~
Dünkü yaptığım ağır antrenmanlardan sonra sabah neredeyse yataktan vinçle kaldırılmıştım. Aslında Jaemin olmasaydı tüm gün akşama kadar yataktan çıkmama gibi bir planım vardı fakat tahmin edersiniz... o varken mümkün değildi. İkimize lezzetli bir kahvaltı hazırladığında ben de ona biraz yardım edip duşa girmiştim. Banyodan çıkana kadar ışık hızında her tertemiz yaptığında evin kokusu bile anında değişiyordu. Tanrım... onun elinin değdiği her şeye aşıktım.
Aşağı inerken koca evde yalnızdık. Babamlar iş nedeniyle yine birkaç güçlüğüne yurt dışına çıktığı için Jaemin'i bize getirmiştim. Ah! Belki hatırlamayanlarınız olmuştur~ yaklaşık bir yıldır abim bu evde yaşamıyordu. Haechan ve abim kendilerine ev aldığı için koca ev bana kalmıştı. Ve tabii ki Sungchan bu yılın başında koredeki en başarılı okullardan birine başlamıştı. Neden bilmiyorum ama orada eğitim almak istemişti ve kimse ona karşı çıkmamıştı. Bizim ailede herkesin kararına, öncelikle onun için doğru bir kararsa saygı duyulurdu. Elbette disiplin her zaman en ön sıradaydı. Babamlar burada olmasalar bile ve her birimiz farklı yerlerde olsak bile kontrol etmeyi bırakmamışlardı.
Sungchan her gün aranıyor, abimler mutlaka haftada bir bize geliyor veya mümkün olduğunca biz onlara gidiyorduk ki ben zaten Jaeyong çiftinin kolay kolay sertbest bırakmayacağı bir tiptim. Bunu benim saf veya çok enerjik biri olmama değil babaların bana ayrı düşkün olmalarına yoruyordum. Her şekilde koca evde yalnız olmak mükemmeldi. Ve sevgiliniz Jaeminse üç kat daha mükemmeldi.
-"Çıkıyor musun?"
Diye sorduğumda dudaklarımı büzmüştüm. Jaemin toparlanmış ve çantasına alacağı eşyaları kontrol ediyordu. Bugün yine özel ders verecekti ve hafta sonu olmasına rağmen asla dinlenmiyordu. Her neyse... günlük kıyafetleri içinde çantasını toparlayan normal biri olarak bile benim için mükemmel görünüyordu.
-"Çıkmam gerek. Kahvaltıda yeterince oyalandım!"
Deyip bana gülerek göz devirdiğinde ben de gülmüştüm. Onu mutfakta gördüğümde bir şekilde dayanılmaz oluyordu. Dakikalarca dudaklarından ayrılmadığımda en sonunda karnımız guruldadığı için yemeğe devam edebilmiştik.
-"Sana olan açlığım biraz öpüşünce geçmiyor üzgünüm- akşamı sabırsızlıkla bekliyorum kkkkkk"
Deyip güldüğümde koltuğun üzerinde beyaz yumuşak tüylü yastığı bana fırlatmıştı.
-"Beklemelisin. Çünkü çok canın acıyacak koca bebek~"
Dediğinde şaşırıp öylece kalmıştım. Hadi ama buradaki tansiyonu yükselten ben olmalıydım ama her seferinde Jaemin tüm ipleri eline alıyordu. Bunun anlamını biliyordum. Çoğunlukla ilişkimizde baskın olan taraf ben olsam da bunu yıkıcı bir şekilde ara sıra yaptığı çıkışlarla darmadağın ediyordu. Beni dağıtıyordu. Her dokunuşuna aşıktım. Bana doğru adımlayıp elini saçlarım arasına koyduğunda dudaklarımızı birleştirirken ona yavaş ama etkili bir şekilde karşılık vermiştim. Her öpücüğü benim için özeldi. Gün içinde, birkaç saat sonra yanıma geleceğini bildiğim 'sonra görüşürüz' öpücükleri bile en sevdiğimdi.
-"Sen napacaksın bugün?"
Diye sorduğunda biraz düşünüp cevaplamıştım.
-"Bir planım yok. Ama ikizlerle bizim çocukları çağırırım sanırım. Oyun oynarız!"
-"Yani canın yine yenilmek istiyor. Buna emin misin?"
Diye sorduğunda gülmeye devam ederken kapıdan çıkmak üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Academy of lovers | For Markhyuck
FanfictionHaechan soyunma odasına adımladığında su sesine doğru yönelmişti. Suyun altında ıslanan bedeni gördüğünde yutkunmuş ve son ana kadar gizlice onu izlemişti. Henüz duştan çıkmış bedeni üzerinde, saçlarından damlayan sular parıldarken Mark'a doğru adı...