curse | tk

altı

yaktın bizi elementan tarihi

jimin
arkadaslar yanlis alarm
dugun yokmus
geri oturun ben soylicem sonra kalkmanizi

jeongin
kanka sen iyi misin

jimin
❤

_

siz
JIMIN

jimin
tamam ne bagiriyon ya
nasil ruh esin
daha bir gun oldu cocuk geleli.

siz
bak orasını ben de anlamadım
ama lanet yüzünden olduğunu düşünüyorum
jeon'u gördükten sonra karın ağrısı çekmeye başladım
ve sürekli onu düşünüyorum, istemsizce
üstelik
bileğim yanıyor
bunlar ruh eşini bulduğunda yaşadığın şeyler

jimin
ebesinin gozu
peki jeon biliyor mu bu durumu

siz
eğer o da hissettiyse aynılarını anlamıştır
tek temennim onun daha hissetmemiş olması
bu yüzden uzak durmalıyım ondan işte

jimin
taehyung
ruh esin sana iyi gelmez mi
bundan ne kadar kacabilirsin ki
benim bildigim ruh esleri birbirlerine iyi gelir

siz
olmaz
ben lanetliyim ve ruh eşimi tehlikeye atar bu durum
ayrıca eğitmenim öğrenirse yaşatmaz onu

jimin
bu kadin mal mi amk
niye yasatmiyomus

siz
laneti zor duruma sokuyor çünkü
lanetliler güçlerini kontrol edemezse ilk ruh eşlerini öldürüyorlar zaten
biliyorsun, lanetin şakası yok

jimin
hay sikecegim
sen kontrolunu saglayabiliyorsun

siz
yeterli değil
en azından ben biraz daha ilerleyene kadar
olmaz

jimin
tamam sen bilirsin
ama nasil engelleyeceksin ki bunu
gercekten ruh esiyseniz surekli birbirinize cekileceksiniz

siz
ben uzaklaştırırım kendimi
bir süre idare ederim en azından

jimin
sana bir sey olmasin da
gerisi onemli degil

...

ikinci dersin son dakikalarında gözlerimi devirip başımı sıraya yasladım. bildiğim konuları tekrar tekrar dinlemek çok sıkmıştı.

gözlerimi ağır ağır kırpıştırırken başımı kapı tarafına bakacak şekilde koyduğum için oradaki öğrencileri görebiliyordum, jungkook da dahil. derste birkaç kere daha gözlerim ona değmişti. not tutuyor, bir sorusu olursa soruyordu, okulu önemsediği açıktı. şimdi de çenesini avucuna yaslamış hocayı dinliyordu.

anlamlandıramadığım bir his eşliğinde onu izlemeye devam ederken bakışlarını bir anda o da bana çevirdi ve göz göze geldik, ilk kez. gözlerimi istemsizce büyütürken bakışlarımı çekemedim, o da önce kaşlarını çattı sonraysa yumuşayan ifadesiyle beni izlemeye devam etti. birkaç saniye öyle bakıştıktan sonra çalan zil ile kendime gelip başımı kaldırdım ve saçlarımı düzeltip şapkamı taktım telaşla. yanımdaki jimin çoktan uyuduğu için ona da anlatamıyordum.