1. Bölüm

130 8 9
                                    

Boynumda hissetiğim ağrı ile yüzümü buruşturdum. Saatlerdir sınava çalışıyordum. Kafamı pencereye doğru çevirdiğimde, havanın kararmaya başladığını ve cadıların sokak lambalarını yakmaya başladıklarını gördüm.

Derin bir of çektim çünkü 4 gün sonraki sınava çalışmalıydım. Bu sınav sayesinde bütün hayatım kurtulucaktı.

Ama bu sınavı kazanmak hiç kolay değildi. Eh kolay olmasını beklemek saçma olurdu, nede olsa bu sınavı kazananlar krallığın himayesine giricek ve prens bu kazananlardan seçiyordu evleneceği kişiyi.

Ayağa kalkıp aşşağı inmeye başladım. Elektrikler kesilmeden önce birşeyler yemem gerekiyordu yoksa karanlıkta yemek yemek zorunda kalıcaktım. Bu krallığın koyduğu yeni kurallardan biriydi cadılar sokak lambaları yakıldıktan sonra evlerdeki elektrik için kullanılan sihir özel bir yerde toplanıyordu. Dediklerine göre artık sihri kontrollü kullanıp tasarruf etmeliymişiz.

Aşşağı indiğimde annemin bulaşıkları yıkamak için mutfağa taşıdığını gördüm.

- Anne hiç taşıma çünkü kurt gibi acıktım.

Annem kafasını bana doğru çevirdi ve alaycı bir sesle;

- Ooooo kızım sen çıkarmıydın odandan.

Annemin alaylı sesine karşılık tatlı bir gülüş gönderdim.

- Anne ya biliyorsun bu sınavın ne kadar önemli olduğunu, eğer ben bu sınavı kazanırsam
hayatımız kurtulucak.

Annem bana tip bir bakış gönderdi
-Kızım bizim hayatımızın tam olarak sorunu neymiş acaba?

Bir an düşündüm harbiden ben neden bu kadar istiyordum bu sınavı kazanmayı? Hayatımız gayet iyi çünkü babam Serpens yıldızından toplanan sihrin kullanılmasıyla ilgileniyor.
Annem benim bu kararsızlığıma küçük bir kahkaha attı.

-Hayır yani kızım senide anlamıyorum ki, babanın işi gayet iyi geçinip gidiyoruz, daha ne istiyorsun. Bırak sınava gerçekten ihtiyacı olanlar girsin.

Eğer konuşmaya devam edersem haksız çıkıcağımı fark ettim ve konuyu değiştirdim.

-Anne sen herhalde ben aç kalayım istiyorsun. Birazdan ışıklar kapanıcak, lütfen yemek koyarmısın?

Annem gülerek mutfağa gitti. Bende masaya doğru giderken kapı çalmaya başladı. Bu saatte kim gelirdi ki  birazdan ışıklar kapanıcak?

Merakla kapıya doğru gidip kapıyı açtım. Karşımda siyah saçlı uzun boylu biri çıkmıştı.

- sen kimsi-
Daha lafımı bitiremeden kapıdan içeri girip kapıyı kapatmıştı . Bir an boş boş baktım. Bu kim ya?

Karşımdaki çocuk nefes nefese kalmıştı. Anlamaz gözlerle ona bakıyordum.

Sonunda nefesini toparlamayı başardığında, yerindendikleşti ve açıklamaya başladı.

-Merhaba biliyorum yaptığım büyük bir kabalık, ama yardıma ihtiyacım var lütfen yardım edin.

Anlamaz gözlerle bakmaya devam ettim. Ne için yardım istiyordu ki ?
Tam bunu sormak için ağzımı açmıştımki tekrar kapı çaldı . Tam o tarafa doğru bir adım atıyordum ki kolumu tuttu .

-Bakın biliyorum beni tanımıyorsunuz ama lütfen beni saklayın, zaten birazdan çıkıp gideceğim evinizden.

Kafamı tamam anlamında sallayıp kapıyı açtım ben açarken oda bir odaya saklanmıştı.

Kapıyı açtığımda karşımda 4 tane muhaffız vardı. Meraklı gözlerle onlara baktım. Madem gizemli misafir yardım istiyordu tabiki yardım edicektim.

-Buyrun?
-Merhaba hanfendi bu adamı gördünüzmü?

Bakışlarımı muhaffızın yüzünden resme çevirdiğimde evimize giren yabancının resmi olduğunu gördüm. Altında yazan ödül miktarı ise dudak uçuklatan cinstendi. Ama yinede onlara vermezdim çünkü krallık halka çok fazla haksızlık yapıyordu ve genelde haksızlık yapıncada böyle büyük miktarlarda ödül koyuyorlardı.

Kafamı hayır anlamında salladım
-Hayır bu adamı daha önce görmedim.

Muhaffız kafasını tamam anlamında salladı
-Pekala, ama eğer görürseniz haber verin.
-Elbette veririm.
- İyi günler.
-İyi günler.

Derin bir nefes alarak kapıyı kapattım. O sırada annem yemekleri koymuş beni beklediğini gördüm.
-Kızım hadi yemek koydum ye.
Tam ağzımı açıcakken odadan,  gizemli misafirim çıktı. Annem şok içinde ona bakarken bende ona inanmayan gözlerle baktım. Gerçekten şimdimi çıkması gerekiyordu. Annem kocaman gözlerle;

-Sen kimsin?

Mahcup gözlerle anneme bakıyordu.
-Bakın gerçekten açıklayabilirim.

Annemin gözleri bu sefer bana döndü.
- Kızım senmi aldın eve bunu?

Evet anlamında kafamı salladım
-Anne şimdi şöyleki bunu muhaffızlar her yerde arıyor, ve başınada büyük bir ödül koymuşlar. Ee sende biliyorsun, genelde başına büyük ödül koyulanlar masum insanlar oluyor. Bende onu kurtarmak için eve aldım.
Ters bakışlarım çocuğa döndü
-Bende tam sana bunu açıklıcakken, odaya daldı.

Annem beni dinledikten sonra bir süre düşündü. Annemin konuşmasını beklerken gerilmiştim. İçimden bir ses bu çocuğun masum olduğunu söylüyordu.

Annem bir süre daha düşündükten sonra kafasını tamam anlamında salladı.

-Tamam ama bize başından geçen herşeyi anlatıcaksın.

Çocuk hemen başını salladı.
-Tabiki anlatıcam merak etmeyin. Zaten çok uzunda kalmayacağım.

Bunları dedikten sonra ışıklar kapanmıştı. Derin bir of çektim. Yani gerçekten tam sırasıydı.

Annem içeri doğru yöneldi
-Siz oturun bende mum alıp geliyorum.

Karanlığın içindeki yıldız Where stories live. Discover now