6|i'm sorry i left, but it was for the best

762 131 239
                                    

siz yb icin yalvarmak sonra ben bölüm aticam diyince sevinmek ama siz ne yorum ne de oy atmak????AYİP.NOEL ANNENİZ SİZE HEDİYE OLARAK BÖLÜM GETİRDİ. ben de hediyelerimi satir arasi yorum olarak almak istiyorum cunku noel annelerin de hediyeye ihtiyacı vardir😣. (oy da atin tabiki)

kirmizi donlarinizi giyip sicak cikolatalarinizi hazirladiysanizzzz yilbasi temalı bolumumuz icinnn iyi okumalarrr

☕🤶🎄

Seul'ün ilk karı yılbaşı ruhuna ayak uydurmak istermişçesine, yeni yıla günler kala düşmeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seul'ün ilk karı yılbaşı ruhuna ayak uydurmak istermişçesine, yeni yıla günler kala düşmeye başlamıştı. Büyük bir fırtına eşliğinde gelip şehri kısa sürede kilit altına almış olsa da şiddetini zamanla azaltmış, yolların ve binaların üzerini beyaz bir örtü gibi kaplayarak artık sadece güzel bir kış manzarası halini almıştı. Soğuyan havaların etkisiyle düşük bağışıklığı yüzünden çoktan gribe yakalanmış Hayoon ise maalesef pencerenin önünde oturarak sadece kar tanelerini izlemekle yetinmek zorunda kalmıştı. Oysa okullar tatil edilince tüm gününü kar oynayarak geçireceğini düşünmüştü.

Okullar tatil olsa da aynı karar tabii ki özel sektörü etkilemedi. Chaeyoung yine tüm gününü iş yerinde geçirirken Hayoon da doğal olarak Jungkook'a emanet edilmişti. Evde beraber geçirdikleri bu birkaç gün neredeyse sorunsuzdu. İlk gün Hayoon'nun ısrarıyla Karlar Ülkesi tekrar izlenmiş, ikinci gün ise Jungkook'un aldığı inisiyatifle Hayoon'u Potterhead yapma operasyonu başlamıştı. Serinin üçüncü filmi de bittiğinde Hayoon pek bir şey anlamamış olsa da Slytherin binası yeşil renginden dolayı favorisi olmuştu.

Dün geceyi de Jungkook'ta geçiren Hayoon, sabah uyandığında annesinin lezzetli kahvaltısıyla karşılaşamayınca mecburen Jungkook'un uyanmasını beklemeye koyuldu. Uyandığından beri iki ayrı resim çizmiş, boyama kitabından Rapunzel'i boyamış, Bam'la oynamış ve Jungkook'un ona öğrettiği şekilde televizyonu açıp çizgi film izlemiş olmasına rağmen Jungkook hala uyanmamıştı. Ki bir süre daha uyanacağı yoktu çünkü yetişkin bir Jungkook'un vize haftaları dışında iki-üç saatlik uykuyla yetinmesine imkan yoktu. Maalesef Hayoon onunlayken ders çalışmaya vakit bulamadığından, o uyuduktan sonra şafak sökene kadar çalışmaya devam ediyordu. Böyle olunca da Hayoon'la aynı saatte uyanması neredeyse imkansızdı. Bundan önceki birkaç gün bir şekilde idare etmiş olsa da artık bedeni onun yataktan kalkmasına izin vermiyordu. Ama Hayoon'nun bedeni de daha fazla açlığa dayanamazdı.

Hızlı adımlarıyla Jungkook'un odasının yolunu tuttu. Yorganı kafasına kadar çekmiş, nasıl nefes alabildiği meçhul bir şekilde uyumaya devam eden Jungkook'u uyandırmak hiç kolay olmayacaktı. Çünkü Hayoon onun uyumayı ne kadar çok sevdiğini biliyordu artık.

Tek dizini yatağa çıkardı. Küçük elleriyle yatağın iki yanından destek alarak zıpladığında artık yatağın üzerindeydi. Dizleri üzerinde emekleyerek yatağın en ucunda duran Jungkook'un yanına gidip üzerine uzandı ve bağıra bağıra adını seslenmeye başladı.

sunlight on my windowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin