YIKIM
Arkadaşlar ilk üç bölüm düzenlendi. Yeniden yazdım. Hemen hemen aynı şeyler zaten yalnızca Esved'in ağzından yazıldı. Ama yine de birkaç sahne var okumanızı istediğim. Bir göz atın isterseniz.
Bölüm şarkıları;
Sıla - Boş Yere
Sıla- Gözlerine Teslimim
Ahmet Kaya - Kum Gibi
İyi okumalar...❤❤
______________
Sahne sandık dünyayı,
Yandı düşler.._______________
Bu Göğsümün ortasındaki yumruyla başetmem imkansızdı.
Bir insanla başedebilirdim.
Bir arıyla başedebilirdim.
Bir ayıyla başedebilirdim.
Bir fille bile başedebilirdim, yemin ederim.
Ama bu acıyla başetmenin mümkünatı yoktu.
Bir tarifi, izahı yoktu.
Yalnızca içimin yandığını ama ölemediğimi hissediyordum.
Ve bu en lanetli olandı.
Kalbim acıyla kasılıyordu.
Tam göğsümün ortasında bir ağrı..
Geçmeyecek, biliyordum.
Elimdeki kağıdı katladım usulca ve cebime yerleştirdim.
Yerimden kalktım. Ne yapacağımı bilemez halde sağa sola gidip geldim.
Gözyaşlarım akmıyordu. İstiyordum akıtmak. Ama akmıyordu.
Ben de hiçbir şey yapmadım. Gittim girdim yatağıma.
Uyudum.
Gözlerimi açtım.
Saat 09:13.
Kimse yok. Etraf sakin.
Uyudum.
Gözlerimi açtım.
Saat 13:47.
Açık camlardan içeri sızan birkaç martı sesi.. Başka bir şey yok.
Uyudum.
Gözlerimi açtım.
Saat 18:59.
Bir ses var. Mırıl mırıl kulağımın dibinde. Şöyle diyor;
Bu tepe karlı tepe
Oy yaylalar yaylalar
İndim su serpe serpe
Oy yaylalar yaylalar.Bu derenin suyunu
Oy yaylalar yaylalar
Kıramadım buzunu
Oy yaylalar yaylalar.Babam söylüyor kulağıma. Gülümsedim.
Küçükken ne zaman yansa canım, babam bu ninniyi söylerdi, acılarım dinerdi.
Sordum babama.
"Söyle babam. Söyle. Yine diner belki acılar.."
Burukça gülümsedi. Başını iki yana salladı. Elini tam kalbimin üzerine yerleştirdi.
Yine güldü gözleri dolu doluyken. Elini kalbimin üzerinden çekti. Sonra çıktı yataktan, usulca kayboldu.
'Gitme, kal.' diyemedim babama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ KÖRÜKLERİ
RomanceBir kadın vardı; Kirpik uçlarından dudaklarına inmek en az üç gün sürerdi. Dudakları yangın.. Dudakları infaz.. Beni ne zaman öpse aklım ellerimde titrerdi. Gözlerinde iki ton; biri masal, diğeri gerçek. Ve SİYAH o günlerde çok eğlenceli bir renkti...