Selaam. Ben geldim. Biraz kısa oldu ama, bence tam yerinde bitti :D
İyi okumalaar.
:* Multimedia Esved-i Mirza ❤❤❤
____________________Aşk ateşten olur.
Şiir aşkı tutan maşa..____________________
Nefes almak için dudaklarımı geri çektiğimde, iki saniyelik bir aradan sonra Mirza tarafından çekildim ve alt dudağım yine onun tesiri oldu. Yakıcı bir güzellikte alt dudağımı emerken saçlarına asıldım. Belimdeki sıkı sahiplenişi güzeldi.
Alt dudağına bir ısırık attığımda adeta hırladı ve beni kendine daha fazla çekti. Gidişatımızın iyi olmadığı bilinciyle onu durdurmam gerektiğinin farkındaydım. Bedenine yapıştırdığı bedenimle, sertliğini hissediyordum. Ve bu utanç vericiydi!
Usulca geri çekildiğimde gözlerini gözlerime dikti. Gözlerindeki yangın, büyüktü. Yüzündeki saçma sırıtış, güzeldi. Müzik kesilmişti.
"Yine aynı şeyi yaptın." dedim.
Kaşlarını çatıp erkeksi sesiyle konuştu. Bedenlerimiz arasındaki sıfır mesafeyi korumakta kararlıydı. Ve yüzünde ki güzel minik tebessümü..
"Neyi?"
"Bütün gece beni yoksaydın. Orada değilmişim gibi davrandın. Ama en sonunda yine yanımdasın."
Derin bir nefes aldı. Göğüslerimiz halen bir körük misali inip kalkıyordu.
"Bak Mirza, anlamıyorsun. Gelip gitmelerim sana basit gibi gelebilir. Ama öyle değil işte."
Konuşmak için dudaklarını araladığında sağ elimi dudaklarına bastırıp onu susturdum.
"Sus. Sadece dinlemeni istiyorum. Bir şey söyleme."
Onaylarcasına başını salladı çatık kaşlarla.
"Bak ben sen gelene kadar silik bir ruh halindeydim. Yaşamamı gerektirecek bir şey olmadığının bilinciyle yaşıyordum. Bu çok zordu. Bazen Ecmel'i bile boşveresim geliyordu. Çünkü gördüğüm kâbuslar, baban tarafından aldığım eğitimle üzerime çöken silik bir ruh halindeydim. Ölüm en açık yoldu benim için, ya da direnip intikam almak.. Ailemi benden alan adamın emirlerine uyma zorunluluğum lanetli bir şeydi. Babanı öldürmek için and içtim ben Mirza. Ama sen beni değiştiriyorsun, bunu bana neredeyse unutturdun. Bu başlarda canımı o kadar sıktı ki sana anlatamam. Baban, acıya dayanıklı biri olabilmem için beni eğittiği odada ki son günüm de bana, bu sikik ruh halimi değiştirebilecek tek şeyin Aşk olduğunu söylemişti. Ama bunun hırsımı, nefretimi, kinimi, acımı köreltirken; yepyeni bir acı oluşturacağını da eklemişti. O an bana aptalca gelen bir şeydi. Zira şu an da öyle. Aşkın varlığı benim için muamma. Ben hep babasının kızı mantığıyla erkekçe büyüdüm. Hiç süslü bir kız olmadım, barbie bebekleri sevmedim. Aşk dolu hayaller kurmadım. Bundan da hiç şikayetçi olmadım.. Ama bu aralar, babanın o söyledikleri ben de ufaktan bir his yeşertti. Bu hissi sevmedim. Sen beni gerçekten değiştirdin. Ben, babanın ailemin katili oluşunu unutuyorum çoğu zaman mesela. Ettiğim intikam yeminlerini.. Ben yalnızlığımla cebelleşen biriyim. Sen beni çift düşünmeye zorluyorsun. Yanındayken sen dışında her şey flu. Zaman nasıl geçiyor onu bile bilmiyorum. Senli düşünceler fink atıyor aklımda. Ben gururundan asla ödün vermeyen biriyim. Ama bu açıklamaları yapıyorum. Kendimi açıyorum adam ben sana.."
Derin bir nefes alıp devam ettim.
" Ben yorgun bir kadınım Mirza. Sen beni daha çok yoruyorsun. Bu yaşadıklarımız ne? Ne için? İnan bilmiyorum. Bir isim koymak falan gibi klişelerle de gelmem sana. Ben o hikayelerde ki masum kız değilim. Ben fitneye bulaşmışım bir kere. Ellerim kanlı benim Mirza. Can bile aldım ben.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ KÖRÜKLERİ
Любовные романыBir kadın vardı; Kirpik uçlarından dudaklarına inmek en az üç gün sürerdi. Dudakları yangın.. Dudakları infaz.. Beni ne zaman öpse aklım ellerimde titrerdi. Gözlerinde iki ton; biri masal, diğeri gerçek. Ve SİYAH o günlerde çok eğlenceli bir renkti...