24

88 9 5
                                    

" Bunu da atlattık. Changbin şüphelenmezse kimse şüphelenmez." dedi kendi kendine.

Bilgisayarını açtı. Fotoğrafın gösterdiği adrese baktı. " Changbin'in bile şüphelenmediği profesyonel bir yalancı ya da Changbin'in bile tanımadığı herkesten uzak biri ama aynı zamanda her şeyi bilen biri. Kim lan bu?"

Bir yandan adresleri eşleştiriyor bir yandan kendi kendine konuşuyordu.

" Felix'in çevresinde Changbin'in tanımadığı çok kişi yok. Ayrıca onların Changbinle derdi ne olabilir? Olay evliliklerinden itibaren başladıysa evlilikten haberi olan biri olmalı ve bundan rahatsız olan biri. Hah! Komik! Felix benden şüphelenmekte çok haklı."

Durdu. " Liste bitti mi?" Kağıdı çevirdi. Tekar hepsini gözden geçirdi.

" Uyuşmuyor." dedi. " Bitmiş."

Başını elleri arasına aldı. Nasıl mümkün olacağını düşündü.

" Ne zaman fotoğraflar yapılmış?"

Fotoğrafların oluşturulma tarihlerini bulmaya uğraştı. Ulaştığı bilgilerden kaynaklanarak Felix'e ulaşan son yedi fotoğrafın iki gün içinde oluşturulması ona aynı anda hem iyi hem kötü bir habermiş gibi geliyordu.

" Unutulan bir laptop ya da saklanan bir hardisk olmalı. Şu internet kafeye tekrar gitmem lazım."

Ofladı. Masadan kalkıp koltuğa oturdu. Rahatlattı bedenini. Kafası ağrıyordu:

" Sikeyim." dedi fısıltıyla. Yorulmuştu. Uyuyakaldı oturur pozisyonda.

_____
" Felix! Felix! Lee Yongbok Felix! Lixe!"

" Efendim?"

" Felix!"

" Hm?"

" Felix!"

" Ne var lan ne var?"

Hyunjin dudaklarını birbirine bastırdı. Geriye çekildi. " Ne bağırıyorsun ya?!" dedi kısık bir sesle.

" Felix! Felix! Ne oldu lan söyle?"

" Minho'nun doğum günü bir hafta sonra da..."

" Ee?" dedi kollarını göğüsünde çaprazlayarak.

" Hediye alacaktım."

" Hm?"

" Yardım isteyecektim."

" Ederiz."

" Sağ ol." dedi yine kısık bir sesle.

" Öcü müyüm oğlum ben? Ne diye korkarak konuşuyorsun?"

" Bağırdın."

" Bağırttın."

" Özür dilerim."

" Özür dileme salak! Baştan söylesen şöyle sorun yok. En az otuz kere ismimi söyledin amına koyayım." Tekrar bilgisayarına döndü. " Hem ben de bir erkek arkadaşa nasıl hediye alınır bilmiyorum."

" Hetero olduğundan mı?"

" Yok. Eşcinselim ben."

Hyunjin şaşırmıştı:

" Harbi mi?"

" Evet."

" Oha!"

" Buna niye bu kadar şaşırdın?" dedi yüzünü arkadaşına dönerek.

" Şimdi eşcinsel nüfusu çok az. Aynı ortamda üç gay bulmak. Ne bileyim? Garip!"

" Doğru o yüzden sevgilim yok. Sevdiğim kişi dibine kadar hetero."

" Biseksüel falandır belki." dedi sonra jeton düşmüş gibi gözlerini açarak Felix'e döndü:

" Sevdiğin biri mi var? E yuh ama niye bana söylemiyorsun!"

" Sır tutamıyorsun çünkü."

" Ayıp ama ya!"

" Yalan mı?"

" Bana hiçbir sırrını vermedin ki. Bilemezsin."

" Niye vermedim acaba?"

" Gıcıksın!" diyip kalktı Hyunjin.

Nikah - ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin