|10|

702 38 5
                                    

Yine o eve gelmiştik. Hiçbir şey hatırlamak istemezdim. Özellikle anlatmak istediği neydi? Ailem ile ilgili olan şey.

Kolumdan tuttu ve kapıyi açtı.

İlk gordugu salondaki koltuğa beni fırlattı ve kendisi karşımdaki koltuğa oturdu.

"Anlatmak istediğimi duymak istemezsin Felix. Sana çok kötü hissettirir. Onları bırak artık"

"Ama neden? Sebebini öğrenmek istiyorum. Ne kadar kotu olabilir ki?"

"Baban ve annen seni sevmiyor Felix. Seni benimle evlendirmek için sadece seviyormuş taklidi yaptılar. Bunca yıl içimde tutmam çok kötü ama doğru olan bu. Gerçeklere karşı koyamazsin değil mi?"

Gözlerim fal taşı gibi açılmış, damlalar yavaş yavaş süzülmeye başlamıştı. Koltuktan kalktım ve ağaçlarla dolu bahçeye çıktım. Derin bir nefes aldım ve bahçenin zeminindeki çimlere bağdaş kurarak oturdum.

Arkamdan ayak sesleri gelince gözlerimi kapadım. Kuş sesleri ve rüzgar seslerini dinlemeye başladım. Huzur vericiydi.

"Felix, duymak istemediğini söylemiştim."

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Aniden gülümsedim. Neden bilmiyorum. Sebepsiz yere.

"Beni birkaç dakika yanlız bırak lütfen. Biraz rahatlamak istiyorum. Emin ol 4 dakika sonra içeri girmiş olacağım."

"Buna izin vermeyi pek düşünmem. Ama normal. Kal. Ama 4 dakika sonra kesin içeride ol. Hava soğumaya başladı."

"Tamam. Teşekkürler."

Hicbirsey söylemeden içeri girip kapıyı kapatınca kendimi yavaş yavaş saldım ve çimene kafami koydum. Uzanmış bir şekilde gökyüzünü izliyordum.

Kuşlar, bulutlar, mavi gökyüzü ve rüzgar. Rüzgar, benim çocukluktan beri sevdiğim biri olmuştu. Bir varlık.

Hizmetçi sevmediğim çamaşırları hep yikardi. Bana inat. Yani aslında ben öyle düşünürdüm. Sonra rüzgar o çamaşırları aşağı fırlatır çamur yapardı. Kirlenirdi. Hizmetçi yeniden yıkamak zorunda kalırdı. Böylece giymem nadir zamanlar olurdu.

4 dakikaya saniyeler kalmıştı. Kalktım ve kapıyı açıp içeri girdim.

"Sana birşey söyleyeceğim."

"Ne, daha fazlası mi var yoksa?"

"Hayır Felix. Daha fazlası yok. Sadece sonsuza dek Seoul'den gideceğiz. Hazırlan. 1'de uçak var."

"Nereye gideceğiz?"

"Tokyo. Orada bir arkadasim var. Birkaç gün sonra evinden ayrılıp kendimize ev beğenip orada kalacagiz. Herşey ayarlı."

"Kıyafetim çok yok. Hemen ayarlarım."

"Dinlen o zaman. Gece 1'de hala uyanik olacaksın."

"Hayir."

"Dinlen Felix. Yoksa zorla yaptırırım"

"Yaptıracağını yaptırdin Hyunjin."

"Sus Felix. Kapa çeneni ve yukarıdaki odaya çıkıp uyu. Valizini ben hazırlarım."

Red Lights | Hyunlix ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin