8 bölüm.

11 2 20
                                    

"İstediği kadar düşünecek vakti buluyor insan,peki yapacaklarına vakit kalmayacaksa?"

Herkes şaşkın suratlarla Donald'ın yüzüne bakıyordular.Beklee ne demişdi o?!

"Bir dk bir dk nee?!"dedim bağırarak

"Bir sorun mu var Alice"dedi Donald sabrımı sınayarak.

"Siz böyle birşey benden nasıl istersiniz?!"

Steven da benimle ayağa kalkarak:
"Hey bu Alice için bile fazla değil mi Donald?"

"Hayır Alice için çocuk oyuncağı"

"Bir vampir olmaları onların suçu değil fazla merhametsizsiniz!"dedim bağırarak kim olması umurumda değildi bunu asla yapmayacaktım

"Biz avcılar insanları korumak, onların güvenliğini sağlamak için değilmiyiz? Bizim en özel hissimiz merhamet olmamalı mı? Peki bu acımasız karar da ne böyle? Siz güya insanların güvenliğini korumak adı altında savaş başlatıyorsunuz ki, hiç korkmuyorum peki o masum hayatların suçu ne? Neden bu kötükalplilik?!" Tüm zehrimi kusarak konuşuyordum,herkes donmuş gözlerle bana bakıyor 100/100 eminim ki bu yaptığımın cesaretliliğini sorguluyorlardır.Ama benim kayb edecek birşeyim yoktuki gerekirse şimdi konseyden ayrılırdım.Ama asla teklif etdiklerini yapmayacaktım.Bu insanlığa sığmayacak birşeydi

"Sen bize karşı mı geliyorsun Alice?"dedi Donald sinirlenerek.

"Evet tam da öyle yapıyorum"
Son cümlem fazla umursamazdı ona rağmen Donald çok şaşırtıcı bir tepki verdi.
Sakin bir ses tonuyla:
"Sen bu konseye katıldığında 15 yaşındaydın Alice,tam 15 yaşında intikam ateşiyle yanıp-tutuşan küçük bir kız çocuğuydun.Gözlerindeki o öfke...dün gibi gözümün önünde.Babanın katiline duyduğun o öfke seni pahabiçilemez bir avcı yaptı Alice.Sen daha 17 yaşındayken C kategorisinde(en güçlü vampirler seviyyesi)olan vampirleri öldürüyordun Alice.Ne zaman yarandı bu merhamet?"

Boş ve sakin gözlerle ona bakarak
"Merhamet bende sadece zalimlere karşı olmadı Donald.Sen benden masumları öldürmemi isdiyorsun."

"Masum dediklerin çok büyük zararlar verebilecek vampirler Alice anla bunu"

"Ben,eğer savaş başlatılırsa varım ha savaşı ben başlatacaksam yokum" dedim boş gözlerle

"Konseyden ayrılırsın diye Korkmuyormusun?"

"Hayır"dedim kararlılıkla

"Peki baban? O yerde kanlar içinde yatan baban için de yapmayacakmısın?" Canım yansa da büyük ve alaycı bir kahkaha atdım

"Ah Donald beni sen yetiştirdin bu numaraların bana sökmeyeceğini biliyorsun"

Büyük bir kahkaha atarak
"Asla değişmeyeceksin Alice" dedi başını iki yana sallayarak

"Peki senin en iyi teklifin ne?"

"Bilmiyorum"dedim umursamazca zaten babamın katilini kendim de bulabilirdim

Donald suskunluğun ardından konuşmaya başladı
"Ya savaşmaya hiç gerek kalmayacaksa?"

"Nasıl yani?" 

Donald konuşmayı bitirdikden sonra
Ben şaşkın bir halde
"Nee? Bu nasıl bir seçim alternativi??"

"Birini seçmek zorundasın Alice"

"Seçmek istemiyorsam?"

"O zaman savaş başlatıcaz"
 



Mahkumlar okuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin