2.7

419 65 16
                                    

Başını kaldırıp adama baktı ve onu hızlıca süzdü. Kokusu kiraz çiçeğine beziyordu. Muhtemelen bir omegaydı. Ondan kısa, siyah saçlı ,yüzünde piercinglerin olan biriydi. Gözleri kocaman açılmıştı.Biraz tavşanı andırıyordu. Geri çekilip biraz eğilerek hemen özür diledi ve onu arkasında bırakarak tuvalete girdi.

Omega ise öylece Soobin'in arkasından bakakalmıştı. O anda koluna dokunulması ile ona dokunan kişiye baktı ve  eşini görmesi ile tuttuğu nefesini verdi. 

"Jungkook bir süredir sana sesleniyorum neden cevap vermiyorsun?"

"Jimin b-ben.." sesinin titremesini engel olamadı. Jimin Jungkook'un saçlarını geriye atarak iyi olup olmadığını kontrol etmeye çalıştı. Eşi kesinlikle iyi değildi.

O an duyduğu ayak sesi ile Jimin'i hemen restoranın arka kapısından dışarıya çekti. Jimin'in endişeli bakışı bir şeyler söylemesi gerektiğinin farkına vardırmıştı.

"Soobin, Jimin. Soobin burada."

Jimin'in kaşları çatıldı. Ellerini Jungkook'un yanaklarına koydu. "Jungkook." diyerek sözüne başlayacakken Jungkook geri çekilmişti. Başını sağa sola salladı.

"Bu sefer gerçek olduğuna eminim. Yemin ederim o burada Jimin."

Jimin'in şu an ona olan bakışlarından hiç hoşlanmamıştı. Kaçtıkları ilk zamanlar Jungkook mental olarak çok kötüydü. Babası olacak kişinin elinden kurtulmak o kadar zordu ki ona maddi ve manevi olarak her türlü hasarı vermeyi başarmıştı ama Jungkook pes etmedi ve Choi adı altındaki her şeyden kurtuldu.

Yine de onu yıpratan en büyük şey kardeşinden kopmuş olmasıydı. Jungkook Soobin'den 10 yaş büyüktü. O yüzden Soobin'e kendi yaşadığı eksiklikleri ve kısıtlamaları yaşattırmamak için elinden geleni yapmaya çalışmıştı ama beceremedi. Ailesinin onu tanımadığı biri ile evlendirecek olması onun için son nokta olmuştu.

Jimin'i içeriye sürükledi ve şimdi kasanın arkasına, Soobin'in masasını görecek şekilde, geçmelerini sağladı. Jimin'in elini o kadar sert sıkıyordu ki alfa sakinleştirici feromonlarını onun üstüne göndermek zorunda kalmıştı.

Sonunda Jungkook'un gösterdiği masaya baktığında iki kişinin karşılıklı oturup yemeklerini yerken sohbet edişlerini gördü. Uzun olanın Soobin olduğunu hemen fark etmişti. Jungkook ile birbirlerini andırıyorlardı.

"Yanlarına gitmek ister misin hayatım?"

Jungkook başını sağa sola salladı. "Yapamam." dedi. Choi ailesinin tamamen bittiğini haberlerde gördüğü günden beri Soobin'e gitme düşüncesi ile savaşıyordu ama yapamadı.  Onun karşısına çıkma hakkını kendinde göremiyordu.

"Bebeğim bana bak." Jimin Jungkook'un yanaklarına ellerini koydu. Jungkook'un gözleri kendi gözleri buluşmuştu. Ardından "O zamanlar Soobin'i yanına alamayacağını ikimizde biliyorduk. Seninle bunu defalarca konuştuk değil mi? Aylardır onu görüp görmemek hakkında kendini yiyip bitiriyorsun. Bak onunla yeniden buluşma şansı ayağına geldi. Ben yanında olacağım." dedi.

Jungkook'un yanaklarına düşen damlaları baş parmağı ile sildi ve Jungkook'tan "Tamam." sözünü duyunca gülümsemiş ve ona sarılmıştı. Bu saatlerde restoranda çok kişi olmadığı için çalışanlar kafeyi onlarsız idare edebiliyordu.

••

Soobin'in içinde olan o belirsiz duygular hâlâ geçmemişti. Yeonjun hesabı öderken o nefes almak için o da restoranın dışına çıktı.

Yeonjun'u beklerken çarpıştığı omeganın ona doğru gelmesi ile ona odaklanmıştı. Tanıdık koku yeniden etrafı kapladı. Omeganın endişeli ifadesi onu daha da rahatsız etmişti.

Yabancının tam olarak onunla karşı karşıya gelmesi onu daha rahat görebilme şansı tanımıştı. Ondan daha yaşlı olduğu belliydi. Yine de çok tanıdık geliyordu.

Omeganın "Merhaba." demesi ile kaşları yukarı doğru kalktı. İkisinin de boynunda çiftleşme ısırığı olduğu için omeganın neden onun yanına geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Merhaba." diyerek ona cevap verdi. Omega boynunu kaşıdı.  Ardından " Çok yakışıklı bir alfa olmuşsun Soobin."demesi tüm kaslarının gerilmesine neden oldu. Kiraz çiçeğinin kokusu iyice onu boğmaya başlarken karşısındaki kişinin kim olduğu anlamasını sağlamıştı.

Ağzı açılıp kapandı. Hiçbir şey söyleyemedi. Adımlarını geriye doğru attığında sadece ona öylece bakmıştı. O sırada Yeonjun Soobin'i hissederek onu lafa tutan alfanın yanından hemen ayrıldı ve Soobin tam düşecekken onu kollarının arasına almıştı.

Karşısındaki kişinin eşine zarar verdiğini düşünerek göğsünden bir hırıltı kopmasına engel olamadı. O sırada onu lafa tutmuş alfa da karşısındaki omegayı korumak için onu arkasına aldı. Ortamın gerginliği iki kilometre öteden bile belli olabilirdi.

Yeonjun Soobin'in adını seslenip ondan dönüş almak için onu sarsmıştı ama Soobin'in ağzından "Jungkook." kelimesi çıkması ile bayılması bir olmuştu.

••

••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Broken Hearts, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin