32

451 9 4
                                    

Baya zaman geçmişti ne erdem gelmişti nede başkası bugün denizde gelmemişti yanıma sıkılmaya başlamıştım acaba yaramazlık yapıp yürümeye mi çalışsaydım bence mantıklı en fazla ne olabilir di zaten kırılmamıştı hafif burkulmustu en iyisi yataktan kalkmaktı belimi yatağın başlığından çekmiştim ayaklarımı yere koymuştum tam ayağa kalkacağım zaman kollarımı tutan biri olmuştu kollarımı çekmeye çalışıyordum kulağımda onun sesini duymuştum erdemin ne sinirli gibiydi nede değil arası konuşuyordu

Erdem:SANA KAÇ KERE söylemem gerekiyor AYAĞA KALKMAMAN için

Mızmız bir çocuk gibi kollarımı çekmeye çalışıyordum o işe kollarımı daha sıkı tutuyordu

:neden geldin bırak kolumu
Erdem:burak ne dedi sana bir kaç güne iyileşir dedi dimi sen ama inatçı keçi gibi ayağa kalkmaya çalışıyordun
:ya şuradan şuraya yürüyecektim camdan dışarıyı göreyim diye
Erdem: Ayça yalanını sikerim senin acele etme dedik sana o kadar
:acele ettiğim falan yok benim
Erdem:bu ayağın iyileşsin öyle kalkcan bu yataktan
:amaaa
Erdem:aması yok ne dedisem o

Konuşmadan dışarıya bakmaya başlamıştım kollarımı hala çekmeye çalışıyordum erdem tabikide bırakmıyordu ortamı biraz olsun sakinleştirmeye calıscaktım

:erdekoli neden geldin sen ayrıca neden sinirli gibisin
Erdem:evim degilmi istediğim zaman gelirim ayrıca sinirli falan da değilim
: öylesin öylesin sesinden belli baya sinirlisin hemde Tuğçeyi çağırayım mı belkide öpünce sinirim geçe-
Erdem: Ayça tamam sus! çok konuştun bugün
:ama doğruları söyledi-

Erdem: Ayçaa! Boğarım seni
:gelde boğsana beni erdem

Erdem beni duymazlıktan gelmişti kollarımı bırakmıştı iki kolumada baktığımda kıpkırmızı olmuşlardı kızaran yerlerini ovalamaya başlamıştım ve içimden erdeme sövmeyi ihmal etmemiştim erdem ise camın önüne geçmişti beni kucağına alıp eski halime döndürmüstü

: ayağım kırık değil kendimde yatabilirdim?
Erdem:sana mı sorcam Ayça?
:evet bacak benim?
Erdem: oda hatta ev benim?
:ben açım yemek nerde
Erdem:gelir şimdi

Erdem yatağın diğer tarafına geçip oturmuştu bana bakıp birşey düşünüyordu ne düşünüyor du acaba içinden Ayçayı isten nasıl kovarım falan mı diyordu

:ne bakıyon dayı dayı
Erdem: dayı derken?
:erdem sana biraz şakaları öğretmem gerek hatırlat burdan gitmeden önce sana şakaları öğreteyim
Erdem:burdan gitmiyorsun
:ne? Erdem ne diyon sen
Erdem: taşınma işimiz 2 gün ertelendi ayrıca biz gittikten sonra daa burdan gitmek yok ev sana emanet
:erdem saçmalama gitcem ben ben ordan bakınca herşeyi kabul eden kızlara mı benziyom
Erdem: sayılır ayrıca bakıcılığı bırakırsan boğarım yine seni
:sende beni boğmak için fırsat arıyon gelde boğ beni çok istiyorum şuan da burda beni boğmanı istiyorum

Erdem biraz olsun gülümsemisti bende ona gülümsemistim

:deniz hanım nerde normalde şuanda yanımda olurdu
Erdem: anaokuluna başladı arkadaşı gidiyormuş tutturdu bende gitcem diye bende yazdırdım bugünde başladı

Mırıldanmaya başlamıştım

:bizim küçük şeytana bak hele

Erdem: birşey mi dedin
:ha? He şey dedim ya iyi yapmışın hem arkadaş edinme korkusu olmaz bu yaşta
Erdem:aynen ya birde görmen gerek saçlarını güzelce tarıyor küçük küçük ördürdü sabah ayten ablaya süslendi sabah sabah

Hafif hafif Gülmeye başlamıştım

:kim için acaba
Erdem:siz birşey karıştırıyorsunuz dimi
: hiçte bilee

 bakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin