Rüya'nın Ağzından

48 1 0
                                    

Bu aralar Nur'da farklı bir şeyler vardı.Sabah kahvaltıda söyledikleri,okuldaki tavırları..Gerçekten söyledikleri doğru olabilir miydi??Bunu düşünürken bir yandan da telefonu elime alıp numarayı çevirmeye başladım.Bir iki kere çaldıktan sonra telefona cevap verdi. Ne yapıyorsun diye sorduğumda;"Hiiç odadayım."dedi."Bu gerçekten şüphe uyandırıcıydı.Sesi gayet karamsar bir şekilde geliyordu.Sanki ona ait değilmiş gibi..Ona isterse yanına gelebileceğimi söyledim.Saat daha çok geç olmamıştı.Soruma karşılık hiçbir cevap gelmeyince endişelenmemeye çalışarak beni duymadığını varsaydım.Tekrar orda mısın? diye seslendim.Artık endişelenmemem için hiçbir sebep kalmamıştı.Bir yandan eşyalarımı ayarlarken bir yandan da Öykü'yü aradım.Telefonunu açar açmaz konuşmaya başladığım için bir süre bana cevap veremedi.Söylediği tek şey Nur'a bir şey mi oldu? Aslında bunun cevabını veremedim.Çünkü daha onun bir şeyi olup olmadığını bende bilmiyordum.Ona diyebile-
ceğim tek şey yanına biraz eşya alıp Nurlar'ın evine gelmesini söylemek oldu.Bende bir yandan yanıma birkaç tane eşya alıp,kapıyı kilitledim.Yola çıktığım andan itibaren Nur'a ne olduğunu ve oraya gittiğimde ne yapacağım hakkında düşünmeye başladım.Sonunda durağa varmıştım.Kısa bir süre sonra da otobüsüm geldi.İçeriye bir göz attığımda baya kalabalıktı.Görünüşe göre ayakta gidecektim.Arka taraflara doğru bir boş koltuk gördüm.Boş koltuk olmasına rağmen kimse oraya oturmamıştı.Arka taraflara doğru ilerlemeye başladım.Koltuğun yanına geldiğimde cam kenarında oturan adam dikkatimi çekti Aslında insanlar oturmamakta haklıydı.Adamın gerçekten ürkütücü bir tipi vardı.Baştan aşağı siyah giyinmişti,üstünde siyah uzun bir rüzgarlık,kafasında da siyah büyük bir şapka vardı.A bide atlanması imkansız olan ve ürkütücülüğüne bir oy daha veren o siyah gözlükleri.Sokakta görsem yolumu değiştirirdim ama kapalı alandayız , buraya kadar gelmiştim ve kimseyi bu şekilde rencide edemezdim.Bundan dolayı çekinerekte olsa yanına oturdum.Tabiki de cam kenarına oturmak isterdim ama ben ve bahtsızlığım hiç izin verir mi? İster istemez kalp atışlarımın hızlı ve korku dolu atışını duyabiliyordum.Yanımdaki o ürkütücü adamda duymuş olmalı ki ani bir hareketle bana doğru döndü ama hiçbir şey demedi.O döndüğü zaman kalbimin bana ihanet ettiğini düşünerek içimden ona sayamayacağım kadar şey söylemiştim.Artık kalkmalıyım.Nasıl olsa bu kalabalıkta karışırım adamda inmek için kalktığımı düşünür diye kafamda bir plan yaptım.Ama işe yaramadı ne zaman kalkmak istesem ayaktakilerden dolayı kalkamıyordum. Koltuğa mıh-
lanmış gibiydim.Çabalamayı bırakıp"Boşuna uğraşıyorsun,bugün bu koltuktan kalkamayacaksın Rüya"diye kendime bir dost tesellisi verip kollarımı bağlayıp geriye doğru yaslandım.Oda ne!Hadi ama bu kadar kolay vazgeçemezdi.Burdan kalkmak için verdiğim o kadar çaba boşuna mı gitmişti?Ne diyorum ben bu durumda göbek atacağıma birde gelmiş adama kızıyorum.Allah'tan bunları sadece ben ve iç sesim biliyoruz.Adama geçmesi için yol verirken gayet rahat bir şekilde kalkmıştım o da öyle ve bende parkur görevi gören bütün yolcular aynı bir domino gibi tek tek çekilmişlerdi.Benim tabirimle yıkılmışlardı.Sonunda cam kenarına geçmiştim.Ben ve hayal gücüm yüzünden durağıda kaçırmıştım.Bir dakika ya yanlış alarm.Daha bir durak var.Doğru durakta olduğumdan emin olduğum anda kalktım ve düğmeye bastım.Sanki şoför saatlerdir bu anı bekliyormuş
gibi düğmeye basar basmaz kapıyı açmıştı.Büyük bir hayal kırıklığıyla aşağı indim.Aslında düşünürsek o kadar da hayal kırıklığıyla inmedim. Bir bakıma geriniyordum bile o koca kalabalığı tek seferde geçmiştim.Kendimi çocukların hep olmak istedikleri o kaslı kahramanlar gibi hissederken , suratıma çarpan rüzgar beni bu tatlı rüyadan uyandırdı.Nur'un evine doğru yürümeye başladım.Yaklaşık bir on beş yirmi dakka sonra bir bankın yanına geldim ve oturdum.Öykü'nün nerede olduğunu öğrenmek için onu aradım ama açmadı.Pes ettiğim sırada bir anda karşımda belirdi.Meğer aradığımda köşeyi dönmek üzereymiş.Ana o da ne!😧
Elinde kocaman bir bavul vardı.Artık bavula nasıl baktıysam,Öykü kendini savunma gereği duydu."Ne var canım karar veremedim.."Ne vor conum karar vörömedim"dediğim sırada rahatladığımı hissettim.Bir anda ikimizde gülmeye başladık.Bir yandan gülüyor bir yandan da yürümeye devam ediyorduk.Tam varmamıza bir dönemeç kaldığı sırada karşıda o otobüste yanımda oturan adamı farkettim.Kaç durak önce inmesine rağmen geliceği yer burası mıydı?
Otobüste de dediğim gibi sokakta olduğum için anında yolumu değiştirdim.Öykü'de o adamı görmüş ve ürpermiş olucak ki hiç itiraz etmeden peşime takıldı.Yolumuzu bir beş on dakka uzatsakta sonunda bahçelerine varmıştık.Koşar adımlarla kapılarına doğru ilerledik.Benden önce Öykü zile basmıştı bile.Çok geçmeden kapıyı açtı.Gerçekten hortlamış gibi gözüküyordu.Üzerinde ayıcıklı gecelikleri , ayağımda tavşanlı pofidik terlikleri vardı.Saçlarının özenle cadı filmindeki cadı saçlarına benzetilmesini saymıyorum bile.Bize bir süre bön bön baktıktan sonra merdivenlere doğru ilerledi ve yavaş yavaş çıkmaya başladı.Biz hayalet görmüş iki insan gibi birbirimize bakmaya devam ettik..

BENİM  HİKAYEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin