Günün yarısını erdemle geçirmiştim diğer yarısı işe denizle ya da telefona bakarak geçirmiştim şuanda akşam yemeğindeydim karşımda Tuğçe cadısı yan tarafımda erdem diğer yanımda da deniz denizin yanında da burak oturuyor du şimdi diyeceksiniz sen nasıl aşağı indim diye erdem sayesinde indim aşağı normalde inmek istemiyordum çünkü karnım aç değildi ya da bana öyle geliyordu tabağımda ki çorbayı kasığımla karıştırmaya başlamıştım erdemin sesini duymuştum bu adamda bana mı bakıyordu 7/24 saat anlamadım gitti
Erdem: Ayça yesene yemeğini
Kısık bir sesle konuşmaya başlamıştım
: aç değilim
Erdem:olmaz öyle ye yemeğini
: aç değilim işte erdemErdem dediğimi duymazlıktan gelerek elimdeki kaşığı ve önümdeki çorbayı eline almıştı çorbamı karıştırıp kaşığa çorba doldurmuştu ağzıma doğru uzatmıştı
Erdem: aç bakalım ağzını
:erdem istemiyorum işte
Erdem: Ayça sana şuanda Bebek gibi davranmamı istemiyorsan ye hadiTuğçe cadılozu lafa girmişti
Tuğçe:askeloskom fazla abartmıyormusun kız aç değil işte
Erdem Tuğçe ye dönmüştü
Erdem:sanane Tuğçe sana mı sorcam napcağımı
Tuğçe:evet bana sorcaksın sen benim sevgilimsin
Erdem kaşığı çorbaya koymuştu ve ayağa kalkmıştı
Erdem: Tuğçe ben senin sevgilin değilim bir yerinden uydurup yalanlar konuşma!
Tuğçe:yalan konuşmuyorum erdem kendin dedin sevgilim olur musun diye yalan mı ha söylesene!
Deniz yanıma gelip sarılmıştı korkmuş gibiydi kafamı eğip denizin kulağına fısıldamıstım "korkma deniz"
Erdem:yalan Tuğçe ben hiçbir zaman seni sevmedim duydun mu
Tuğçe ayağa kalkmıştı ve erdemin yanına gidip tokat atmıştı
Tuğçe:bana böyle konuşmanın bedelini göreceksin erdem demir yılmaz
Tuğçe bir kaç dakika erdeme bakmıştı sonra masaya dönüp telefonunu almıştı kapıya yönelip askılıtaki çantasını ve hırkasını almıştı evden çıkıp gitmişti erdem gözlerini kapatıp sinirini gecirtmeye çalışıyordu erdem Tuğçe nin attığı tokadı umursamıyor gibiydi burağa baktığımda hala yemeğini yiyordu umurunda değildi olayın denize baktığımda baya korkmuştu erdem zaten aynı duruyordu ben tam erdem diyeceğim sırada erdem konuşmaya başlamıştı
Erdem: görelim bakalım Tuğçe keskin
Erdem:burak sen ayçayı ve denizi yukarıya götür benim işim var
Burak:abi kusuruma bakma benim işim var yengeyi hem ben nasıl tasıyayım
Erdem:Burak! Götür dedim
Burak:peki abiBurak yemeğinden zar zor ayrılıp benim yanıma gelmişti tam kucağına alcağı sırada onu durdurmuştum
:Elini uzat sadece kendim yürürüm
Burak elini uzatmıştı elini tutup ayağa kalkmıştım deniz işe burağın elini tutmuştu yavaş yavaş yürümeye başlamıştım denizin odasına gelmiştik
Burak:sen şimdi geceliklerini giyin prenses ben Ayça ablanı odasına bırakıp yanına gelip hikâye okuyacam tamam mı
Deniz: tamam burak abiiDeniz odaya girmişti benle Burak yavaş yavaş kaldığım odaya gidiyorduk
: konuşmamız gerek burak
Burak:ne konuda
:Erdem hakkında
Burak:peki konuşalım AyçaOdaya gelmiştik burak kapıyı açmıştı tam içeriye gircektim ki ayağım takılmıştı düşeceğim sırada burak beni tutmuştu
Burak:iyi misin
:İyiyim Burak teşekkürlerİçeriye geçtiğimizde ikimizde yatağa oturmuştuk
Burak:evet seni dinliyorum
: Direk konuya gircemDerin nefes alıp konuşmaya başlamıştım
: Burak erdem beni neden tasıncakları yere götürmek istemiyor ve neden erdem tuğceyi sevmemesine rağmen sevgili oldu Tuğçe erdeme birşey yapar mı yaparsa erdemi nasıl korumalıyız
(Herkesin geçmiş yeni yılı kutlu olsunnn)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bakıcısı
RastgeleAilesiz büyüyen ve üniversite okuyan Ayça işe girmeye karar verir arkadaşının yararı ile bir şirkete kayıt olur ama kimse bilmiyor ki o şirket ile başka bir işe gireceğini kimse tahmin edemiyor...