6| İlk Gün Gibi

308 120 10
                                    

Merhabalarrrrr...

yıldızı patlatmayı unutmayın diyorum ve

bölüme başlamadan önce şuraya bir kalp koyar mısınız?

keyifli okumalar...

****

Bu sefer cidden bittim Bahriyem.

Son anda ne dediğimin farkına vararak o anki kıskançlıkla söylediğim şeyi geri geri yutmak istedim ama her şey için artık çok geçti. 

Herkesin bakışının bana dönmesiyle küçük veya hayır büyük bir utançla köşeme çekildim. Kafamı öne eğmemle birlikte alttan onlara baktım. 

Doğa şaşırmış fakat çokta umursamamış gibi duruyordu. Barın gülmek ve gülmemek arasındaydı. Arel Bey ise bana bakıyordu fakat ne diyeceğini kestiremiyordu.

küçükken ailemin kardeşime dediği şeyi hatırladım. Kendime denilen bir şeyi hatırlamazdım, hatırlayamazdım çünkü benle hiç o şekilde konuşmamışlardı. Bende gizlice odanın kapısının dışından dinlerken duymuştum onları.

kızım, diyordu babam. Kızım... kardeşime 7/24 söylediği bu kelimeyi bir kere olsun bana dememişti oysaki belkide o yüzden bu konuşma bu kadar dikkatimi çekmişti.

dünyanın en kötü insanı bile olsan, önünde engel olanlara inat, yanında sahte gülücük saçanlara inat, arkandan konuşanlara inat, başın gökten yere inmeyecek. benim kızım benim gibi dik başlı olmalı. Olmak zorunda. 

şimdi düşünüyorum da babam her ne kadar beni sevmese de ben annemden çok babamın kızıydım. onun gibi olacaktım. Olmak zorundaydım. Her ne kadar bu ve daha nice cümleleri kardeşim için kullanmış olsa da ben başaracaktım ve elbet bir yerlerde yaşıyorsa o bile benim gücüme hayran kalacaktı. 

Buna en küçük olaydan şimdiden başlamak sadece bir prova bile olabilirdi.

Eğdiğim kafamı geri kaldırdım. Evet farkındaydım her ne olursa olsun yaptığım bir saygısızlıktı ama bunu umursamayacaktım. At kuyruğu olan saçlarımı geri attım ve direk olarak Arel Bey ile göz teması kurdum. boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım. ''Birden kendimi kaybettiğim için üzgünüm Arel Bey, bir daha tekrarlanmayacak bundan emin olabilirsiniz. Şimdi izninizle şirketi gezip öğrenmek istiyorum.'' dedim ve Arel Bey'in komutunu beklemeden kapıya doğru yürümeye başladım arkamdan Doğa'nın da kalkıp ''izninizle'' deyip peşimden gelmesi bir oldu. 

Biz odadan çıkarken Barın'ın Arel Bey'e söylediği şeye istemsizce kulak misafiri oldum. ''Dişli çıktı kardeşim sana şimdiden extra mesai yazalım biz.'' dedi. Bu beni hafif gülümsetse bile oradan uzaklaştım.

Merdivenlerden inerken bir yanda Doğa ile konuşuyordum zaten mesai saatimizim bitmesine ve işten çıkmamıza yaklaşık on beş dakika falan vardı.

 o muhteşem dik başlılığımdan sonra Arel Bey ben yerine buradaki çalışanlardan birinden isteklerini yaptırtmıştı ve bende Barın ve Doğa ya yardım etmiştim. Ve itiraf etmek gerekirse bayağı eğlenceliydi. 

hatta o kadar eğlemiştik ki akşama Barın'ı evimize davet etmiştik. Tamam Elis'i ikisi de tanımıyordu fakat bu tanışmayacakları anlamına gelmiyordu.

•VURAL•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin