Ok ve Yay

15 4 3
                                    

İyileşme yolunda çabalayan herkese gelsin🖤

★Mehir 13 yaşlarındayken

Bugün babamla en sevdiğim aktivitelerden biri olan avcılığı yapacaktık.Babamın genelde işleri olur imkanı oldukçada benle kamp yapardı.Kamp sırasında beni bir takım eğitimlere tabi tutardı. Onun dediğine göre güçlü olmalı kendimi korumalıydım.Annem yinede babamın abarttığını düşünüp "kabile miyiz oka ne gerek var Allah aşkına bir sürü silah var nasıl olsa, Mehir'de onlarla korur kendini "desede babam bildiği yoldan ilerliyordu.

Kimi zaman hançerle minik ağaçlara hızlıca atışlar yapar, hançeri ağaca saplanmayan yemekleri yapardı.Kimi zaman ok atar,Kimi zamansa soğuk nehirde yüzerdik.Annem ne kadar sevmiyorsa ben bir o kadar zevk alıyordum.Babamın dediğine göre soğuk nehir beni daha güçlü kılacaktı.Kesinlikle babam bu konuda haklıydı su beni daha enerjik ve daha metanetli kılıyordu akşam üzeriyse kum torbasıyla bana bir takım teknik gösterirdi. Babamla yaptığım her şey beni fazlasıyla eğlendiriyordu. Onunlayken yorulmak nedir bilmezdim.

Sabah olmuş sıra ava gelmişti.Dakikalarca bir ceylan'ı gözlemiştik ve babam o ceylanı vurmamı istemişti heyecanla aldığım tüfeği ceylana doğrultmuş ve hedefi şaşmadan vurmuştum.

Babamın dediğine göre artık bende bir avcıydım."İlk avını avladın güzel kızım demişti"babam bana.Yanına gitmiştik ceylanın. Tamamen ölü olan bedenini babam kamp yerimize taşıdı. Böylece ilk canımı almıştım.

★günümüz

  Hatırladığım anıyla gülmeden edememiştim. Bu halimi gören Hazar şaşırmış olacakki bana doğru baktı. Oda biliyordu günlerdir benim hiç gülmediğimi ama artık o kadar canım acımıyordu.

Sebebi belliydi.
Bir yerden sonra acı hissetmezdi insan çünkü saatlerce yağmurda kalmış biri daha fazla ıslanamazdı.

Hazar yorulmuş olacak ki koltuktan kalkıp yatağa doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Hazar o yatakta yatacağını düşünüyorsan kesinlikle yanılıyorsun. Hadi koltuğuna."

"Bak Mehir. Gün boyu araba kullandım.Bırak yatakta ben yatayım." Tamam bu doğru olabilirdi ama centilmen olsa olmazmıydı yani.

"Ne kadar centilmen bir erkek ama(!)"

"Tamam Mehir anlaşma yapalım.Bir gün sen yat bir gün ben ama bırak bugün ben yatayım." Onun sesi yalvarır gibi mi çıkmıştı?
Bayrakları indirmek yok Mehir diye telkin etmiştim kendimi.

"Tamam." Bu gerçekten benim sesim olamazdı değil mi?
Olmasındı.

★HAZAR'dan

  Onu bugün ilk defa gülerken görmüştüm ve hep gülmesini diledim kayan yıldızın ardından bakarken. Artık gece olmuş ve gördüğüm kabusla tamamen uykum açılmıştı. Şu sıralar kabuslar beni rahat bırakmıyordu.

Gökyüzünü yakan yıldızları andıran çakmağın ateşiyle sigarımı yaktım. Son zamanlarda olanları aklımdan geçirdim. Anlık bir istekle Mehir'e bakma gereği duydum.

Üstü açılmıştı. Burası Türkiye kadar soğuk değildi ama balkon kapısı açık olduğu için üşüyebilirdi.Sigaramı söndürüp Yanına gittim. Üstünü nazikçe örttüm. Sanırım kabus görüyordu. Nefes alış verişleri  hoyrat bir denizi andırıyordu adeta. Uyandırmak ve onu o kabusundan kurtarmak istedim ve Mehir'e seslendim.

"Mehir hadi kalk kabus görüyorsun."

Çimeni andıran yeşil gözlerini üstümde hissettim. Uyanmıştı.Bana sarılmasıyla
şaşırmıştım. Ondan böyle bir hareket beklemiyordum.

Sırtını sıvazlarken şu sözleri fısıldadım kulağına.

  "Geçti,
   geçti
   güzelim."

Hala uyku mahmuru olmalıydı ki geri yatmıştı sakince. Saçlarını toplamadan yatmıştı. Kumral saçları yüzünü örtüyordu.

Onunla aynı kaderleri yaşamamız ona kıyamamla sonuçlanıyordu. O benim kader ortağımdı. Acımızı bize pay etmişlerdi adeta.Düştüğümüz yerdende beraber kalkmak şart olmuştu. Biliyordum Mehir güçlü bir kızdı ben olmadanda başarabilirdi.

Çünkü yıllar önce duyduğum bir olayı şimdi hatırlamaya başlamıştım.

Yıllar önce ben 12 yaşlarımdayken Mehir adında bir kızın kaçırıldığını duymuştum.
Oysa benden 2 yaş küçüktü. Sırf babasından intikam almak için küçük bir kızın canıyla oynamaya kalkmışlardı.Ali İhsan Özçelik toz işlerine karışmaz sadece silah satardı düşmanlarıysa onu bu sebepten çocuğuyla tehtit etmeye kalkmışlardı. Tabi Özçelik'in bu durumu mafya dünyasına yayılmış, babamında kulağına gelmişti. Babamı Ahmet abiyle konuşurken duymuştum. O zamanlar o küçük kızı korumayı ne çok istemişti çocuk kalbim.

Hatırladıklarımla tarihin farklı bir büyüye sahip olduğunu düşünmeye başladım.Ne garip bir şeydi o kızla şuan intikam planları yapmak. Korumayı istediğim kızla...

Geceyi sabah etmiştim artık. Hakan'dan aldığımız bilgilere göre Bulgaristan'ın başkenti Sofyada güçlü ve tehlikeli bir mafyanın kızının sergisi vardı. Belkide aradıkları adam bu olabilirdi.Bu adam daha önce Mehir'i kaçırmıştı. Ve bu yüzden
Her gözyaşımız için birer damla kan alacaktım onlardan çünkü bizim dünyamızda her gözyaşının intikamı ancak kanla alınırdı.

İntikam acı bir şaraptı ve biz onu usulca yudumlamıştık.

Son♡

Umarım bölümü sevmişsinizdir,oy vermeyi ve düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın.Çokça kalpp♡♡

CanhıraşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin