Yaşadığımız Entrikaya Bak Arkadaş

43 2 0
                                    

Sonunda kendimize gelebilmiştik.Hemen okapıyı kapatıp koşar adımlarla yukarıya Nur'un yanına çıkmaya başladık.Kapısı hafif aralıktı.İçeriye doğru kafamı uzattığım gibi geriye çekmem de bir oldu.Korkarakta olsa tekrar uzattım ve kapıyı yavaş yavaş açmaya başladım.Tabi arka tarafta hiçbir şey göremediği için merağından çatlayan Öykü o bütün korku dolu sahneyi ve beni çiğneyip kapıyı hızlı bir şekilde açmıştı.Ona attığım Allah seni bildiği gibi etsin bakışımdan sonra yavru köpek bakışıyla bana doğru yaklaşıp kalkmam için elini uzattı bende kıvranarakta olsa yavaş yavaş doğrulmaya başladım.Ayağa kalktığım anda dehşetle odayı incelerken aynı korkuyu Öykü'nün gözlerinin içinde de gördüm.Yerdeki çikolata,çikolatılı kek ve çikolatanın içinde bulunduğu her şey artı yarısından çoğunun zevk için atıldığı bariz açık olan o canım peçeteler.Bu inceleme süresi içinde Nur bize bir kere bile o eski tuhafsınız bakışını atmamıştı ve tek kelime bile etmemişti.Yatakta öylece uzanıyordu.Yanına gittiğimiz zaman dahi hiçbir kelime etmedi.Sadece arada sırada yüzünün kireç tutmaması için yaptığını düşündüğüm mimiklerini oynatıyordu.O sırada aklıma, geldiğinden beri yerdekiler hariç hiçbir şey yemediği geldi.Hemen doğruldum ve merdivenlere doğru yol almaya başladım.Bir anda aklıma Nur'un kahvaltıda dedikleri geldi .Öylece bir süre bekledim.
Ardından çekinerek merdivenleri inmeye başladım.Mutfağın kapısına geldiğimde yine aynı şey olmuştu.Bu sefer daha sakin bir şekilde mutfağa girdim ve buzdolabını açtım.İçinden birkaç tane malzeme çıkardıktan sonra tam kapısını kapatıyordum ki bulaşıklardan birinin düşmek üzere olan sesini duydum.
Elimdekileri masaya bırakıp düşmek üzere olan tavayı bulup düzelttim.Bu genelde her evde olan bir şey olduğu için ve daha birkaç gün önce kendi evimde başıma geldiği için sadece damağımı kaldırıp su içmekle yetindim.Hemen domatesi,biberi salatalığı yıkadıktan sonra kesme tahtasını aramaya başladım. Çok geçmeden alttaki dolaplardan birinde olduğunu gördüm ve onu tezgahın üstüne bırakıp içinde çatal bıçakların olduğunu düşündüğüm , en üstteki çekmeceyi açtım.Evvet bee! Yanılmamıştım.Ahh ben ve sezgilerim.Tam egomun tavan yapmasını sağladığım sırada arkada "Bööğ!!"sesi geldi.Çığlığı bastığım gibi,olduğum yerde çizgi film karakterleri gibi atlayamayacağım kadar yukarı atladım.Düşeceğimi anladığım sırada gözlerimi yumdum.Açtığımda yere düşmediğimi farkettim.Kızların beni tutabildiğine inanamadığım için gözlerimle bunu doğrulamam gerekiyordu.Yanılmamıştım, beni kızlar değil grubumuzum karşı cins üyesi Meriç tutmuştu.Kendimi toparlayıp ayağa kalktığım anda Meriç'in omzunu yumruklamaya başladım .O sadece bu duruma gülerek cevap veriyordu.Bu insanın sadece onu öldürme isteğini arttırdığı için ona daha çok vuruyordum.O da sanki acıyormuş gibi omzunu ovuşturuyordu.Sinirimin geçmeye başladığını düşündüğüm anda içeri geçtim ve sakin bir şekilde koltuğa oturdum.O da karşı koltuğa tabi.İçeri nasıl girdiğini sorduğumda ,zili çaldığını ve kapıyı Öykü'nün açtığını söyledi.Öyle dalmışım ki geldiğini bile duymadım.Sonra konuşmaya devam etti."Tam yukarı çıkacaktım ki mutfaktan sesler geldiğini duydum.""Affet beni abla merakıma yenik düştüm"dediği andaki yüz ifade aslında hiç üzgün olmayan ama alıcağı tepkilerin farkında olan bir pisliğe benziyordu.Ona bir yandan sinsi bir gülümsemeyle bakarken, bir yandan da delici bakışlar atıyordum.Planımı anlamış olucak ki kaçmak için ayağa kalktığında ani bir yastık fırlatışıyla onu durdurdum.Bu isabetli atışlar hep beni gururlandırmıştır.Neyse konumuza dönelim.
"Saat yedi civarlarında kendini masum sanan,aslında şeytanın ta kendisi olan Meriç adındaki çocuk; hiç yapmaması gereken bir şey yaptı ve uyuyan Rüya'yı uyandırdı."Cümlemi bitirdiğimde beni yutkunarak dinleyen o masum çocuğun kolundan tuttuğum gibi onu mutfağa doğru götürdüm.Doğru tabirle söylemek gerekirse sürükledim."İlk önce yere düşenleri topla sonra tekrar yıka sonra da beni çağırırsın."Onun ağzını açmasını görmezden gelerek merdivenlere doğru yürüdüm.Söylecek çok şeyi olduğu fakat bütün o kelimelerin boğazına dizildiği -den emindim.Zafer kazanmış bir komutan edasıyla basamakları çıkarken kızların bütün olanları duymuş olma ihtimalini düşündüm ve inmedikleri için bunu onlara ödetmeliydim.Bu yüzden tekrar aşağı indim ve iki tane yastık aldıktan sonra tekrar merdivenleri çıkmaya başladım. Odanın önüne geldiğimde kendimi hazırlayıp kapıyı ani bir şekilde açtım ve ikisinin kafasına da birer tane yastık fırlattıktan sonra sandalyeyi çekip oturdum.Hiç beklemedikleri için kapının açılmasıyla çığlığı basmışlardı zaten.Tam açık olan ağızlarının ortasına gelen yastıka da susup yere yapıştılar."Demek siz benim çığlığımı duymamazlıktan gelip bana yardıma koşmazsınız he."Nur'un zoraki kafasını kaldırıp "Ama biz neden çığlık attığını tahmin ettiğimiz için inmedik."dediğini duydum.Sinirlerim daha da tepeme çıktı.Ayağımın altında duran yastıkları tekrar onlara fırlattım." Tahmin etmişlermişmiş.Pislikler!Size iyilik yapan da kabahat ,sizde görüceksiniz."Ardından Meriç'in içler acısı sesi duyuldu"Kaptan her şey hazıır!"Bunun üzerine kızlar korkan bakışlarını bana çevirerek Meriç'e ne yaptığımı ve kendilerine de ne yapacağımı merak ediyorlardı.

BENİM  HİKAYEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin