Eliana

328 75 532
                                    

Karakterler,
Eliana ellin|ana kız karakter ve 23 yaşında bir polis
Alaz cruse|ana erkek karakter ve 25 yaşında bilişıim suçları uzmanı
Demir stewart|müdür?

Günlerden cuma olduğunu tahmin ediyordum ve bu yorucu gündn dolayı benim kalkıp büroya gitmem gerekiyordu.Gözlerimi yorgunlukla kırpıştırdım ve nerede olduğumu algılamaya çalıştım.

Yine aynı yerdeydim ve ben bundan gerçekten aşırı bunalmıştım. Dünden kalma berbat bir yorgunluk ile başımı iç istemesemde kolumda olan siyah renkli saate doğru çevirdim ve saatin 7.30 olduğunu gördüm,bunun için sevinebilirdim bile çünkü,

Henüz geç kalmamıştım ama yapmam gereken çok fazla şey olduğu icin hemen kalkıp yapmaya başlasam anca yetişeceğini tahmin ediyordum.

Yatakta zorla doğruldum ve bitkin bakışlarımı,hemen çaprazımda duran büyük ve aynı kendi odam gibi krem renklerinin aşina olduğu dolabın aynasına doğru çevirdim.

Yeşil gözlerim ve gözlerimin altındaki morlaşmış halkalar ,bitmişliğimi oldukça ele veriyordu.Ne demişler "Gözler kalbin aynasıdır"En az gözlerim kadar kalbimde büyük bir yıkımın eşiğindeydi ve koşarak uçuruma doğru ilerliyordu.

Birilerinden yardım bekliyordu çaresizce,çıkabilecek bir kapı ve bulabileceği bir yol belkide onu rahatlatabilirdi ama asıl sorun da o yardımın asla gelmeyeceğine olan inançtaydı.

Kalbim delicesine inaniyordu yani inanmak istiyordu kurtarılacağına ama beynim bunun tam zıttıydı.Aynı bir kirpi gibi kendi kalkanını oluşturmuştu ve sadece kendime güvenmemi söylüyordu belkide bu yüzden etrafımdakiler güçlü olduğumu düşünüyordu.Bunları düşünmek ve kendi kafamda kurmanın sadece duygularıma ve mantığıma zarar verdiğini anlayınca yine yorgunlukla ayağa kalktım.

Bu bitmiş bedenin artık beni taşımak istemediğini yeni yeni fark ettiğimi düşünüyordum.Zorlukla çokta büyük olmayan tek kişilik küçük ve kotu krem yatağımın üzerine beyaz çarşafı örttüm ve örterken kendi kendime "Ben ne zaman değiştirdim ya bu çarşafııı ".

Yerde duran iki siyah yastığı alıp yatak ile duvarın birleşme yerlerine koydum.Normalde kalpli yada benzeri şekilli yastıklarım da vardı ama onları annem ile babam beni terk ettiği gün bir kutuya atmıştım o kutuya yıllardır dokunmamıştım sanki dokunmazsam anılarım bitmez diye düşünmek istiyordu mantığım...

Ama hayır aslında bu onları unutmak istememden kaynaklanıyordu,sonuçta benim artık beni terk eden ve önemsemeden giden aileme ihtiyacım yoktu yani öyle olmasını umuyordum.Ama bir yandan da bir nedeni vardır diyor kalbim,

Çaresizce fısıldıyor kulaklarıma "Eliana neden annen ile baban seni sebepsizce bıraksınlar ki nedenn? Bak gör bir gün gelecekler ve kurtaracaklar seni o  uçurumdan..."inanmak istemiyordum bu vesveseye,ya ya gerçek değilse ya bilerek yaptılarsa ya asla geri dönmeyeceklerse.Bitmiyordu bitmiyordu ve malesef ki asla bitmeyecekti bu katlanılmaz acı...

Islanmış göz kapaklarımı araladım ve yine içime attım duygularımı,yine gizledim, yine kendimden bile  sakladım,sonumun gelmek üzere olduğunu bile bile.....Hızlıca göz yaşlarımı beyaz ve uzun pijamamın kolları ile sildim ve bakışlarımı kriz geçirmeden önce topladığım yatağa çevirdim.Ne çabuk toplanmıştı öyle?

1 dakika bile geçmeden yatağı toplamıştım bu benim gibi uyuşuk bir insan için harika bir şeydi.Her sabah iyiki bu yatağı almışım diyorum çünkü çok çabuk toparlanıyor ve neredeyse hiç yer kaplamıyor yani tam benim gibiler için diye düşündüm ve sebepsizce kıkırdadım "ehehehhe"Artık psikolojim bile bozulmuştu yoksa daha demin ağlayan birinin böyle basit bir şeye gülmesi bu kadar normal değildi.

Yarım KaldıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin