5|me and you and awkward silence

769 115 291
                                    

selammmmmMMMMMLLlarrrr

gecen bolum öyle güzel yorumlar atmistiniz ki hemmen bölüm yazmaya basladım ve sinir dolmasa bile aynı hafta icinde bolumu atmaya karar verdim ama biraz kotu bir hafta gecirdigimden bolumun gelisi biraz aksadı dogrusu. AMA cok da gec kalmadim bence sorun yokk o yuzddennn. performanslari bozmak yok di mi kizlar???? satir arasi yorumlarinizi görmeyi bekliyorummmm🌸✨😣

iyi okumalarr🎀😽


"Evet anne, böylesi kesinlikle daha iyi olacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet anne, böylesi kesinlikle daha iyi olacak... Aynen, o kadar yüksek sesli müzikler dinliyordu ki ders çalışamıyordum. Bir de gece yarıları sarhoş sarhoş geliyor, apartmanı ayağa kaldırıyor... Evet, evet tam olarak ondan. Açtığı müzikler de bir şeye benzemiyor gerçekten, metal falan dinliyor zaten." Telefonunu omzuyla kulağının arasına sıkıştırmış, özel eşyalarını yerleştirdiği koliyi odasından çıkaran Jungkook taşınmasının gerekçelerini yaklaşık yüzüncü kere annesine anlatmakla meşguldü. Evet, ailesine henüz Hayoon'dan bahsetmemişti, bu yüzden birkaç küçük beyaz yalana başvurmuştu. Bu ne kadar doğru bir karardı bilmiyordu ama en azından bir süre daha bilmelerini istemediğine emindi. "Cidden tembelin teki. Ev işlerini de hep bana yıkıyordu biliyor musun? Ha bir de, sürekli salonda sigara içiyordu. Rahatsız olduğumu söyledim ve balkonda içmesini rica ettim ama dinlemedi... Hayır anne kirayı bölüşecek başka arkadaşım yok. Hem kirası da uygun, ne gerek var ki?" Elindeki koliyi kapının girişine bırakan Jungkook, bu cümleleri söylerken ciddiyetini korumak adına büyük bir savaş vermişti. Taehyung elindeki bitki çayı ve Balzac romanı ile, geçen Noel büyükbabası tarafından hediye edilen pikaptan Jungkook'un kime ait olduğundan bihaber klasik bir parça dinliyordu. Bu görüntü karşısında bu türden yalanlar uydurmak geçekten zor olmuştu. "Yatağım ve kıyafetlerim dışında her şey yerleşti. Sanırım su borularıyla ilgili bir sıkıntı varmış ama akşama kadar halledilir. Bu akşam yerleşirim muhtemelen... Tamam, tamam sen de dikkat et kendine." Arama sonlandığı an Taehyung gözlüklerinin üstünden Jungkook'a delici bakışlar atıyordu. Kaç yıllık arkadaşının bu kadar usta bir yalancı olduğuna daha önce şahit olmamıştı. "Rahatsız olduğum şeylerin hepsini annene sanki bunları ben yapıyormuşum gibi mi anlattın yoksa ben mi yanlış duydum?"

"Benden daha kötü bir ev arkadaşı bulamayacağımdan hikayeyi böyle anlatmaya karar verdim. " 

Taehyung kitabı kapatıp bir kenara bıraktı. Jungkook'un salonun ortasında sigara yakışını ilk defa umursamayarak -ne de olsa bu son sigara içişiydi- onunla konuşmaya başladı. Onun diyeceklerini umursamayacağını bilse de yine düşüncelerini paylaşmak istiyordu. "Bunu sormak için geç kaldım ama, gerçekten emin misin? Hayoon'u sevdiğinin farkındayım ama... Yani baba olmak farklı bir şey sonuçta." Jungkook bir süre sessiz kaldı. Sigarasından ilk nefesi çekerken tekli koltuklardan birine yerleşerek iyice yayıldı. Daha önce birkaç kere yaptığı gibi sorudan kaçmak yerine içinden geçenleri söylemeye karar verdi. "Pek sorumluluk sahibi  biri değilim, kendimden başka birini de düşünmeyecek kadar da bencilim, biliyorum. Hayoon'la geçirdiği bu süre diliminde de onunla ilgilenmenin, küçük kuzenimle veya kardeşimle ilgilenmek gibi olduğunun da farkındayım. Onun üstünde hiçbir sorumluluğum yoktu sonuçta, sadece vakit geçiriyorduk beraber. Ama elimden daha fazlası gelsin istiyorum işte. Daha yakınında olmak onun babası olduğumu hatırlatır belki bana. Bizi daha kolay yakınlaştırır. Gerçek anlamda onun hayatına dahil olmak istiyorum ve bu da elimdeki tek fırsat. Bu yüzden emin olmak zorundayım." 

sunlight on my windowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin