RyuSae

811 41 25
                                    

Shidou Ryusei
x
İtoshi Sae
_________________________________________________

  Şehrin ışıklarının insan gözünü rahatsız etmediği, sessiz, çimenlik bir alana bağdaş kurarak oturdu. Çok değil, aşağıdaki koca kaba ağaçların insanların görüşünü engellemeyecek kadar yüksekte bir alandı, bir tepe. Soğuk ya da sıcak denilemeyecek bir havada hafif esen rüzgar saçlarını yavaşça savuruyordu. Dolunay, bütün güzelliğini gözler önüne seriyordu.

  Yanına birisinin oturduğunu hissettiğinde gözlerini açtı, şu zamana kadar buraya sadece kendisinin geldiğini sanıyordu. Yanına oturan kişiye ifadesizce baktı. Garip bir tarzı olan sarı saçlarının eşliğinde başını hafifçe yukarı kaldırmış, rkapalı gözleriyle temiz havayı içine çekiyordu yabancı.

  Hiç sormadan, sorulsa da izin verecek olmasa bile, yanına oturan kişilerden nefret ederdi. Yanına oturmak yerine başka bir yere gidebilirdi, onlardan başka kimse yoktu. Birbirlerine yapışık olmalarına gerek yoktu.

  Normalde, kişiliği gereği bu yabancıyı yanından kovması gerekirdi. Yapmadı. Gözlerini onun yüzüne dikmek ile meşgulken yapamadı. Hafif esen rüzgar nedeniyle kendisininki gibi savrulan saçlara odaklandı, yumuşak gözüküyorlardı. Gözlerinin kenarlarındaki siyahlıkların ya da upuzun kirpiklerinin olayını anlamasa da onlar ile güzel gözüktüğü bir gerçekti.

  Uzunca incelediği kişi gözlerini açınca irkildi. "Biliyorum çok çekiciyim." dedi yabancı.

  Afalladı. Karşısındaki kişinin sesi hoş bir tona sahipti. Başını hızla ileri döndürürken ifadesiz kalmaya çalıştı. "Değilsin." dedi. İçi kıpırdandı, rahatsız oldu. Kaba olduğundan değil, hızlıca reddettiğinden dolayıydı.

  Hızlı cevap karşısında şaşırmış gibi gözlerini ard arda kırptı yabancı. Yüzünü yüzüne yaklaştırdı. "Emin misin? Gözlerinde bir sıkıntı var ise sana gözlük alabilirim. Bulanık mı gözüküyorum? Bulanık hâlim bile yakışıklıdır. İtiraf et, çok yakışıklıyım. İlk görüşte aşık olmuş bile olabilirsin."

  Geveze. Çok geveze. Rahatsız edici.

  Kaşlarını çatarak yüzünü ondan tarafa döndü. Tek elini yabancının yüzüne götürerek geri ittirdi. "Sadece tek bir kelime söyledim, iğrençsin."

  Elini, yüzündeki elin üzerine koydu yabancı. "Çeksene elini yüzümden kör herif."

  Bir tokat yedi bu sözün ardından. "Önüne gelene hakaret edecek kadar aptal olma."

"Hakaret değil ki, doğrular."

"Bak hâlâ.."

  "Ama doğru. Gerçekten, sana gözlük alabilirim."

"Gecemi mahvediyorsun. Kes sesini."

  Söylediği sözün ardından kirpiklinin ona gözlerini diktiğini hissediyordu. Ortam sessizleşmişti.

  Hafif sırıttı yabancı. "Hiç, bir erkekle yaptın mı?"

  "Ha!?" Şaşkınlıkla sesini yükseltti. Kim ulu orta, bir anda böyle bir soru sorardı ki..

"Ne? sadece bir soru."

  Gözlerini kırpıştırdı. Buna 'sadece bir soru' demek fazla umursamazcaydı. Bu adamın, başkalarının kişisel konularına saygı duymadığı açıktı.

"Geceni mahvettiğimi söyledin.."

Bakışları birbirlerini buldu.

  "..genellikle bir şeyleri telafi etmeyi umursamam. Fakat bunu düzeltmeye karşı değilim. Geceni mükelleştirebilirim."

Blue Lock // Ships // SmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin