Poyraz gülümseyerek cevap yazınca Tuana sertçe çatalı masaya bıraktı.
Poyraz onu bile farketmedi.
"Ne oldu"dedi Yağmur
Tuana sert çıkan ses tonuyla "kiminle konuşuyorsun sen" diye sordu.
Poyraz "eski bir arkadaş resim atmış ona baktım sevgilim" diyince Tuana kaşlarını çattı "telefonu ver"
"Saçmalama aşkım mesajlarımı mı kontrol edeceksin" dedi Poyraz.
"Ben saçmalıyorum öyle mi"
Tuana ayağa kalkınca Poyraz da kalktı "evet şuan saçmalıyorsun"
"Tamam" dedi Tuana hızla merdivenlere yöneldi ve sesini yükselterek "Talyacığınla konuşmaya devam et" dedi.
Hızlı adımlarla merdivenleri çıkarken Poyraz arkasından gitse de Tuana onu umursamadı çantasını aldığı gibi odadan çıktı, Poyraz kolundan tutunca durmak zorunda kaldı.
"Arkadaşım diyorum inanmıyormusun bana"
"Başlarım senin arkadaşına çek şu elini dokunma bana"
Tuana merdivenleri indikten sonra Yağmur önüne geçti kız ağzını açmadan Tuana onu susturdu "sakın sakın abini savunacak bir şey söyleme yağmur lütfen"
"Abimin savunulacak bir yanı yokki canım sen haklısın ama şimdi gitme sabah gidersin hatta beraber gideriz"
"Sevgilim lütfen dinlermisin"
Poyraz telefonun kilidini açıp Tuanaya uzattı "al bak ömrüm istediğin yere gir bütün mesajları oku için rahat etsin"
Tuana Poyraz'ın elindeki telefonu alıp duvara çarptı sonra sevdiği adama yaklaştı "sen" dedi sesi titriyordu "sen o kıza cevap yazarken gülümsedin, benden başkasına gülümsedin"
Poyraz sevdiği kızın omuzlarına dokundu"hayır ömrüm hayır öyle değil dinlesen anlayacaksın ama dinlemiyorsun ki"
"Neyini dinlim ben senin be nefret ediyorum senden dokunma bana"
Tuana itsede Poyraz vazgeçmedi
"Dinleyeceksin"
"Git o eski arkadaşınla konuş resimler atın birbirinize"
Araya tekrar Yağmur girerek
"Abi sen dışarı çık bi hava al bizde Tuana ile oturalım kız kıza" dedi Poyraz içinden sabır dileyerek kapıya yöneldi Yağmur konuşmaya devam etti
"Sende akşam akşam gidemezsin annen temizlik yapıyoruz sanıyor gidip ne diyeceksin evde?
bekle sabah beraber gideriz işimiz bitti deriz"
Tuana elindeki çantayıda savurdu ve gidip oturdu. Poyraz kapının önünde bir sağa bir sola gidip gelmekten sıkıldı ve tekrar içeri girdi
Tuana onu görünce Yağmurun odasına girip kapıyı kapattı, Poyraz iç çekti ne yapacaktı şimdi.
Yağmur"afferin sana abi" diyince Poyraz kaşlarını çattı
"Ne afferin kızım bak zaten canım sıkkın"
"Hem suçlu hem güçlü neyine gerek aşiftelerle yazışmak hayret birşey"
Poyraz sert çıkan ses tonuyla cevap verdi kardeşine "üniversite arkadaşımdı kız eskiden gittiğimiz bir yerin resmini atmış bilip bilmeden konuşma"
"Bir kız bir adamın arkadaşı olamaz ben Tuananın yerinde olsam o telefonu duvarda değil kafanda kırardım"
Poyraz kardeşinin üstüne yürüdü "sus yoksa o telefonu alıp sana yediririm"
Yağmur tam ağzını açacak'ken Poyraz eliyle onu susturdu ve Tuana nın yanına gitti.
Kapıyı açar açmaz Tuana nın sesi doldu kulaklarına "çık dışarı seni görmek istemiyorum"
Elbette poyraz dinlemedi sevdiğini yavaşça yanında oturup sırtını yatağa yasladı ikiside konuşmadı Poyraz dayanamadı ve sessizliği bozdu dakikalar sonra "seni çok seviyorum" dedi üzgün çıkan ses tonuyla
Tuana çatallaşan ses tonuyla cevap verdi "senden nefret ediyorum"
Poyraz bakışlarını sevdiği kıza çevirdi
"Seviyorsun"
Tuana ona bakmadı "sevmiyorum nefret ediyorum"
"Seviyorsun ve deliller gibi aşıksın"
Bu defa konuşurken kızın saçlarına dokundu. Tuana cevap vermeyince Poyraz tekrar konuştu
"Üniversite arkadaşım o kız çok samimiyiz onunla kardeş gibiyiz tanısan sende çok seversin gül yüzlüm"
Tuana kaşlarını çattı Poyraz'a öldürecek gibi bakarken cevap verdi "sevmem"
"Off" dedi Poyraz başını geriye doğru atarken "ben seninle ne yapacağım sevgilim"
"Ya ben seni anlamıyorum sen o kıza mesaj yazarken pişmiş kelle gibi sırıtıyordun ben mi suçluyum şimdi"
Poyraz güldü "pişmiş kelle gibi mesaj yazdığım tek kadın hatta tek insan sensin"
"Niye çok mu komik biriyim her yazdığıma gülüyor musun?"
Poyraz kızın gözlerinin içine baktı
"Hiç bir kadın umrumda değil Tuana,
Sen benim gönlüme cennetten düşen yağmur tanemsin, senden önce gönlüm kurak çölden farksızdı sonra sen düştün gönlüme, ben senden başkasını sevemem, senden başka bir kadına bu duyguları hissedemem seni çok seviyorum ömrüm yettiği sürece de seveceğim"
Tuana konuşacağı sırada Poyraz parmağını dudaklarına bastırdı ve konuşmasını engelledi sonra yüzünü avuçladı dudaklarına küçük bir buse kondurdu ve ayağa kalktı"hadi gidiyoruz"dedi
"Nereye"
"Hiç bir şey sorma"
Kapıdan el ele çıktıkları zaman yağmur un ağzı açık kaldı az önce birbirini yiyen çift şimdi hiç bir şey olmamış gibi el ele karşısında duruyordu
Poyraz kardeşine baktı"kapıyı kilitle bir saate döneriz"
Yağmur başını salladı onlar çıkınca kapıyı kilitledi ve sırtını kapıya yasladı "aşk sen çok boktan bir şeysin"dedi gülerek
Yarım saat sonra Ankara'nın en yüksek tepesinden ışıltılı şehri izliyordu ikiside
"Çok güzel"dedi Tuana
"Gözlerin kadar değil"diye karşılık verdi Poyraz
Tuana gülümsedi
Poyraz derin bir nefes alıp verdi
"Karşılaştığımız ilk andan beri bunu düşünüyordum ama doğru zamanı bekliyordum sanırım bunu yapmanın doğru zamanı yok daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum"
Tuana manzarayı bırakmış sevdiği adama bakıyordu
"Böyle hayal etmemiştim yüzükte yok" diyerek diz çöktü Poyraz ve devam etti "ömrüm ömrüne feda olsun sevdiğim,
benimle evlenir misin ömrünü ömrüme adarmısın kadınım olurmusun"
Tuana şaşkınca önünde diz çöken adama bakıyordu hâlâ
İki elini sevdiği kıza uzatmış cevap bekliyordu Poyraz,
Tuana şaşkınlığını atlatınca çığlık attı Poyraz güldü
"Evet evet evet evet" diye tekrar etti Tuana bağırarak sesi etrafta yankılandı
Poyraz'ın ellerini tuttuğu zaman sıkıca sarıldılar Poyraz onu kolları arasında döndürürken Tuana'nın kahkahaları yankılanıyordu etrafta Poyraz durduğu zaman Tuana hâlâ gülüyordu "biz evleniyor muyuz yani"
"İşleri yoluna koyar koymaz babamı ararım gelip istesinler ama herşeyden önce yarın yüzük almam lazım
Tuana sarıldı tekrar sıkıca"ömrüm ömrüne feda olsun sevdiğim"
Poyraz tekrar etti "ömrüm ömrüne feda olsun sevdiğim"
Bölüm sonu ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞTEN GELEN AŞK
Ficción General"gönlüme cennetten düşen yağmur tanemsin sen benim... Bugün gidersen, ben sadece sevdiğimi değil, geçmişimi kaybederim, çocukluğumu kaybederim, arkadaşımı dostumu kaybederim, gidersen ben cennettimi kaybederim. Bana bu dünyada cehennemi yaşatma ço...
