2|does your heart still remember my name?

1K 168 255
                                    

selaaammmmmm

uppppuzun bir bölümle geldim🤩💖✨🙆‍♀️ satır aralarında yorumlarınızı göremezsem çok üzülürüm çünkü hikayeyi okurken içinizden geçenleri görmeyi çok İSTİYORUM!!! yanınıza atıştırmalık bir şeyler alın ve bölümün keyfini çıkarın.

iyi okumalarrr🌸🎀


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Saat altıya vurduğunda Chaeyoung'un alarmı büyük bir gürültüyle ötmeye başladı. Gece geç yatmış olmasına rağmen haftanın ilk gününe oldukça enerjik bir şekilde uyandı. Güneş ışıkları penceresine çarpmadan önce ayakta olmayı seviyordu, bu yüzden erken uyanmak onun için hiç de zorlayıcı değildi. 

Hayoon'nun okulu sekizde başlıyordu. Uyanmasına da daha bir saat vardı. Bu bir saatlik boş vakti çoktan yarıladığı kitabını okuyarak, bitki çayını içerek ve dün akşam dağılan salonunu toparlayarak geçirmeye karar verdi. Birkaç dakikalık ayılma molasından sonra ağır yorganı üstünden atarak yatağının karşısındaki tül perdeyle örtülü pencereye yaklaştı. Güneşliği indirdi ve henüz doğmakta olan güneş ışınlarının odasına yansımasına izin verdi. Yatağını topladı ve bakım rutinini gerçekleştirmeden önce kulaklıklarını takarak lofi çalma listelerinden birini oynattı. Dişlerini de fırçalayıp lavabodaki işini bitirdiğinde, ipek pijamaları hala üzerindeyken mutfağa ilerleyip her sabah yaptığı gibi sıcak su kaynattı. Raftaki rengarenk fincanlardan beyaz, üstünde pembe çiçekli desenleri olanı seçti ve poşet bitki çayını bardağın içine gönderdi. Çay, sıcak suya rengini vermeye başladığında genç kadın sandalyeye asılı yün hırkasını üzerine geçirdi, masada duran kitabı koltuk altına sıkıştırdı ve tezgahtaki sıcak fincanı da avuçlarının arasına alıp mutfaktan açılan boydan boya cam kapıdan geçerek sonbaharın gelişiyle ve sabahın erken saatleri olması nedeniyle soğuk olan balkona çıktı. Oldukça küçük ve komşusuyla ortak kullanmak zorunda olduğundan daha da daralan alanına zar zor sığdırabildiği sandalyesine yerleşti ve hemen yanındaki küçük sehpaya çayını ve kitabını bıraktı. Kitap okuma keyfine başlamadan önce bir dal sigara yakmaya karar verdiğinden aynı sehpadaki paketi eline aldı ve kalın, tüylü terliklerini düşürme pahasına ayaklarını balkonun korkuluklarına uzattı. İçine sigarasından bir nefes çekerken de geçen bir haftasını düşünmeye başladı ve bakışlarını hafif karanlığını üzerinden hala atamamış gökyüzüne çevirdi. Hayoon'a babasından bahsettiği geceden beri defalarca kez nasıl büyük bir hata ettiğini fark etti ve şimdiye kadar neden ondan bahsetmediğini gayet acı bir şekilde deneyimledi. Küçük kızın merakı, annesinin onunla paylaştıklarından sonra azalmaktan çok artmıştı. Annesinin sinirlendiğini fark etse de babası hakkında daha fazla detay öğrenmek adına, aklına gelen her şeyi soruyordu. Soru sormadığı zamanlarda ise tek konuştuğu şey yine babası hakkındaydı. Onunla geçirme ihtimali olan anları hayal ediyor ve gitmeyi isteyeceği yerleri düşlüyordu. Geçen gün sınıf arkadaşı Yunjin'den babasıyla gittikleri lunapark gezmesini dinlediğinden beri her gece yatmadan önce tanrıya babasıyla da aynı anıyı paylaşabilmek adına dualar ediyordu. Hayoon'nun görmediği hatta göremeyeceği babasına bu kadar düşkün olması Chaeyoung'u endişelendiriyordu. Öyle ki, günlerdir tek derdi de buydu. En sonunda pes edip Jisoo'ya olaylardan bahsetmeye karar verdi. Ancak her şey çoktan onların kulağına ulaşmıştı bile. Hayoon sadece kendisine değil, herkese babasından bahsediyordu. Birer şişe bira eşliğindeki balkon dertleşmeleri Chaeyoung'a az da olsa iyi gelmişti. Jisoo bunun bir hata olmadığını, küçük bir çocuğun tarafından düşündüğünde babasının tamamen var olmamasındansa onun -olmasa bile- varlığıyla küçük de olsa bir mutluluk bulması iyi bir seçenek gibi görünüyordu. Büyüdükçe ise annesinin ona en başından beri söylediği gibi 'her aile anne, baba ve çocuktan oluşmaz.' cümlesini çok daha iyi anlayabilecekti. Ve kimseye öfke beslemeden hayatına devam edebilecekti. En azından Chaeyoung ve Jisoo bundan emindi. Ve böyle olmasını umacaklardı.

sunlight on my windowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin