Uyarı!..
Yetişkin içerik.Eğer rahatsız olacaklar varsa, bölümün yarısından biraz daha fazlası kadarını geçebilir.
Keyifli okumalar~
Zeus✨
~
Mark heyecanlıydı. Kardeşinin kendisi ve Haechan için söylediklerine karşı gelse de onun haklı olduğunu biliyordu. Çünkü Haechan ın partiye geldiği andan beri çok heyecanlanmıştı. Dışarıdan bunu belli etmesede, onunla yan yana olmak kalp atışlarını hızlandırıyordu. Haechan bu akşam gerçekten çok iyi görünüyordu. Mark zaten her zaman onu beğeniyordu, ancak şimdi gözüne her zamankinden farklı geliyordu. Bunun sebebinin değişen hisleri olduğunun farkındaydı.
Bu akşam, Haechan'ı ilk gördüğü andan beri ona dokunmak ve öpmek istiyordu. Arkadaş ortamındayken özel olarak konuşamadıklarının ya da onunla ilgilenemediğinin farkındaydı. Bu yüzden önüne gelen ilk fırsatta Haechan'la yalnız kalabilmişti.
İlk kez evine geliyordu. Ve ilk kez kendi odasını görüyordu. Bunun içinde ayrı bir merak ve heyecan hissetse de dışarıdan duygularını gizlemekte Mark'ın üstüne yoktu. Odasında vakit geçirmeyi, eşyalarını göstermeyi ya da birkaç kadeh bir şeyler içmeyi düşünmüştü elbette Mark'ta. Ama Haechan'a dokunmadan, bedenini ve nefesini hissedemeden birkaç dakika bile geçirmek istemediğine emindi.
Birkaç dakika önce gelmişlerdi odaya ve aşağıdan gelen yoğun müzik sesi daha da azalmış ve boğuklaşmıştı. Kalabalığın ve partinin sesi onlar için artık duyulmuyordu. Çünkü baş başa kaldıklarında başka hiçbir şeye dikkat edemiyorlardı.
Bu kez aralarındaki yoğun hisler, Mark ın loş ışıkla aydınlanan odasını doldurmuştu. İkisi arasındaki tutku bedenlerini çoktan ele geçirmişti. Bu his her zaman tazeydi. Zaten saniyeler önce Haechan ın ince beline dolanan kolları ve saçlarının arasına gömdüğü yüzü, zihnini uyuşturmuştu. Haechan, önündeki oyuncaklardan elini çektiğinde refleks olarak Mark ın kollarına dokunmuştu.
Bedenleri birbirine yaslandığında her ikisi de nefesini tutmuş ve başka bir şey hissetmek istememişlerdi. Haechan endişeliydi. Daha önce hiçbir şeyi umursamadığı kadar, artık Mark'la olan her şeyi umursuyordu. Bunun için kendiyle verdi savaşta yenildiğini biliyordu. Ama hâlâ bir yanı, bu adama ve onun kendi zihnindeki varlığına alışmaya çalışıyordu. Bedeni çoktan ona alışmıştı.
Mark'ın tanıdık gelen dokunuşlarına, gözleri kapalı olsa bile kendini bırakabilirdi. Onunlayken içini kaplayan aidiyet hissi, tüm hazların da önüne geçiyordu. Onu terslemeyi bırakmıştı şimdi, kavga etmeyi bırakmıştı. Birkaç saniye hiç kımılmadan öylece birbirlerine yaslandıklarında, Mark derin bir nefes daha çektiğinde yüzünü Haechan ın boynundan ayırmıştı.
Bu hareket Haechan ın küçük bedenindeki tüyleri diken diken etmişti. Her hareketiyle, Mark onu ele geçiriyor ve en savunmasız hâle kolayca getirebiliyordu. Bu hissi daha önce hiç kimsede yaşamadığına emindi. Ve şimdi bunu hissedebiliyorken, sadece ona teslim olmak istiyordu.
Sex yapmayı severdi. İnlemeyi, titremeyi, aldığı zevkle kendini kaybetmeyi severdi. Bunu yüzlerce kez yaşamıştı. Ezbere bildiği her şeyin bu adamla bambaşka olduğuna yemin edebilirdi. Uyandığı her gün Mark'ın, aklından çıkmayışı, ağlerken bile onu yanında istemesi, kavga ederken bile gözlerine bakamadan edememesi, sürekli bakışlarını üzerinde hissetmek istemesi, o hafif pürüzlü kalın sesini kulaklarının dibinde duyduğunda hissettiği şeyler... Her birinin anlamı vardı. Mark... onu bambaşka birine dönüştürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Academy of lovers | For Markhyuck
FanficHaechan soyunma odasına adımladığında su sesine doğru yönelmişti. Suyun altında ıslanan bedeni gördüğünde yutkunmuş ve son ana kadar gizlice onu izlemişti. Henüz duştan çıkmış bedeni üzerinde, saçlarından damlayan sular parıldarken Mark'a doğru adı...