Academy of lovers | For Markhyuck

19.Bölüm

Uyarı!
Yetişkin içerik...

18.Bölüm beklediğimden uzun olduğu için bölmek durumunda kaldım. Umarım keyif alırsınız.
Markhyuck benim kalbime dokundu, umarım sizinkine de dokunur~

Sevgiyle ve Markhyuck'la kalın,
Çok öpücük~

Zeus,
✨✨
💜

~

Koçları da geldiğinde Mark'la konuşmuş ve tüm takım büyük bir çember yaparak yere oturmuştu. Ne yapacaklarını ve kampın nasıl olacağını koçları açıkladığında sıra teker teker isimleri çekmeye gelmişti. Takımın neredeyse ilk yarısı bittiğinde Renjun'un şansına çıkan isim Yangyang olmuştu. İkili birbirlerine gülümseyerek tokalaştıklarında,

-"Bir dakika bir dakika- siz yakın mısınız? Kural, yakın arkadaşların birbirine zaten çıkmamasıydı. Eğer yakınsanız, tekrar isim çekeceğiz!.."

Demişti koç. Daha sonra da her ikisi de itiraz ettiğinde yakın arkadaş olmadıklarını ancak tanıştıklarını söylemeye başladıklarında koçlarını ikna etmişlerdi. Bir süre sonra koça önemli bir telefon geldiğinde, kura çekme eylemini Mark tek başına devam etmek durumunda kalmıştı. Birkaç isimden sonra kendine çıkacak olan ismi açtığında, evrenin kendisiyne ciddi anlamda dalga geçtiğini düşünmüştü. Hadi ama!... Bunun şaka olduğunu biri söylemeliydi. Saniyeler ilerlerken Mark, önce elindeki isme ve ardından direkt olarak Haechan'la göz göze geldiğinde, oda bakışlarını Mark'a sabitlemişti. Haechan, bunu dile getirmemiş olsa da o ismin kendisi olmasını çok istiyordu. Ve Mark'ın bakışlarından da bu ismi kendisi olduğunu anlamıştı. Fakat beklenmedik bir şey olmuştu,

-"Eric!.."

Mark, kendisine çıkan ismin Haechan olduğunu gördüğünde bunu söylemek istememişti. Çünkü Haechan'ın gidişinden sonra bunu onunda istemeyeceğini varsaymıştı. Aklına gelen ilk isim olarak Eric'i söylediğinde, Haechan'la olan göz temasını zorda olsa kesebilmişti. Sonlara doğru da Haechan'a çıkan isim herhangi biri olduğunda, kura son bulmuştu.

Bu gergin ve saçma anlardan sonra Haechan da hatta Eric'te, o ismin çıkması konusunda bir şüphe olduğunu anlamışlardı.

-"Orada bir şey oldu ama- tam olarak anlayamadım. Sence de Mark biraz tuhaf davranmadı mı?"

Diye sormuştu Eric. Haechan bir süre sessiz kalsa da içinden gelenleri olduğu gibi söylemişti.

-"Sanırım ben ne olduğunu biliyorum."

Demiş ve hızlı adımlarla arabasına atladığında direkt olarak eve sürmüştü. Kendini yine bu kocaman ama cehennem gibi sessiz eve attığında içini huzursuz eden şey Mark'ın bakışları ve buz gibi olan davranışlarıydı. Elbette bu durumu beklemişti, ancak yaşadığında böylesine can acıtıcı olduğunu görmek hayatına yeninden küfretmesine neden olmuştu.

Ne yapacağını bilemiyordu. Fakat bir şekilde bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Gün akşama yaklaştığında Haechan hiç beklemeden yeniden arabasına binmiş ve akademinin yolunu tutmuştu. Bir şeyler olduğunu biliyordu, haklı olduğunu hissediyordu. Akademide neredeyse kimse kalmamıştı birkaç görevli dışında okul boştu ve kısa bir zaman sonra da kapanacaktı.

Koçları zaten akademiden erken ayrılmıştı ve kuranın listesi de, çıkan isimlerin sırası da Mark'ın koçlarının odasına koyduğu dosyanın içindeydi. Haechan için o kapıyı açtırmak hiçte zor olmamıştı. Dakikalar içinde dosyayı bulduğunda çıkan isimleri ve sıralarını kontrol etmişti. Evet... Elbette tahmin ettiği gibi olmuştu. Mark'a çıkan isim kendisiydi ama Eric'in ismini söyleyen birazdan suratını dağıtacak olduğu kişi olmuştu.