Felix;
"FELİX YEJİ ÇAĞIRIYOOOOR!"
Aradan yaklaşık 1-2 ay geçmişti. Hyunjin benimle flörttü diyebiliriz. Faka bunu asla kabul etmiyordu. Her fırsatta duvarla arama alıyor, onu kucağıma düşürüyor, birnevi flört ediyordum fakat benden kaçıp duruyordu. Bana Yeji ve Nora ile konuşmayı, onları görmeyi öğretmişti.
Bu zamana kadar Dünya'nın birçok yerinde operasyon yaptık. Artık ortaklığımızı neredeyse tüm Dünya biliyordu. Changbin ise bizimle birlikte ünlenmiş, üzerine abim ile sevgili olmuştu. Allah'tan abim seme. Herneyse. Ayrıca Changbin'in diğer arkadaşı Minho'yu tanımış ve onun ezeli düşmanı, rakip şirketinin sahibi Han Jisung'un, diğer ismiyle "Radiation Bomb"un yeni rakipleri olmuştuk.
Bu arada Lee Minho yani Lee Know Dünya'ca tercih edilen bir banka şirketinin sahibiydi. Radiation Bomb ile bir diğer banka şirketinin sahibiydi. Lee Minho'nun tercih seviyesi 8.100.000.000(sekiz milyar yüz milyon) üzerinden 4.652.700.316(dört milyar altı yüz elli iki milyon yedi yüz bin üç yüz on altı) iken Han Jisung'un 4.238.900.844(dört milyar iki yüz otuz sekiz milyon dokuz yüz bin sekiz yüz kırk dört)'tü. Aslında ikisinide kullanan insanlar 900.000.000(dokuz yüz milyon)'u geçiyordu.
Tamam matematiği bırakıyorum. Kısacası Lee Minho, Han Jisung'a göre daha yüksekti fakat Han Jisung bunu geçecek kapasitedeydi. Henüz bitiş hamlesini yapmıyordu. En garibi ise Han Jisung, Lee Minho ile bir anlaşma yapmış 'ki bunun için Minho elinden geldiğince öne düşmeye çalışıyordu.
"Eğer seni üç günlüğüne bir fark ile de olsa geçersem, benimle iki ay boyunca yatacaksın. Eğer 3 yıl boyunca zaferi elinde tutarsan, sana tam 60 milyar dolar vereceğim."
Tabii Lee, bu teklifi ona kolay geldiğinden Changbin'in gözünün önünde kabul etmiş. Bence çok enayice. Herneyse, devam ediyorum. Çok ayrıntı verdim.
"Geliyorum!" Diyerek yattığım yerden kalktım ve Hyunjin ile Yeji'nin nadir de olsa birlikte yattığı odaya girdim. Yeji üst ranzada bacaklarını sallayarak örümcek ağları ile oynuyordu.
"Feliiiixxxxx şey..." Merakla baktım. Yeji'ye yaklaştım. "Hm?" Yeji başını yana çevirdi. "Biz şey istiyoruuuz.." derken biz diyordu yani Hyunjin'de mi birşey istiyordu?
"Ne istiyorsunuz Ye-" derken Hyunijin sözümü kesti. "Eteklerim artık bana küçük oluyor bana mini etek al." Yeji de arkasından söyledi. "Benim yiyebileceğim örümcek kalmadı avlanmam gerekiyor." Tek kaşımı kaldırdım. "Avlanmak? Yeji, sen ilker çahdan mı geldin kızım?" Yeji başını eğdi. "Başka ne diyeyim ya!"
Göz devirdim. "Peki hazırlanın çıkalım."
Hyunjin sevinçle dolabına giderken Yeji mutfağa gitti. Sanırım kap alacaktı. Bende fırsattan ziyade Hyunjin'in arkasına sessizce gittim. Bir elimle belini kavrarken diğer elimdle mini şorttan ötürü açık olan baldırlarını okşadım. İster istemez minik mıeıltılar çıkarırken mırıldandı. "Liix yapmaa!"
Güldüm hafifçe. "Hmm, neden? Hoşuna gitmedi mi?~" Hyunjin başını hafifçe eğdi ve kendini bana doğru hafif geri ittirdi. Tanrım, sanırım nereye denk geldiğinin farkındaydı...
"Hoşuma gidiyor ama tahrik oluyorum, bu yüzden yapma Yongbok-shii..."
Tanrım, bu çocuk benimle dalga geçiyor... Koca Lix'i bir o kadar kaldırdığının farkında bile değil...
~
Biraz... Heyecanlı yerde bıraktım...
Kısa sürdü çünkü geçiş bölümüydü ve şimdi yazdım sonunu uykum var...
Bir dahaki bölümde görüşürüz hoşçakalın Lovely'lerim♥...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomb Boy, hyunlix'
Fanfiction"Yasal seri katillik mi? Bu sadece filmlerde olur." dedi minik kız, babasına bakarak. •FemHyun •Düz yazı •Uygunsuz davranışlar •Argo •Cinayet