Elena'nın ağzından
Chester'ın bahsettiği o parka gelmiştim, fakat Chester daha gelmemişti. Günler sonra Karl'dan aldığım haber içimi rahatlatmıştı. Boş bulduğum bir banka oturup beklemeye başladım.
Parka tekrar göz attığımda Chester'ın geldiğini fark ettim. Ellerindeki poşetlerden fark ettiğim kadarıyla alışveriş yapmıştı. Parka girdiğinde banklara bakınmaya başladı, beni fark etmesi için elimi salladım. Sonunda beni gördüğünde yanıma geldi. Elindeki poşetleri yere bırakıp kendinide yanıma bıraktı.
-Sonunda Karl'ın anlat anlat bitiremediği Elena ile tanışıyorum ha.
-Karl benimi anlatıyor?
-Evet ama az önce biraz abartmış olabilirim.
Bu sözün üstüne ikimzde güldük.
-Eee Chester, okulun orada laf üstü biraz anlattın ama neler yapıyor Karl, nasıl tanıştınız, anlatırmısın?
-Elbette, zaten bende senden haber almak için Karl tarafından görevlendirildim.
Bana doğru eğilip fısıldadı.
-Belli etme sakın ama, Karl eğer senin hakkında bir şey öğrenmeden dönersem beni öldüreceğini söyleyerek tehdit etti.
Kendimi tutamayarak gülmeye başladım, Chester'da bana katılarak gülmeye başladı.
-Ya ben ciddiyim.
Omuz silkti.
-Bende gayet ciddiyim.
Tip bir bakış gönderdiğimde hafifçe öksürerek ciddileşmeye çalıştı.
-Tamam, tamam haklısın ciddi oluyorum. Nereden başlamamı istersin.
-Nasıl tanıştınız önce onu anlat.
-Krallığın dışındaki ormanda yaşıyorum, evde ki odunlar bittiği için odun toplamak için evden çıktım. Çıktığımda ise birinin evime baktığını gördüm. Sonra eve davet ettim hikayesini anlattı, bende istersen benim yanımda kalabileceğini söyledim.
Kafamı salladım. İçim rahatlamıştı rahatlamasına ama hikayesini herkese anlatmasını sorguluyordum, yanlış birine denk gelip anlatırsa bu sefer başı belaya girecekti. Gözlerim tekrar Chester'ı buldu, merakla ne sorucağımı bekliyordu.
-Tamam, neler yapıyor, kendini kurtarmak için bir şey yaptımı.
Chester kafasını iki yana salladı.
-Hayır yapmadı, ama emin ol en iyisi bu. Çünkü eğer şimdi ortaya çıkarsa hem yakalanır, o yüzden bir süre ortalıkta görünmese daha iyi olur.
Haklıydı, olay daha çok yeni yaşandı ve çıkarsa ağzını açamadan yakalanırdı. Bütün herkes bu durumdan şikayetçiydi, çok fazla haksızlık vardı. Eğer biri krallığa göre bir suç işlemişse o kişi susturulması için her şeyi yapardı. Karl'ın olayıda böyleydi. Koluma dokunan el ile sıçradım.
-Hey sakin ol, Karl'ın başına bir şey gelmesine izin vermem.
Yüzüne kararsızlıkla baktım, güvenilir biri gibiydi, ama hâlâ tam olarak güvenemiyordum. Chester benim güvensizliğimi hissetmiş olmalı ki kolumu tekrar güven vermek için sıktı ve güven vermek ister gibi gülümsedi.
-Güvenmemeni anlıyorum Elena, ama ben Karl'ı yakalatmak istesem şu birkaç günde yapardım ve beni hiç kimse durduramazdı. Karl'ı anlıyorum çünkü bende benzer bir haksızlık yaşadım, bu yüzden onuda en iyi ben anlarım.
Hala kararsız bir şekilde bakmaya devam ettim, evet haklıydı isteseydi çoktan Karl'ı ele vermişti ama bunu yapmamıştı. Chester benim hala kararsız bir şekilde bakmama buruk bir şekilde gülümsedi.
YOU ARE READING
Karanlığın içindeki yıldız
Fantasyİşte karşınızda güçlü bir kadın karakter. Cadılar, dışlanmış toplumlar, kehanetler, gizemler, ihanetler, yalanlar, ters köşeler ve her şeyin ortasında onca şeye rağmen tertemiz kalabilmeyi başaran bir aşk. Bu güzel yolculuğa katılmaya ne dersiniz?