoğrafa baktı. Changbin'in işe gitmeden önce Felix'n burnundan öptüğü bir fotoğraftı. Felix telefonunu fırlatır gibi yatağına bıraktı.

" Seni de sikeyim."