Herzamanki gibi bugünde saat 06.00 da kalktım.yatağı düzeliktten sonra üstüme rahat bir şey giyip bir saatlik yürüyüş için dışarı çıktım.Evim tek katlı ,şirin ve sahilden bir kaç sokak uzaktaydı. Bu yüzden her sabah sahilde tempolu bir şekilde koşuyorum.
Bugünde koşmak için dışarı çıktım ve Yarım saattir koşuyordum .
-Ooh be ! Ne kadarda sakin bir g-Sözümü tamamlayamadan 15-20 adım uzaklıktaki bir bankın yanında iki tane ne olduğu belirsiz ,zayıf -uzaktan az çok belli olan -yaralı yatan bir köpekle oynuyordu. Yok yok oynamak değil bu bildiğimiz zavallıyı itip kakıyorlardı. Bunlar anca bana denk gelirdi zaten .
-Bizimkiler bana boş boşuna bela çekiyorsun demiyor . Gerçekten bela çekiyorum.
Söylene söylene yanlarına vardım. Hala zavalıya işkence ediyorlardı bu da yetmiyormuş gibi pis pis kahkaha atıyorlardı. Oğlum bittiniz siz!
-Birader utanmuyor musunuz hayvanla böyle oynamaya .
Diyip tam hayvanın önüne geçtim ve dik dik onlara baktım.
Eğlencelerini bozduğum için önce öfkelenselerde daha sonra bana bakıp sırıtmaya başladılar yüzlerini görünce akşamdan kalma olduklarını anlamak da zor olmamıştı.
Bana sırıtarak bakan şerefsizlerden biri bana bir adım yaklaşıp
- istersen onu bırakıp seninle oynayalım,hem ne kadar güzel saçların varmış senin.Diyip elleriyle saçlarıma hafifçe dokundu. Bu bardağı taşıran son damlaydı çünkü şu hayatta babam dışında hiçbir adamın saçlarıma dokunmasına kolay kolay izin vermedim. Vermem de.
Hızlı bir şekilde saçlarıma dokunan elin bileğini elimle burktum ve
-Olur ama ben sizinle oynuyum.
Diyip kafayı gömdüm bunun üzerine burnunu tutup geriye dogru sert bir şekilde düştü diğer arkadaşı da beni bellimden sıkıca tuttu . Ben önce ayağımla ayağına bastım . Canı açıdığı için elleri gevşemişti. Hemen elinden kurtuldum ve yakasını tutup suratına bi kaç yumruk attım. Elimin ayarı olmadığı için adam yere düşmüş ve bayılmıştı .Saçlarıma dokunan salak arkadaşını görünce korkmuş ve elinde tuttuğu bıçağı sakince yere indirdi.
- yürüyün gidin eceliniz olmiyim . Hadi !
Arkadaşını kaldırıp hızlıca bulunduğum yerden uzaklaştılar. Arkamdan " kadın manyak çıktı" dediklerini duydum . O sırada üstüme başıma baktım kirlenmiştim ve elim se attığım sert yumruklar yüzünde kanıyordu.Halime bakıp kahkaha atmaya başladım. Etrafımdan geçenler beni ayıplayarak süzüyorlar ama benim şuan gerçekten umrumda değildi. Sabah ne güzel sakin bir şekilde başlamıştım şimdiyse elim.kanayarak geri dönüyordum.
- Manyağım lan var mı bir diyeceğiniz?
Bu sefer kahlahlarım istemsizce daha fazla arttı .En iyisi ben kendimi size tanıtıyımda siz de benim manyak olduğumu düşünmeyin
Ben Asena KESKİN , ondört yaşıma kadar gayet iyibir çocukluk geçirdim . Annemle babam ben ondört yaşındaykken bir trafik kazasında ölmüşlerdi. Annemle babam öldü diye bana üzülmeyin,acımayın . Babam hep"Ölümlü dünya . Herkes bir gün ölücek ve tekrar dirilecek" derdi bu yüzden ben çok üzülmüyorum . Sonuçta bir ğün bende ölücem herkes gibi.
Neyse daha sonra ben amcamlarla yaşamaya başladım.En azından kendi harçlığımi çıkartabilmek ve Amcama yük olmamak için bir fırında çalışmaya başladım okuldan fırına sonra eve gidip geliyordum.Kışın çalışmak biraz zorda olsa ordaki abiler bana hep yardımcı olduğu için yine idare ediyordum.taki iki yıl sonra yani ben onaltı yaşındayken benden iki yaş büyük bir(ismi lazım değil)salak peşim düsene kadar neymiş bana aşıkmış ,yok efendim ona bir şans versem beni çok mutlu edermiş . Ben olay çıkartmamak için insan gibi uyardım . "Belanı benden bulma" dedim o naptı benim çalıştığim fırına gelip " seni seviyorum "dedi bu yetmiyormuş gibi geldi saçlarıma dokundu. Bende dayanamıyıp önce ayağımla müsait bir yerine vurup sonra kafayı gömdüm. Bunun üzerine fırındaki abiler onu bir güzel dövdü. Ee patronda bunu duyunca beni işten kovdu. Kovulduğum için üzüldüm ama bir daha olsa bir daha yapardım.
Daha sonra amcam bu olayı ögrenince bu sefer o gitti çoçuğu uyardı. Zaten bir daha bana musallat olmadı.Aradan iki ay sonra bu sefer yarı zamanlı bir çiçekcide çalışmaya bâşladım ve İstabul'da işletme kazanınca da işten ayrıldım.
Istanbul'da bi yurtta kalıyordum . Bulunduğumuz yurtta ingilizce ve savunma sanatları kursuna gitmeye başlamıştım . Zamanla ingilizcem ilerledi ve fiziksel anlamda zaten güçlüydüm daha fazla güçlendim .
Eeh İstabul sağ olsun iti kopuğu da çok olunca bol bol antreman yapma şansım da olmuştu. Üniverste hayatım gayet iyidi . Erkeklerin yaşıtım olmalarına rağmen "Abla" dedikleri kızdım yanlış anlaşılmasın erkek düşmanı değilim sadece mesafeli biriydim o kadar.
Dört yılı bittirdikten sonra bir restorantta sekreter olarak çalıştim ve bir yıl sonra yani 23 yaşımda Amcamın destegiyle bi restorant açtım ve Allah'a çok şükür üç yıldır da işlerim katlanarak artı ce hatrı sayılır bi üne ulaşmıştı restorantım.
İste böyle eve gelene kadar size kısa bir özet geçtim artık digerini beraber yaşayacağız.
Şimdi duş aldıktan sonra restoranta gidicem . Bakalım bugün daha neler yaşicam.🌌🌌🌌🌌🌌🌌
Merhaba , kurgumun ilk bölümünü umarım beğenirsiniz.
Asena KESKİN'Nİ nasıl buldunuz ? Fikirlerinizi belirtirseniz mutlu olurum iyi günler😁😁
Okuduktan sonra beğenirseniz çok mutlu olurum .
Sadece okuduktan sonra en aşağıdaki yıldıza basacaksınız.😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLUR MUYUZ?(ARA VERİLDİ)
General FictionRestorantın kapısından bir adam girdi sert yüz ve vücüt hatlı kaslı ve baştan sona siyah giyinmiş bir adamdı. Arkasındaysa restorantımda olay çıkartıkları için dövdüğüm iki salak vardı. Bir fark vardıkı yüzlerinde dün benim açtığım yaralar dışında...