⁓ baskın basanındır ⁓

3.4K 245 32
                                    

keyifli okumalar diliyorum, oy ve yorumlarınızı merakla bekliyoreee... ❤❤

Tekrar sevgili olduğumuza inanamıyordum. Sevgili olmuştuk, sonra evlenmiştik daha sonra boşanmıştık ve şimdi yeniden sevgili olmuştuk. Umarım bir kısır döngüye girmemişizdir ve bu sevgililiğin sonu da tekrar boşanmayla bitmez. Ufff, iyice Ceyda gibi olmuştum. Dur be kızım! Bismillah, daha birkaç saat önce sevgili olduk!

İçimden kendime kızıp Yalın'ın omzundaki başımı kaldırıp yüzüne baktım. Ara ara bu işlemi tekrarlıyordum çünkü gerçek değilmiş gibi geliyordu. Her şey gerçekten de bir anda olup bitmişti. Yalın'a sarılmayı, onu öpmeyi, onunla temas halinde olmayı özlemiştim.

"Beni izlemelere doyamadın bugün?"

Yalın başını eğip gözlerini bana diktiğinde "Evet, doyamadım." dedim. Daha sonra başımı yeniden omzuna koyup bakışlarımı televizyona çevirdim. "Ama ben en azından itiraf ediyorum ve çaktırmadan bakmak yerine direkt göstere göstere bakıyorum. Senin aksine." Dedim ve gülümsedim. Yalın kucağındaki meyve tabağından bir mandalina daha uzatırken "Hadi ya! Fark etmiş miydin? Nasıl?" diye merakla sordu. Mandalinayı alıp ağzıma attım. "Televizyondan görüntümüz yansıyor Yalın. Ve senin televizyona bakmak yerine bana baktığını gayet net görebiliyorum."

"Bu artık filmi izleme taklidi yapmama gerek kalmadı demek mi oluyor?"

"Beğenmedin mi?" diye merakla başımı kaldırdığımda Yalın eğilip burnumu öptü. "Sorun filmde değil bende. Şu an senin haricinde hiçbir şeyi izlemek istemiyorum. Seni o kadar çok özledim ki... Bugün ikinci defa dudaklarıma yöneldiğinde elimle dudaklarımı kapatıp "Orada dur bakalım." Dedim. Yalın şaşkınlıkla geri çekilirken "O bir defa olur canım! Daha bugün sevgili olduğum biriyle bu kadar hızlı gidemem kusura bakma! Sen beni ne sanıyorsun?" dedim.

Yalın'ın şaşkınlığı git gide artarken tek kaşını kaldırıp "Şaka?" dedi.

Aynı onun gibi yaparak "Değil?" dediğimde Yalın arkasına yaslanıp gözlerini kapattı. "Sevgili olalım derken temasımızı da tamamen keselim dememiştim ki bitanem! Ben seni öpmeyi çok özledim."

Elimin altından sırıtarak "Kusura bakma ama sevgili olduğum adamla ilk günden mercimeği fırına veremem canım! Ben iyi aile kızıyım." dedim.

Yalın kabullenmişlikle gözlerini açıp elindeki tabaktan bu sefer bir ayva dilimi alıp büyük bir ısırık aldı. "Ayvayı yedim desene... Neyse artık şu elini kaldırabilir misin? Seni zorla öpecek değilim ya? Türkan Şoray kanunlarına saygı duyuyorum. Sana doya doya bakabilmek bile yeterince lüks benim için şu an."

"Ay Yalın valla boşanmak sana yaradı."

Yalın tam cevap vereceği sırada telefonu çaldı. Masanın üzerine uzanıp telefonunu eline aldığında "Emir arıyor." dedi. "Bak sakın barıştığımızı söyleme!" diye telaşla yerimde doğrulduğumda Yalın kaşlarını kaldırıp merakla "Neden?" diye sordu.

"Nedeni mi var Yalın ya! Belki bu süreci sağlıklı atlatamayacağız ne malum? Mimlendik bir kere biz. İnsanlar arkamızdan dalga geçecek, bunlar da bir boşanıyorlar bir sevgili oluyorlar ne yaptıkları belli değil diye. Biz bir şeyleri kendi içimizde halletmeden kimsenin haberi olsun istemiyorum."

"Asya ya! Milletten bize ne? Ben yine senden uzak mı durmak zorunda kalacağım? Hem de bu sefer senden veto yememişken!"

Bu isyankâr çocuk halini fazlasıyla sevimli bulsam da ciddiyetle kafamı onaylarcasına salladım.

Boşansak da Beraberiz! (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin