34

345 5 0
                                    

Burak: kızım azıcık nefes al ne bu acelen
: söyle hadii neden böyle bu erdem
Burak: bunları erdem ile konuşman gerekiyor Ayça
:amaa erdem bana söylemiyor
Burak:kusuruma bakma Ayça

Burak ayağa kalkıp kapıyı açıp gitmişti oflayarak ayaklarımı yere vurmuştum
Neden söylemiyorlardı hayır öğrensem sanki onları dövcektim gerçi saçma birşey işe döverdim ama yok bunu bugün yarın erdem ile konuscam sanki büyük büyük büyük babasının sırrı kimse söylemiyor yavaş yavaş yastığıma ilerleyip tavanı izliyemeye başlamıştım fakat yeni gördüğüm birşey farketmiştim tavanda parlayan yıldızlar vardı gülümsemistim erdem bunları ne ara yapmıştı dün akşam yoktu bunlar bugün yapıştırılmıştı galiba...

Gecenin bilmem kaçıydı bağırarak uyanmıştım kabus görmüştüm odamın kapısı Biranda açılmıştı korkuyla odamın kapısına bakmıştım kapıda korkmuş benim için endişelenmis ve üstünde hiçbirsey olmayan erdem vardı hızlı adımlarla yanıma gelip kafamı iki elinin arasına almıştı onun gözlerine baktığımda biraz olsun rahatlamıştım

Erdem: herşey yolunda mı
: yolunda sayılır
Erdem: birşey mi oldu bağırdın biranda
:kabus gördüm korkuyla bağırmıştım rahatsız olduysan özür dilerim

Kafamı kendi alnına yapıştırmıştı ve gözlerime bakmaya başlamıştı

:ne bakıyorsun

Derin nefes almıştı erdem ve nefesini bırakmıştı endişeliydi baya

Erdem: kabus olarak ne gördün
: napcaksınız erdem bey
Erdem:yine başladık erdem beye şöyle işte
:sanane erdem
Erdem: Ayça söyleyecek mis-
: ölüyordunuz!oldu mu
Erdem: ölüyor muyduk
: evet

Erdem kafamı kendi alnından çekmişti ve yanımdaki komedinin üstündeki sürahi ve bardağa uzanmıştı bardağa su doldurup bana içirmek için ağzıma uzatıp içirmeye başlamıştı

Erdem:anlatmak ister misin

Bardağı ağzımdan çekmiştim ve kafamı olumsuzca sallamıştım

erdem:peki anlatmak istemiyorsan gideyim ben

Erdem tam ayağa kalkcağı sırada elini tutmuştum erdem işe bana noldu dercesine bakmıştı

: korkuyorum gitme
Erdem: saçmalama Ayça alt üst kâbus görmüşün korkma hem bende işe gitcem yarın uyumam gerek
: yanımda uyu

Evet hiç düşünmeden bunu demiştim erdeme hiç kızmayın korkuyordum yani erdem ve denizin ölümünü görmüştüm ve korkmam normaldi ailemi tanımıyordum belkide ama erdemi ve denizi tanıyordum ve korkuyordum erdem bana kısa bir süre yüzüme bakmıştı ve "iyi yatayım yanında" demişti ve yatağa gelip oturmuştu belini yatağın başlığına yaşamıştı ve beni kendine doğru çekmişti yavaşça ahh ayağım nedne burkuldun şuanda burkulmanın sırası mıydı erdem belime elini koymuştu bense kafamı erdemin omzusuna yaslamıstım ve karın kaslarını hafif hafif okşamaya başlamıştım ikimizde sessizdik ve sıkılmıştım sonunda erdem konuşmuştu

Erdem:rahatmısın böyle
: rahatım...

Erdemin dudakları saçlarımda hissetmiştim erdeme daha çok sokulmuştum

Erdem: çok mu kötüydü kabusun
: hıhı
Erdem:korkma ben senin yanındayım hep
:hep mi
Erdem:hep tabi
: söz ver

Erdem gülümsemisti ama aşırı güzel gülümsemisti ilk kez bu kadar gülümsemiş olabilirdi

Erdem: çocuk muyuz Ayça
:yaa ne alakaa

İkimizde susmustuk yine...

Erdem: söz... sözüm söz Ayça ölene dek hemde

: sözünü tutmayan ne olsun
Erdem:ne olmasın
: herşey olsun sen sözünü tutacak mısın acaba
Erdem :Ayça şunu unutma "İnsanın adam olduğu verdiği sözü tutmasına bağlıdır" sözümü tutcam
:amaaa senin o ağzını öperim öyle konuşmaaa

Erdem belimi daha sıkı tutmuştu ve biraz daha kendine doğru çekmişti

Erdem: öpsen fena olmaz
: Tuğba kızar olmaz
Erdem: Ayçaa o benim birşeyim olmuyor ki
: olmuyor işe neden akşam o cümleleri söyledi
Erdem:yalan hepsi vallahi yalan
:o zaman bana şunu şöyle inanırım nedne beni Londra ya götürmüyorsun ve Tuğba ile sevgilisin sevmemene rağmen
Erdem: çok mu bilmek istiyorsun
:evet hemde çok
Erdem:iyi anlatcam ama karşılığın da birşey isterim
:ne istiyorsun
Erdem: dudağımdan öpeceksin
: dudağından mı!!?
Erdem:evet yoksa anlatmam

Oflayarak kafamı sallamıştım
:iyi öperim anlat kulağım sende
Erdem: ilk olarak hangisini bilmek istersin
: Tasınma olayını
Erdem:peki anlatıyorum

Erdem anlatmak istemiyormuş gibi zarzor konuşmaya başlamıştı

Erdem: Tuğba'nın babasından kaçmaya çalışıyoruz o bir mafya babası ve kızı bana aşık mıs beni çok istiyormuş ama ben kızını svemiyorum dedi kızımla sevgili olmasan seni ve kızını öldürürüm Ölünüzü bile bulamazlar dedi ben ve deniz Londra ya gideceğiz seni de alcam ama ne zaman bilmiyorum orda herşeyi ayarlamam gerekiyor şuanda o kadar kötü zamanki sen olamsan kendimi bile düşünemiyorum ondan taşınmam gerekiyor deniz ile burdan ama geri geleceğiz seni alamasam bile buraya geleceğiz hemen

:ne zamnadan beri...
Erdem:1 yıldır...
:1 yıl içerisinde bir ilişki yaşadınız mı
Erdem:bunun sorusunu sen daha iyi biliyorsun
:peki bu Tuğba nın babası pesinizi yine bulursa
Erdem:bulursa sıradaki bölgeye gitcez o peşimizi bırakana kadar böyle devam etcez ben ölebilirim ama kızım deniz daha çok küçük o daha hayatını yaşayacak avukat olcak
:erdem saçmalama sende gençsin daha yaşın kaçta böyle diyon
Erdem:30 uma gircem yetmezmi ölmem için
:erdem saçmalama

Gözümden bir damla yaş düşmüştü elimle gözümü silmiştim hemen
Erdem:ölürsem kızım sana emanet tamam mı Ayça
:erdem! saçma sapan konuşma
Erdem:ölüm olabilir sonda Ayça bilemeyiz ki kader bu
:erdem ne konuştuğun belli değil
Erdem:neyse ne zaman öpüceksin beni

Kafamı erdemin omzundan kaldırmıstım ve ayağımın ağrısını umursamadan erdemin bacaklarına oturmuştum erdem düşmeyeyim diye arkadan belime sarılmıştı Anlını kendi anlına birleştirmişti ve gözlerimizi kapatmıştık

:erdem bu ölmemen için bir öpücük
Erdem: göster marifetini Ayça

Erdemin anlından yüzümü çekmiştim ve hafif ayağa kalkıp erdeme yaklasmıstım ve erdemin dudağına yapışmıştım sıkıcı erdem işe iki eliyle kalçalarımı tutmuştu ve karşılıklı vermeye başlamıştı

Kaç dakika geçti bilmiyorum ama ayrılamıyordum erdemden en sonunda erdemin dudağından ayrılmıştım ve utanarak erdemin yüzüne bakmıştım erdem işe eline telefonu almıştı ve hayran kalmış gibi yüzüme bakıyordu
:ne bakıyorsun öyle ya
Erdem:10 dakika...
:ne 10 dakikası ya?
Erdem:10 dakika öpüştük
:nE saydın mı
Erdem:evet süre tutmuştum gizlice
:picsin erdem
Erdem: öyle deme ama çok güzeldi

Erdem kalcakarimi daha sıkı sıkmaya başlamıştı ve hoşuma gitmiyor değildi ama olmazdı yani

:erdem yapmasana ya hoşuma gitmiyor
Erdem:bir kez öpüşek mi söylesene?

 bakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin