...HEPSİ BENİM SUÇUM' Sonlara doğru sesi kısılmıştı ve hüngür hüngür ağlıyordu.Bu hali o kadar çok içimi acıtıyordu ki,çaresizce bakıyordu gözleri çevresine, bir çıkış yolu ararmışçasına. O da herkes gibi mutlu olmak yada bir miktar huzurla yaşamak istiyordu işte ama bilmediği bir şey daha vardı Laura'nın ;Bu hayatta kimse gerçekten mutlu değildi ki herkes sahte bir maskenin arkasına saklanıyordu, toplumun o irite edici kalıplarına ve anlayışlarına uymaya çalışıyorlardı .
Peki ne uğruna? Laura'nın kendince bir amacı vardı işte o da ''Demir'di ''.Onun için mutlu olmaya çalışıyordu ve birden farkına varmıştı işte gerçeklerin, ve hiç olmadığı gibi tökezlemişti bu sefer ,herşey den kendini suçlu görüyordu ve inanamıyordu öbür türlüsüne.
Kendini biraz daha iyi hissettiğinde hafifçe yutkundu Laura ve ağlamaktan ıslanmış gözlerini bana dikip, duygusuz bir şekilde ''Ben ,nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum Alaz bey sadece beni anlayın istiyorum. O gece hava gerçekten çok soğuktu,kar kapıya dayanmış gibiydi ve yorganın altındaki ben bile tirtir titriyordum ,Demir ise yanı başımdaydı ve oyalanmak için öylesine haber kanallarında geziniyordu.
Elimde tuttuğum ara ara yudumlar aldığım seramik bardaktaki sıcak çikolata bile beni ısıtmıyordu nedense ama bunun nedeni sıcak olması gereken içeceğin soğuk hava neticesinde soğuması da olabilirdi.
Ah !Hayır, yeni içecek almam gerekiyordu kendime ,bu yüzden de mecbur markete gitmem gerekiyordu işte. Bol iç çekmeler eşliğinde hiç istemesem de yorgun adımlarla ayağı kalktım ve hala sıkıca tutmakta olduğum yorgana biraz daha yanaşarak ,adımlarımı mutfağa yönelttim.
Elimdeki kupayı sarsak bir şekilde tezgaha koydum ve telefonum ile cüzdanımı alıp acele adımlarla evden çıktım.Gerçekten hiç uğraşamazdım üstümü değiştirmek ile hemen alıp eve geri dönmeyecek miydim zaten?(En azından ben öyle sanıyordum ama bu gecenin hayatımı tamamen değiştireceğini tahmin edemezdim ki.)
Hızlı adımlarla binadan çıktım , hafif yağan kar ve uğuldayan rüzgar eşiğinde binaların tepelerine göz gezdirmeye başladım. Tam o sırada bir şey dikkatimi çekti ; 5 metre ilerideki bankta oturan bir çocuk vardı ama çocuk demeye bin şahit isteyen bir görüntüsü vardı sahi çocuk muydu ki?
Koyu turuncu gözleri ,bu kadar uzaktan bile net bir şekilde gözüküyordu ve o kadar yabancıydı ki bu gözler, bir insana ait olamayacak kadar duygusuz bakıyordu?Burnu ve yüz hatları oldukça düzgün ve biçimliydi, öyle ki bir modelinkine benzer bir yanı vardı, yeni çıkmaya başlayan sakalları bile buna uyum sağlıyordu.Kısık gözleri ,soğuk bakışı ve keskin yüz hatlarını birde sağ kaşının ucundan sağ gözünün altına kadar inen kırmızı ve derinliği buradan bile anlaşılan çizgi şeklinde bir yara da, perçinliyordu .Saçları ise oldukça gürdü, alnına kumral taneler düşmüştü ve sokak ışığının altında adeta parıldıyordu.
Saçlarının dalgalı ve kumral yapısı, dudaklarının ince oluşu ile bir araya gelince eşsiz bir model yüzü ortaya çıkarıyordu.Üzerinde ise siyah bir kolsuz ile gri eşofman dışında bir şey yoktu. Vücudu oldukça yapılıydı ve bu soğuk havada bu kıyafetlerle durması akıl alır gibi değildi. Ayakkabıları ise siyah kaba ve uzun bir bottan ibaretti.
Neden bu kadar çok inceliyorum ki bu gizemli adamı diye düşünüyordum .Amaçsızca yaklaştım bu gizemli adama ,belkide bir derdi varmı? Diye sormaktı amacım. Bilmiyordum,acımış mıydım ki bu boş bakışlı adama.Yaklaştım da yaklaştım,kafamda binlerce soru ile bu soğuk havada donarken yaptığım şey de neydi benim.Kendimi sorguluyordum ve kendimle çelişiyordum sürekli.
Sonunda atacak adım kalmadığında, sesini düzgün çıkarmaya çalışarak ve hafif öne doğu eğilerek ,''Sorun ne?'' .Genç adam, hafifçe kafasını kaldırdı ve bu sefer o boş bakışlı, duygusuz ve koyu turuncu gözlerinin esiri bendim .Sesini düzeltme zahmetine bile girmeden soğuk ve sert bir ses ile,''Hiçbişey''.Neden bu kadar kısa kesmişti ,konuşmak mı istemiyordu ki?
Israrcı ve ince bir ses tonu ile tekrardan şansımı denedim,''Bu havada,yani bu soğukta bu kıyafetlerle üşümüyor musunuz ki? Eğer bir şeye ihtiyacınız o
lursa b-''.Sözümü kesti ve sinirli bir ses tonu ile,''Uff ,anlamıyor musun??Bir şeye ihtiyacım yok diyorum ya .Daha fazla rahatsız etme beni inan, tersime denk gelmek istemezsin.''O ne demişti bana öyle?Ama ben ona kötü birşey demek istememiştim ki. Acaba ne yaşamıştı da bu hale gelmişti?
Yanına biraz daha yaklaştım ve oturduğu bankın köşesine oturdum, amacım onu, ona zarar vermeyeceğime inandırmaktı.Ve bence işe yaradı da,boş bakan gözleri birşeyi çözmek istercesine bana bakıyor ve neden ısrar ettiğimi anlamaya çalışıyordu işte.
Bakışlarını yeniden yağan kara çevirdi ve bu sefer meraklı bir ses ile,"Git desemde,gitmeyeceksin değilmi?".
Anlamıştı ısrarımı ama hala nedenini anlayamıyordu işte ve birşeylere olan merakı yüzünden, bunu öğrenmek için daha yumuşak davranıyordu bana karşı ve ben bunu anlamayacak kadar aptaldım o zamanlar , bu yüzden her zaman onun aslında iyi biri olduğunu düşünmüştüm ta ki cinayetlerine ve onun sadist ruhuna bizzat tanık olana kadar.
Hafifçe gülümsemeye zorladım kendimi ,"Evet çünkü merak ediyorum bu gizemli adamı." dedim, hafifçe kıkırdayarak.Aynı zamanda zihinimin bir köşesinde Roger vardı o iyimiydi ki şuan? Uyuyormuydu yoksa hala haber kanallarında mı geziniyordu sevgilim?
Roger, evet Roger dedim ve Alaz bey tabikide bunu anlayamazsınız siz...
Nedeni ise Victor 'un ona sahte bir kimlik ve hatta sahte bir ad oluşturmasından kaynaklanıyor.Yani evet ,Demirin gerçek adı *Roger Stewart*Neyse en iyisi anlatmaya devam edeyim : Victor , anlamaz gözlerle bana bakmaya devam ediyordu ama artık o da hafiften gülümsüyordu ama hayır bu gerçek gülümsemesi değildi bunu gayet iyi biliyordum.
Tek kaşını hafifçe kaldırdı ve bir yandan muzipçe sırıtarak,"Gizemli adam, ha bir isim bile takmışsın anlaşılan.Peki,neden bu kadar merak ediyorsun anlamıyorum sonuçta beni tanımıyorsun ve iyi miyim kötü müyüm bilmiyorsun .Peki, ne diye hala bu izbe sokakta tanımadığın bir adamla ,pardon! Gizemli adamla konuşuyorsun ki.
Artık , bana o kadar yakınlaşmıştı ki tehtidkar nefesini yüzümde hissedebiliyordum ve dediği şey de oldukça haklıydı aslında, neden hala buradaydım ki?İste bunu bende bilmiyordum ama yinede aynı pozisonda , dik başlı bir şekilde oturmaya devam ettim sadece biraz yana kaydım , çünkü bu yakınlık beni oldukça rahatsız etmişti ama rahatsız eden Gizemli adam değildi, yakınlığıydı...
Sesimi hafifçe düzelterek , "Sadece sadece merak ediyorum,illa bir nedeni mi olmak zorunda olduğumuz yerin ve sizin yada benim karakterimin konuyla bir alakası yok,dediğim gibi sadece iyi misiniz diye merak ediyorum bu insanlık gereği birşey ve yaptım diye, böyle garipsemeniz sizcede asıl garip olan şey değilmi?"
.....
(*Bakalım bölümü begenecekmisinizz!!!* )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kaldık
चिक-लिटEliana adında 23 yaşında bir kızın polisiye bürosunda çalışırken ansızın bir gece onu terkeden annesi ona gizemli bir mesaj yazar ve hayatı o dakikadan sonra hayal bile edemeyecegi noktaya gelir,bu zor dakikalarinda onun hayatini kurtaran ve ona des...