Uyarı!
Yetişkin içerik!..
Rahatsız olanlar veya okumak istemeyenler bölümün yaklaşık ilk yarısından sonraki kısmına geçebilirler.
Keyifli okumalar,
Zeus
✨♡~
Atölyeden çıkıp eve döndüğümde beni mükemmel bir kahvaltının beklemeyeceğini elbette biliyordum. Biricik sevgilim her ne kadar benimle ilgilenmek istese de mutfak konusunda o kadar başarılı değildi ve onun dağıttıklarını toplayıp bir de üzerine ben bir şeyler hazırlıyordum. Ama gün sonunda Mark'ın yanında nefes almak her şeye değerdi.
Uzun bir aradan sonra yeniden bizim hikâyemize dahil olmak siz okuyucularımız için heyecan verici olmalı değil mi? Biz de sizi özledik. Atölye eskisinden daha da büyüdü ve artık 5 kişi daha çalışanımız var. Çok estetik ve birçok teknolojik araç gereçlerle kocaman bir atölyede çalışıyorum, işimi gerçekten seviyorum ve... çikolata kokusuna ne kadar tutkulu olduğumu çok iyi biliyorsunuz.
Sabahın erken saatlerinde atölyeye gidip birkaç saat çalışmış ve oradaki teknik aksaklıkların halledilmesinde çalışanlara yardımcı olmuştum. Öğleden sonra beklediğimden daha yorgun bir şekilde eve döndüğümde etraf çok sessizdi. Mark'ın bugün dersi yoktu ve planımızda da akşam yemeğine Jeno ve Jaemin'i davet etmiştik.
Mark, akademiden dereceyle mezun olduktan sonra kendi okulunu açana kadar bir süre özel bir kolejde eğitmenlik yapmaya karar vermişti. 4. ve 5. sınıfların dersine giriyordu ve neredeyse her günü ayrı bir maceraşı geçiyordu. Tanrım... o çok tatlıydı. Sevgilimi özlediğimi biliyordum ve onu öpmek için sabırsızlanıyordum.
-"Mark?"
Ona seslendiğimde ortalıkta görememiştim. Sadece ama fazla küçük olmayan evimizin giriş katında bulunan mutfağa adımladığımda orada da onu görememiştim. Ancak tam arkamı dönecekken birden arkamdan sarılmış ve beni korkutmuştu.
-"Yakaladım!"
Deyip gülmeye başladığında ben de gülmüş ve arada da ona kızmayı unutmamıştım. Bu şekilde arkadan gelip korkutmak kötüydü ve bunun öcünü elbet alacaktım.
-"Yah! Acıktım ve hiçbir şey hazırlamamışsın. Ayrıca- korkutma beni bir daha." Diyerek söylendiğimde gülmeye devam etmişti.
-"Bu kadar tatlı olmaya devam edersen seni kızdırmayı bırakamam. Çok tatlısın~"
Burnunu ensemdeki saçlarımın arasına sürdüğünde derin bir nefes çekmiş ve kollarıyla bedenime daha sıkı sarılmıştı. Bu tüylerimin ürpermesine sebep olduğunda gözlerimi kapatmadan edememiştim.
-"Seni özledim~"
Demiştim fısıltıyla ve bu ses tonunun ondaki uyarıcılığını ikimizde biliyorduk. Bedenimi çevirmeden o şekilde sarılmaya devam ettiğimizde sadece kafamı çevirmiş ve dudaklarımızı hızlı bir şekilde birleştirmiştim. Dudaklarını seviyordum. Mark'la ilgili her şeyi... her şeyi çok seviyordum. Hızlı bir öpüşmenin içerisine kolayca girdiğimizde üst dudağımı ısırıp çekiştirdiğinde saçını çekmiş ve küçük bir inlemeyi dudaklarım arasından kaçırmıştım.
-"Ben seni, yanımdayken bile özlüyorum."
Deyip benden ayrıldığında burnumun üzerine de öpücük kondurmuştu. Hafifçe gülümdediğimde heyecanlanmama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Academy of lovers | For Markhyuck
FanfictionHaechan soyunma odasına adımladığında su sesine doğru yönelmişti. Suyun altında ıslanan bedeni gördüğünde yutkunmuş ve son ana kadar gizlice onu izlemişti. Henüz duştan çıkmış bedeni üzerinde, saçlarından damlayan sular parıldarken Mark'a doğru adı...