Tomb Boy, hyunlix'

¢1¢

Felix elindeki sivri ve kanlı bıçağı döndürüyor ve hareketlerini izliyordu.Yanında duran ve kıyafetleri kan ile kırmızıya boyanmış cesede arada göz gezdiriyordu.

"Lezzetli görünüyorsun Choi, nereye gitmek istersin?"

"Hmm, bence onları köpeklere ver. kötü kokacak burda."

Abisi Chan, Felix'in yanına yavaş adımlarla gelirken konuştu.

"Oh, Chan Hyung, bencede uygun aslında. Bana büyük bir bıçak verir misin?"

"Tut kardeş!"

Dedi ve büyük bıçağı döndürerek Felix'e attı. Felix havada yakaladığı bıçağı kurbanı Choi'yi ikiye bölmek için kullandı.

"Bu sefer ne yaptı da öldürme raddesine getirdi seni?"

"Hm bir bakalım, en sevdiğim bilekliği çalmış ve yanında zincirli kolyemi de almış. Yazık oldu son saatlerini alamayacağı şeyleri alarak geçirdi. Mutlu olsaydı iyiydi."

Dedikleri ile Chan kıkırdamış ve gözündeki büyük çiziğe dokunmuştu.

"Sanırım kaşınmış. Ve bir de 4.Caddede onun kardeşi Choi Jeky'nin cesedi var. O da benim altın kupamı almış, zıplama şampiyonasından."

"Sen mi adamlar mı yaptı?"

"Ben daha kim olacak?"

"Vay be!"

Felix, abisini kıkırdayarak alkışladı. Tam o sırada yanlarına, neredeyse koşarak siyah saçları hafiften uzamış, beyaz tenli ve hafif çekik gözlü, yapılı bir adam gelmişti. Bu Timor'du, Felix'in ve Chan'ın ortak tek asistanı Timor.

"Efendim!"

"Ben mi Bang Chan Hyung mu?"

"Siz,efendim."

"Ne oldu?"

"Bay Hwang Hyunkishi'nin cesedini bulmuşlar."

Timor'un dediği ile Felix'in ve Chan'ın gözleri açılmıştı.

"Biz onu öldürmedik ki? öldürecektik ama daha hisseleri çoğalmadığı için öldürmemiştik?"

"Birisi bizden önce davranmış ve hisseleri ikiye katlayarak bay Hyunkishi'yi öldürmüş."

"Kim olduğunu biliyor musun?"

"Hayır efendim ama oradan bir tanıdığım var,ondan haber aldık."

"Kim?"

"Taylor efendim."

Felix bu isimle bir süre düşündü ve tavana baktı. Sonrasında tekrar konuştu.

"Taylor'ı getirtin.Bakalım bu hisseler kaça çıkmış?"

"Tabi efendim."

Timor, dediğinden bir dakika bile geçmeden göz önünden kayboldu. Ardından, Chan Felix'in masanının önündeki sandalyelerden birine oturdu ve konuştu.

"Hisseleri iki katına çıkartması gereken bizdik?"

Felix, Chan'ın dediğiyle sinirlenmiş ve yumruğunu hafifçe masaya vurmuştu.

"Lanet olsun geç kaldım."

"Sorun yok.Daha hissesi büyük olan katil ve gaspçılara bir bakıyorum da;Jimoria, Komiser-tabii komiser denirse- jio, Yoshika, Umijun ve Jes ye-bin var."

"Vaay,ne kadar çok kurbanımız varmış böyle."

O sırada Timor ve Taylor içeri girdi. Taylor, kızıl omuzlarına gelmiş büyük gözlü ve boylu bir kızdı. Zayıftı. Yüzüne hafif bir makyaj yapmıştı. Altında diz üstü siyah ve hafif dar, basit bir etek, siyah ince kilotlu çorap ve üstünde tüm düğmeleri kapalı yakalı bir gömlek vardı.