Deniz: nasıl yani Ayça abla bizle gelmeyecek mi ben onsuz napcam yazık değil mi bana
Denizin yüzü yine ağlamaklı olmuştu koşarak yanına gitmiştim ve onun minicik ellerini tutup kendime doğru çevirmiştim
: deniz ağlama bak ben gelcem hem
güvenmiyor musun bana
Deniz: güveniyorum ama ben orda napcam tek başıma
:orda yeni yeni insanlar tanıyacak sın öyle deme sakın
Erdem:Ayça ablanda ağlar sen öyle dersen bakDeniz ellerini çekip kocaman sarılmaya başlamıştı bende ona sarılmıştım
Deniz: sen ağlama Ayça abla geleceksin zaten yanımıza beni tek bırakamazsın ben seni tanıyorum
Denizin yanağına kocaman öpücük koyduğumda ayağa kalkmıştım
:ee hadi 20 sezonluk arka sokaklar mı çekiyoruz bu ne ikide bir ağlıyoruz
Erdem: Ayça haklı hadi aşağı inip oyun oynayalım bahçede
Deniz ellerini birbirine çarpıp aramızdan geçip aşağıya doğru inmeye başlamıştı erdem ile kısa bir süreliğine göz göze gelmiştim sonra bende aşağı inmeye başlamıştım arkamdan da erdem geliyordu
Bahçeye geldiğimizde deniz eline topu almış bizi bekliyor du yanına gittiğimiz sırada topu bana uzatmıştı elime alıp ona baktımDeniz:yakar top oynayalım hadii
Erdem ile birbirimize bakmıştık erdem den cevap bekliyordum
Erdem: oynayalım babacım
: oynayalım denizcimDeniz ortaya geçmişti ben sağa erdemde sola geçmişti deniz hazır olduğu zaman topu atmaya başlamıştım vuramamıstım top erdeme gittiği sırada deniz yerine bana vurmuştu
:bana ne vuruyorsun
Erdem:pardon güzele top vurursam nolur diye denemiştim
:bana iki de bir güzelim demeyi bırakır mısınBiz erdem ile konuşurken deniz oyuna devam ediyordu bir ben atıyordum topu bir erdem ...
Erdem:neden güzelim değil misin
: değilim!
Erdem: inatçı keçisin kızım sen
:evet inatçı keçinin önde gideniyim hemdeErdem gülmeye başlamıştı bunun nesi komikti ve evet inatçı keciydim napsaydım erdemin her dediğini kabul etcek kızlara mı benziyordum ben sanki kendisi hiç inatçı keçi değildi şerefsiz erdem tahmin edin nolduu Ben miş gibi kendi kendime konuşurken kimin borazan sesini kulağımın dibinde duydum tabikide erdeminn
Erdem: Ayçaaaa!
:ne bağırıyorsun bee
Erdem:denizi vurdun geç ortaya
:vurdum mu?
Erdem:evet hadi ortayaOrtaya geçtiğim sırada top denizdeydi deniz topu yavaş atmıştı kuvveti bu kadar yetiyordu ayağımla topu erdeme attığım sırada erdem eline almıştı topu sanki düşmanına atcak gibi hazırlanıyor du attığında tam kaçarken yere düşmüştüm ayağa kalkcaktım ki açıdan yürüyemiyor dum sol ayağımın bilek kısmı baya ağrıyordu orayı ovmaya başlamıştım erdem ve deniz yanıma gelmişti
Erdem: Ayça iyi misin
: ayağım açıyor kalkamıyorum
Deniz:al baba mutlu musun yürüyemiyor Ayça ablam
Erdem: içerde bakalım burkulmus mu yoksa kırılmış mı
: yürüyemiyorum nasıl gitcem icer- erdem lafımı kesmişti ve kucağına almıştı
Erdem: böyle gitcez içeriyeBu sefer indir diyemezdim çünkü ayağım baya ağrıyordu içeriye geçtiğimiz sırada erdem beni koltuğa oturtmuştu ve sol bacağımı tutup dizine koymuştu ve ağrıyan yere dokunmaya başlamıştı acıyla dişlerimi sıkmaya başlamıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bakıcısı
RandomAilesiz büyüyen ve üniversite okuyan Ayça işe girmeye karar verir arkadaşının yararı ile bir şirkete kayıt olur ama kimse bilmiyor ki o şirket ile başka bir işe gireceğini kimse tahmin edemiyor...