Sabah olduğunda 72 adet Osmanlı savaş gemisi başarıyla Haliç'e indirilmiş ve Haliç'i kapatan zincir işlevsiz kalmıştı. Osmanlı gemilerinin Haliç'teki Bizans'a karşı taarruzlarını savuşturmasından sonra Galata'da mevzilenen topçular Haliç'teki gemilerle birlikte surları da bombalamaya başladı. Ancak Osmanlı topçusu uzun mesafeden dolayı surları yıkamıyordu. 150 atıştan sadece bir tanesi isabet etmiş ve bir kişi öldürülebilmişti. Haliç surlarının hasar görmemesinden dolayı rahatlayan Bizanslılar yoğun ateş altındaki gemilerini korumak için 3 Mayıs'ta Haliç surlarına iki tane top yerleştirdi. Açtıkları ateş sonucunda iki Osmanlı gemisi batırıldı. Osmanlıların tepkisi ise karşı kıyıya iki tane top getirilerek Bizans'ın iki topunu ateş altına almak olduğu. Gece gündüz devam eden çatışmaya rağmen iki tarafta birbirlerinin toplarını imha edemedi. Ancak Bizans savunması Osmanlılara ağır kayıplar verdirmeye devam ediyordu. Surların yeterince yıprandığını düşünen 2. Mehmed 6 Mayıs akşamı taarruz emretti fakat bir sonuç alamadı ve ağır kayıp veren ordu geri çekilmek zorunda kaldı. Bundan sonra topçu ateşi Kaligarya Kapısı surlarına yoğunlaştı. 12 Mayıs günü topçu ateşi ile açılan gedikten giren Osmanlı ordusu başlarda üstün geldiyse de Bizans taarruzu püskürtmeyi başardı. Ardından tekrar taarruz yapıldı. Bunda da desteğe gelen 1000 kişilik Bizans kuvveti sebebiyle Osmanlı'da sonuç alamadan geri çekildi ve surdaki gedikte kapatıldı. Şehir savunması son taarruzu da püskürtmüştü ancak kıtlık baş göstermeye başlamıştı. Papa'nın söz verdiği 30 kadırgalık yardımdan da haber yoktu. 16 Mayıs günü sabaha doğru Kaligarya Kapısı civarında yeraltından sesler işiten Bizans muhafızları Osmanlı lağımcılarının tünel kazdığını farketti ve bunu durdurmak üzere kendileri de bir tünel kazmaya başladı. Kısa süre içerisinde iki tünel buluşunca Yeraltı Savaşı başladı. Osmanlıların tünelini yıkmak için Bizans lağımcılarının çıkarttığı yangın her iki tünelin de çökmesine neden oldu. Bundan sonra birkaç tane tünel girişimi daha oldu ancak onlarda başarıya ulaşamadı. 24 Mayıs günü 2. Mehmed, İmparator Konstantin'e bir elçi daha gönderdi. Mektupta bizzat Fatih Sultan Mehmed'in ağzından; buradan gitmeyeceğini, ya onun şehri zaptedeceği ya da şehrin onu ölü veya diri olarak zaptedeceği, eğer şehirden çekilirse ona diğer eyaletleri vereceği ve dost kalabilecekleri, zorla şehre girerse şehri yağmayalayacakları yazıyordu. İmparator Konstantin'in cevabı ise; şehri onlara vermeyeceği, herkesi öldürmesi gerektiği ve bu uğurda can verecekleriydi. Konstantin ve Mehmed'in konuşmasından hemen sonra 26 Mayıs günü Macaristan Krallığı'nın elçisi ordugaha geldi ve; kuşatmanın kaldırılmasını, aksi taktirde Macar-Bizans ittifakının kurulacağını ve büyük bir Haçlı donanmasının da yola çıkacağını söyledi ve bunun ardından 2. Mehmed Macar elçisini zindana attı. 27 Mayıs günü Osmanlı Ordugahı'nda toplantı yapıldı. Sadrazam Halil Paşa'nın endişelerine rağmen kuşatmanın sürdürülmesine ve 29 Mayıs'ta son hücumun yapılmasına karar verildi. Bu arada Macar elçisi hapsedildi, hücum kararı ve günü Osmanlı Ordusu'na duyuruldu. Emir kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLAMBAÇTAKİ TARİH
Historical FictionGizemli, öğretici kısa hikaye. Yol gösterici, tarih içeren sevimli. Bence bir oku derim. Güzel bir şekilde tarih öğrenirsin. Bir şey kaybetmezsin sonuçta. Hatta kendine bilgi katarsın.