Blue Lock // Ships // Smut

KaiNess

༒Michael Kaiser༒
☾♡☽
༒Alexis Ness༒

⋆┈｡ﾟ❀ུ۪ ❃ུ۪ ❁ུ۪ ❀ུ۪ ❃ུ۪ ﾟ｡⋆⋆｡ﾟ❃ུ۪ ❀ུ۪ ❁ུ۪ ❃ུ۪ ❀ུ۪ ﾟ｡┈⋆

︵‿︵‿୨♡୧‿︵‿︵『MART』︵‿︵‿୨♡୧‿︵‿︵

  Koca duvarlar tüm seslerin dışarıya çıkmasına engel olamıyor, kırılan eşya sesleri ve bağırmalar evin dışına hücum ediyordu. Lüks binanın önünden geçenler bu gürültülü sesleri oldukça net duyabiliyordu.

  Masadaki her şeyi tek hamlede yere attı. Ellerini sertçe masaya vurdu. "Soktuğumun fahişesi!" kızgındı, çok kızgındı. Kendisine kurulan oyuna nasıl kandığını bilmiyordu, tam bir aptaldı. Onun cazibesine kapılmıştı ve her şey bir çırpıda olup bitmişti.

  Şimdi her şey tehlikedeydi. Her şeyi batırmıştı.

  Oturduğu koltuktan ayağı kalktı. "KAHRETSİN!" Masaya ayağıyla vurarak devirdi. Seni bulacağım, intikamını kesinlikle alacaktı. Seni bulacağım ve öyle bir mahvedeceğim ki bana durmam için yalvaracaksın, af dileyeceksin ve önümde diz çökeceksin!

︵‿︵‿୨♡୧‿︵‿︵『OCAK』︵‿︵‿୨♡୧‿︵‿︵

  "Hay, sikeyim.." diye küfür etti elini yüzündeki hafif kızarıklıktan çekerken. "Sürtük. Bana vuracak cesareti nereden buluyor?" Lanetler okudu, 'bedene ve kişiye duyulan ilgi' ayrımını yapamayan kadından nefret etti.

  "Sana söyleyecek sözüm kalmadı artık, yıkıl karşımdan!"

  Duyduğu ses ile adımlarını durdurdu. 'Bir de bu eksikti. Kavga edecek yer mi bulamıyorsunuz?' kendi kendine söylendi, bir ilişki kavgasından çıkmışken başka bir ilişki kavgası duymak istemiyordu. Onları kafasına takmak istemedi, tek amacı oradan uzaklaşmaktı. Ara sokağın önünden geçerken o tarafa bakmaya yeltenmeyerek ilerledi.

  "Fakat benim daha çok söyleyecek sözüm var seni utanmaz!"

  "İkimizin birbirimize duyduğu ilgi farklıysa bu beni nasıl utanmaz yapabilir!?"

  Duvara çarpan bir şeyin çıkardığı gürültüyü duyduğunda adımlarını tekrardan durdurdu. 'Sadece duymamış gibi yapmak istiyorum.'

  "Uzaklaş benden pislik!" Gücü yetmiyordu, karşısındakine göre küçük olan bedeni onu ittiremiyordu bile. Başının yanından sertçe duvara yaslanan el onu irkitirken bileğindeki acı istemsizce odak noktası olmuştu. Dişlerini sıktı, bileğini kızartacak kadar sıkı tutan kişiye lanetler okurmuşçasına baktı.

  Ağzından kötü kelimeler çıkarmaya hazır olmasından hemen önce, araya 3. bir kişinin girmesini beklemiyordu. Karşısındaki adamın, olaya henüz yeni katılmış kişinin sıkıca kavradığı, bileğine baktı. Şaşırmıştı, Birileri imdadına fazla hızlı yetişmişti.

  "Bunu sokak ortasında yapmak akıllıca mı?" Sadece bırakıp gidecekti, gerçekten. Kavgaya engel olmak gibi bir niyeti yoktu ve yemin edebilirdi. Neden orada dikildiğini kendisi de bilmiyordu.

  "Başkalarının meselelerine burnunu sokmak akıllıca mı?" dediğinde karşısındaki kişi, sırıtmadan edemedi.

  "İnsanların kulaklarını delecek kadar yüksek sesle konuşursanız bu mesele 'iki kişilik' kısmını yitirir." Sırtı duvara yaslı kişinin omzundan tutarak arkasına geçmesini sağlarken tuttuğu bileği sertçe sıktı. "Bilemiyorum, devam etmek istiyorsan polisi çağırabilirim."