8

775 59 36
                                    

Kerem elindeki telefondan tweetlere bakarken alt dudağını dişleyerek işkence yapmaya devam ediyordu. Gece yarısı Yağız Sabuncuoğlu'nun girdiği Wanda Nara çocuklarını aldı ve Arjantin'e döndü haberi ardından gelen İspanyolca haberlerin çevirileriyle tam bir kaosa sürüklenmişlerdi. Haberlerin içeriğinde Wanda'nın boşanma davası açtığı ve Mauro'yu onu aldatmakla suçladığı gibi dava dilekçelerinden sadece belirli cümlelerin gözüktüğü fotoğraflar vardı.

Geceden beri gelen linçler ve aldattığı kişi hakkında da Lucas'ın sevgilisi Devrim'i anonim hesapların yazmalarıyla işte tüm dünya basını yeniden sadakatsiz ve dost kazığı atan Mauro'yu konuşur haldeydi. Kendi taraftarlarının da benzer linç tweetlerini gördüğü için küfrederek sayfayı yeniledi Kerem. Bugünkü antrenman iptal edildiği gibi bunu da Yağız haber girince Galatasaray'da kaos büyüdü şeklinde haberlerden site geçilmiyordu.

Üsten gelen bildirime tıklayarak Barış'ın evde misin, yazısına evdeyim yazdı hızlıca. Ne yapması gerektiğini kestiremiyordu şu anda. Manchester sonrası İstanbul'a dönmüş ardından tatil günlerini de geçirdikleri için bugün antrenmanlara döneceklerdi normal şartlarda. Ama şu an tesis ve çevresindeki magazincileri hayal edebiliyordu Kerem. Okan hoca en doğru kararı vererek onları daha doğrusu Mauro'yu magazinden korumaya çalışmıştı.

Kapıyı aç o zaman, mesajını okuyunca ise duyduğu zille hareket edip gelenin Barış olduğunu bildiğinden kapıyı açıp salona doğru geçti.

"Bu haberler doğru muymuş?" Diye sorarak giren arkadaşına "Sana da selam Barış." Dedi sadece.

"Sen konuştun mu birileriyle? Herkes bana yazıyor ne diyeceğimi de bilemedim Lucas'a da Mauro'ya da ulaşamıyorum zaten."

"Nando ile konuştum. O da Mauro'ya ulaşamamış ama Lucas'la konuşmuş. Devrim bu yalan haberlerin artması yüzünden savcılığa gideceğini demiş ve avukat yanındalarmış. Yani arkadaşının sevgilisiyle oldu muhabbetleri bir kaç saatte biter, açıklamada bulunurlar şikayetin ardından."

"Madem yalan her şey Mauro ve Wanda niye çıkıp konuşmuyor? Bir bok anlamadım bu durumdan yemin ederim. İyi değil miydi araları hep fotoğraf falan atıyorlardı?"

Kerem gözlerini kapatıp başını da koltuk başlığına yaslayarak "Değilmiş demek ki." Dedi yorgunca. Mauro'ya çok kez ulaşmayı denemişti ama beceremediği için üzgündü. En azından sadece kendisine cevap verir diye düşünüyordu içten içe.

"Şimdi ne halt yiyecekler? Bir kez dile düştün mü burada toplanamazsın bir de."

"Neler neler unutuldu Barış, ikili arasındaki ilişkiyi de halkımız takmasın gitsin asıl unutmamamız gereken şeylere odaklansın."

"Oğlum ben de senin gibi düşünüyorum zaten ama bizimkileri biliyorsun. Neler diyorlardır şimdi hakkında."

"Bizimkileri takmayı bırakalı çok oldu Mauro'ya da önerim bu."

Kerem kendi taraftarlarından linç yemeye alışıktı bu onu yıpratsa da buna alışmıştı. Ama yabancı topçuların ve özellikle herkesin aşık olduğunu dediği ve sevgileri yüzünden burada kalan Mauro'nun buna alışık olmayacağına emindi. Zaten geceden beri en merak ettiği durum gidip kendi taraftarlarının dediklerini okuyup okumadığıydı.

"Sen bi' ulaşmayı denesene Mauro'ya."

"Denemedim mi sanıyorsun?" Dedi ters bir sesle.

"Evini bilmiyor musum oğlum, git adama. Komşusu da Ertem Şener'di zaten daha büyük yalanlarla süslerler her şeyi. Sen bi' ikna et açıklama yapsın."

"Erden abi konuşmuştur, onu dinler."

"Seni de dinler."

Kerem nefes alıp başını koltuk başlığından kaldırarak gözlerini açtı "Beni evden çıkarmak için mi evime geldin?" Dedi sakince.

Golden Heart | İcardi x Kerem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin