3 | kibar feyzo doyoung

38 7 55
                                    

iyi okumalar

---

jaehyunun bugünkü planı normalden farklıydı. işleri babasına bırakmıştı. yeni oyunlar için tiyatroya gidecekti tekrar. bırakması gerekse bırakırdı ama bırakması gerekmiyordu ve tiyatroyu seviyordu. bu yüzden sabah iş kıyafetlerindense daha güzel kıyafetlerini giyip çıkmıştı dışarı.

son zamanlarda rutinine dahil olan şeyi yapıp yanlarındaki evin beyaz penceresine baktı, ne kızı ne de çocuğu gördü bu sefer ama çok takılmadan bahçeden çıkıp yürümeye başladı. 

komşularının evinin önünden geçerken bahçedeki çardakta oturan tanıdık yüze baktı bir süre. aslında ilk başta nihayet kadını görebildiğini sanmıştı ancak çocuk ayaklanınca jaehyun yine hayal kırıklığına uğradı. sayılır. çocuk ayağa kalktığı sırada evin kapısından, kadının yanında gördüğü diğer genç çıktı. bu çocuğu sevmiyor denilemezdi aslında ama içinde hoş olmayan duygularla yaklaşıyordu tavşan kılıklıya.

tavşana benzeyen çocuk çok dikkat etmeden kendisine doğru yürüdüğünde jaehyun biraz kibarlıktan biraz da göz göze gelmenin bedeli olarak gülümsedi ve selam verdi. karşısındaki de aynı şekilde karşılık verirken, diğerinin tavşan kılıklının arkasında bir yerden kendisini izlediğinden habersizdi jaehyun. bunu hiç fark etmeden sadece o anlık olarak ona baktı ve ona da gülümseyip selam verdi. hala ismini bilmediği çocuk da artık rutinleri haline gelen bu selama karşılık vermişti.

o sırada kapıya kadar gelmiş prens kılıklı tavşana benzeyen çocuk jaehyuna döndü ve "yanlış anlamazsanız nereye gittiğinizi sorabilir miyim?" dedi. jaehyun bir an alışık olmadığı aşırı kibarlıktan dolayı şaşırdı ve şaşkın yüzü bir anlık da olsa karşısındaki çocuğu yanlış bir şey söylemiş olma endişesine düşürdü, tabii jaehyun bundan habersizdi.

"kaba davrandıysam özür dilerim. faytonla bir yere kadar gideceğim, yolumuzun üstüyse sizi de bırakayım diye söyledim."

jaehyun bir an için emin olamadı, teklifi kibarca reddetmek istiyordu aslında çünkü nedense içine sinmiyordu ama bir yandan da komşularıyla kaynaşmak için bir fırsat gibi görüyordu. en sonunda "buraya yakın bir tiyatro var, oraya kadar gideceğim" deyip gülümsedi. evin kapısının içerisinden küçük kardeşini ve kendisini izleyen çocuk ise jaehyunun gülümsemesini gördüğünde dudaklarını yukarı doğru kıvrılmaktan alıkoyamadı.

"ben de o tiyatroya gidiyorum." dedi karşısındaki çocuk. jaehyun bunu duyduğuna hem şaşırmış hem biraz da sevinmişti. karşısındaki çocuğun kadın için kendisine bir rakip olabilme ihtimali yüzünden birçok şeye normalde olması gerekenden farklı tepki veriyordu ve açıkça bundan rahatsız oluyordu aslında. tabii bazen, çoğu zaman farkında olmuyordu.

"ben jaehyun bu arada, jeong jaehyun." deyip gülümseyerek elini uzattı karşısındakine. komşusuyla aynı tiyatroya gittiklerini bilmek iyi hissettiriyordu. piyeslere çalışması kolay olurdu, aynı ortamdan birisini tanımak iyi hissettirirdi.

aslında jaehyunun, jungwoo adında bir arkadaşı vardı tiyatrodan. bir keresinde ikisi aynı oyunda oynamışlardı ve böylece yakınlaşmışlardı. ne yazık ki görüşemiyorlardı çünkü evleri çok uzaktı ve onca işin arasında birbirlerine gidip gelememeleri normaldi. tiyatro biraz da bahane oluyordu ikili için.

"ben de kim doyoung, tanıştığımıza memnun oldum." diyerek gülümsedi ve jaehyunun elini sıktı tavşan kılıklı çocuk. jaehyun da elleri ayrılırken başını hafifçe öne eğerek "ben de çok memnun oldum." dedi.

doyoung çocuğun bu nazik davranışına karşın sürücünün henüz açtığı ve tutmakta olduğu kapıya doğru gerileyip jaehyuna geçmesini işaret eden küçük bir referans yapmıştı. jaehyun, doyoungın bu hareketinden sonra biraz şaşırsa da çok çaktırmadı ve binmek için ilerledi. binmeden önce hala ikilinin gitmesini bekleyen çocuğa karşı dönüp gülümseyerek gerçek bir referans yaptı. karşısındaki çocuk gamzeli olanın bu hareketi karşısında şaşırmıştı ama bunun hoşuna gittiğini reddedemezdi. bu hareketten sonra gülümsemeye başladığında ise aslında utanmış ve yüzünü hiç değilse gülüşünün güzelliğiyle gösteriş yapan dudaklarını saklamak için elini ağzının önüne getirmiş ve yere dikmişti bakışlarını.

blanco ventana / jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin