42

148 3 7
                                    

Odanın kapısı açılmıştı bizde ayağa kalkmıştık gerçi ben olduğum yere yapışmış gibiydim ayağa kalkamıyordum burak kalkabilmisti tek

Ekim hemşire:erdem beyin hayatı tehlikesi yok zaten 2 kursun gelmiş biri sağ bacağına biri sol bacağına sol olan bacağından kursun sıyrılmış sağ işe çok derinlere gitmemiş içiniz rahat olabilir yani bugün kontrol icabı burada kalacak yarın taburcu olabilirsiniz geçmiş olsun

Elim kalbime gitmişti çok şükür iyiydi hemsire tam gireceği sırada burak hemşirenin kolunu tutmuştu kadın yanyan ona bakmıştı

Burak: peki odaya girebilir miyiz

Ekim hemşire: girin ama rahatsız etmeyin ve hastayı yormayın

Burak: pekala

Burak hemşirenin kolunu bırakmıştı hemsire ona yapmacık bir şekilde gülümseyip önüne dönmüştü ve yürümeye başlamıştı ne gıcık kadındı

: Burak elini uzat kalkamıyorum bacaklarım tutulmuş

Burak hemşireye baka kalmıştı aşık mı oluyordu burak bu yapmacık kadına "burak "bağırmastım burak bana doğru dönmüstü

Burak: ne bağırıyorsun be

: ben en son ne dedim

Burak: ben en son ne dedim dedin

: burak dövdürme kendini aşık mı oldun o kıza

Burak: ben ve aşık olmak mı saçmalama

:hıhı yedim bende

Burak: hem artık girebilir miyiz odaya

Burak hızlı bir şekilde odaya girmişti ben de ayağa kalkmıştım burağa söve söve ve denizi kucağıma almıştım yavaş adımlarla odaya girmiştim girdiğimde erdem yatakta kedi yavrusu gibi yatıyordu ben denizi ikili koltuğa yatırmıştım ve erdeme doğru yürümüştüm erdemin yanına gidip yanına oturmuştum

: senin bacakların uf mu olduu yerim ama ben bu bacakları

Çocuk sesi gibi konuşmuştum erdem gözlerini devirmisti tripli miydi neydi buda bana

: ne göz deviriyorsun ben mi yaptım bu şeyi

Erdem: burak birşeyler dedi bizim bu işlere katılmak istiyormusun doğru mudur

: evet doğru dur

Erdem: yanlız sen bakıcısın denizin bakıcısı hemde sen denize bakıcılık yapmazsan Allah korusun denizin başına birşey gelebilir

: ama hem bakıcılık hemde çatışmalık yapabilirim

Erdem: yapamazsın kolaymı öyle çatışma işi

: sinirsin erdem sadece kocaman bir sinirsin!

Erdemin yanından kalkmıştım burak keyifle bize bakıyordu" ne bakıyorsun be" demiştim burağa bakarak denizin yanına oturmuştum sinirlenip erdeme bakmaya başlamıştım.erdem cebinden birşey aramaya başlamıştı kaslarını catmıstı burağa bakmıştı burak "noldu abi" demişti

Erdem: sigaram yok

Burak: nasıl cebindeydi

Erdem: off düşmüş neyse burak sigara alıp gelsene bana bir ya

Burak: tamam abi ver parayı gideyim

Erdem: ne parası oğlum musun olm sen git kendi paranla al

Burak: iyi gidiyorum o zaman ben

Burak odadan çıkmıştı erdem bana bakmıştı aniden kafamı hemen başka yere çevirmiştim

Erdem: başka yere bakmasan sevinirim

Erdeme bakmamaya devam ediyordum

Erdem: Ayça baksana bana

: bakmayacağım

Erdem: baksana!

: erdem susar mısın başımı agrıtın

Erdem: dua et ayaklarım yara yoksa seni burda zorla sevişirdim

:denesene

Erdem susmustu suyuna gitmeyi çok seviyordum erdemin ikimizde susmustuk zaten konuşacak bir konumuz yoktu nerdeyse o sırada aklıma bir soru gelmişti bu konu ile ilgili konuşmaya başlamıştım

: neden sizinle çalışmamı istemiyorsun

Erdem: vurulabilirsin, ölebilirsin, düşmanların olabilir aklına gelebilecek herşey olabilir seni ayakta uyuturlar 1 süslü zara çanta gösterirler ayakta uyursun

: ben sence diğer kızlara benziyor muyum erdem bey

Bey kelimesini yine bastırmıştım erdemi sinir etmek için erdem işe umursamayarak konuşmaya başlamıştı

Erdem: benziyorsun sen hatta süslü olan herşeyi çok seversin

: öylemi erdemcik

Erdem: öyle Ayçacık

: bu arada bu çatışmayı kiminle yaptınız

Erdem: çınar Demirbağ

: şansa bak benimde soyadım Demirbağ neyse kim bu çınar Demirbağ

Erdem: dünyanın en güçlü iş şirketine sahip ve güçlü bir çete

: duyduğuma göre küçükken kendini mafya sanıyor musun

Erdem: ohooo çok hemde bir keresinde babam ile birlikte gitmiştim çatışmaya gerçi parkta yakalanmıştık ben küçüğüm tabi babam beni bir yere saklamaya çalışıyor tabi ben durur muyum durmam saklandığım yerden çıktım adamların üstüne giderken bir tanesi kalbimin bir yanına vurmuştu ölümden dönmüştüm o gün

: oha yaşaman bir mucize erdem senin peki baban nasıl öldü

Erdem: işkence edilerek annem hayatta bir oda yurtdışında saklıyoruz birşey olmasın diye zaten onun yanına gitcez

: tanışmak isterim şahsen annenle

Erdem: anneme alışman zordur insanlara hemen ısınmaz birde senin annen baban şey olunca daha zor alışır

Kalbim kırılmıştı annem babam olmadığı için yüzüme tekrar ve tekrar vurulmuştu bu kelime kafamı önüme egmiştim üzülmüştüm gözümden bir damla yaş akmıştı hemen silmiştim o sırada deniz in sesi gelmişti kulaklarıma uyanmıştı erdem konuşamıyorumdu üzülmüştü oda

Deniz: babaa babacığımm

Deniz ayağa kalkmıştı hemen ve babasına sarılmıştı erdem birşey yokmuş gibi denize sarılmıştı ayağa kalkmıştım

: be biraz dışarda durcam hava almam gerek

Deniz: Ayça abla gitme kal bizimle

: işim var tatlım gelcem hemen

Deniz tamam anlamında kafasını sallamıştı ona zarzor gülümseyip odadan çıkmıştım ben çıkışa doğru giderken bir el kolumu tutmuştu kafamı çevirip arkama bakmıştım Buraktı bu

Burak: neyin var

: boşver

Burak: anlat

Erdemin bana söylediği şeyi söylemiştim burak işe bana sarılmıştı

Burak: sen bahçeye çık gelcem ben şimdi tamam mı

Kafamı sallamıştım burağa sarılmayı bırakmıştım burak hızlı adımlarla odaya gitmsiti bende bahçeye çıkmıştım bahçedeki banka oturmuştum ve manzarayı izlemeye başlamıştım...

 bakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin