Karşısındaki adamın gözlerine nefret dolu duygularla ama boş bakışlarla baktı genç kız. Ağrıdan sızlayan vücudu, gözlerini kapatması için sinyaller yolluyordu. Ama yapazmadı. Bayılamazdı. Sızlayan vücuduna aldırmadan bayağı zorlukla ayağa kalktı. Önce sendelesede sonra başardı. Yeniden karşısındaki kırklı yaşlarının sonuna gelmiş fakat dinçliliğinden bir şey kaybetmemiş adama dikti gözlerini.
"Bu kez.." dedi titreyen sesiyle. " Bu kez başardım mı üstad?"
Derin soğuklar çekti içine genç kız. Karşısındaki adamın neler düşündüğünü delicesine merak ediyordu. Boğazında oluşan yumruyu yok etmek istercesine yutkundu.
"Aynanın karşısına geç. Kendinle, bedenine yüzleş Esved. Sonra karar vereceğiz. "
Kulaklarına bu sert tını ulaştığında ve beyni söylenenleri algıladığında Yeşiller kocaman irileşti Esvedin. Tam dört aydır aynaya bakmıyordu. Tam tamına dört ay. Aynayı bırak camdan, bi çay kaşığından bile görmemişti yansımasını.. Siyah duvarlarla kaplı bir odada kocaman ve siyah pikeli bir yataktan baska bir parça eşyası yoktu.
Esved düşünceleri arasında kaybolurken.Üstadı Sami yeniden sert sesini yaydı boş duvarlara.
"Hı esved? Kendinle yüzleşmeye hazır mısın?"
Düşündü genç kız. Sahi hazır mıydı yitik bitik halini görmeye? Odaya getirilen aynaya baktı. Aynanın üstüne grimsi bir örtü örtülmüştü. Tıpkı Esvedin şu an içindeki duygular gibi.. Silik, grimsi, yıkık duygular..
Kendinden emin olmayan ama emin olmaya çalıştırılan adımlarla yürüdü aynanın karşısına. Usulca ve temkinlice sıyırdı örtüyü. Sonra tamamen açtı ve geriye attı. Durdu,durdu,durdu.. Üzerinde yalnızca iç çamaşırları vardı.Ayaklarından başlayarak ince ince inceledi kendini.. Sağ ayağının kırık ve alçıda olan başparmağı. Geçen hafta geldi gözünün önüne. Ayağına çekiçle vurulması, inleyişleri ama sesini çıkarmayışları.. Düşüncelerini susturup yeniden aynaya baktı. İki ayağında bulunan kesikler, kesiklerden akan kurumuş ve sıcaklığını hala koruyan bordomsu hale gelmiş sıvı.. Ardından aynı halde olan fakat iki katı derinlikte olan kesikler ve morluklar bulunan bacaklarında gezdirdi bakışlarını.. Sonra daha yukarılara..Kasıklarının hemen üstünde,karnındaki cok daha belirgin yaralar ,yanık izleri ve artik siyaha dönmüş morluklar.. Göğsünü kapatan sütyen kanlar içinde..Göğsünde bulunan yanık izleri.. Özellikle sol tarafi. Sanki kalbinin kanayan yarasını, kalbindeki yangınını anlamış gibi daha çok bulaşmıştı kanı oraya, daha çok sigara söndürmüşlerdi. Üstelemedi. Boynuna çıkardı bakışlarını. Aynı haldeydi orasıda. Dokundu boynundaki morluklara bir bir.. Ardından ellerine baktı.. Kan.. yalnızca kurmuş kandı.. Kollarinda baktı. Hala sigaranin verdiği ateşi üzerinde taşıyordu kolları. Sargılı sol kolu. Ve içindeki kurşun yarası.. Ve son olarak yüzü. Çok dokunmamışlardı suratına. Dudağında bi patlak ve kaşının üstünde bir sıyrık. Bilerek fazla dokunmadıklarına emindi. Acaba hangi oyununa alet edecektiki yüzümü ellemedi diye düşündü.. Ve içinden nefret kustu aynada hemen arkasında duran adamın yansımasına.
"Biliyorum Esved. Şimdi bana böyle nefret edercesine bakıyorsun ama ileride teşekkür edeceksin."
Hahladi içinden Esved. Tabii, kesinlikle ederim diye geçirdi içinden. Sonra yansımadan bakışlarını birlestirdiler. Esved o her erkeğin kalbine imza atabilecek güzellikte olan sesiyle konuştu. Tabii üstadı hariç herkes etkilenirdi. Üstadı, Esved bilmesede onu kaybettiği kızı gibi görüyordu. Esvedin bir meleği andıran sesine kulak kesildi..
"Bu aynadaki kız.." derin bir nefes.. " İşte bu kız senin 19 yaşında yanına aldığın o küçük Esved değil. Bu belki aradan bir buçuk sene geçti ama.. O artık kara perelinli bir savaşçı. Artık masum melek değil.. İblisin fitnesine bulaşmış bir cehennem bekçisi.. Artık masum bir kız değil. O artık ATEŞ KÖRÜĞÜ olan bir kadın.!"
Esved bu cümleleri kurarken gerçekçiliğini tarttı. Evet dedi icinden evet. Artik oyle..
"Hayır Esved. İçinde ki bir nokta kadar bile olsa masumluğunu kaybetmediğini biliyorum. Ve unutma daha hiçbir şey bitmedi. Senin hikayen bitmez Esved. Her gün katlanır acın. Bitmez.. Duyguların azaptır bitmez..Ölsen bitmez. Öbür tarafta hesap başlar. Azap bitmez sonsuzsuzdur. Belki.. Belki aşık olursan işte aşk hepsini siler bütün acıyı siler bitirir ama yepyenisini oluşturur. En tarifsizini.."
Üstadın sözleriyle şaşkına dönen Esved hemen kafasında dönen belirsizlik tilkilerini yok etmek istercesine sordu.. "Ama..Ama sen demistinki Üstad...." sözünü kesmişti üstadı.
"Ben demistim ki aşk asla yok. Ama ben ne dersem diyeyim Esved. Aşka engel olunmaz. Öldür kendini,yine seversin. Büyük bir günahtır AŞK.. Büyük bir felaket.. Aklını alır bir kere. Mantık bırakmaz,güç tanımaz,zeka istemez.. Yanlızca yürek ister.. Yalnizca Felaket...Ve unutma körüğüm, felaket senaryosu yazan her kalemin mürekkebi SİYAH'tır. Senin senaryanonun yazanı sensin,kalemi sensin, mürekkebi sensin."..
Selamlarr :)) yeni yazar benn :)) umarim begenirsinizz gelecek bolum ilk bolum olacaktiir :D bu iki tanitimi yazmak istedim yazdim. Neyse iyi aksamlaar :)
![](https://img.wattpad.com/cover/29208014-288-k552826.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ KÖRÜKLERİ
RomanceBir kadın vardı; Kirpik uçlarından dudaklarına inmek en az üç gün sürerdi. Dudakları yangın.. Dudakları infaz.. Beni ne zaman öpse aklım ellerimde titrerdi. Gözlerinde iki ton; biri masal, diğeri gerçek. Ve SİYAH o günlerde çok eğlenceli bir renkti...